17 Haziran 2016 Cuma

Güçlü haber siteleri arasından nasıl sıyrılacaksınız?

Haber sitesi kurmaktan daha önemli bir konu kurulan haber sitesini geliştirmek ve ziyaretçi çeker hale getirmek olmalı.

Online habercilikte güçlü rakipler var. Milyonlarca ziyaretçiye ulaşan portallar arasından nasıl sıyrılacaksınız?

Haber sitesi açmayı düşünenlerin birçoğu bu konuya kafa yormuyor. Bu yüzden büyük heveslerle açılan yüzlerce haber sitesi kısa sürede çöp oluyor.

En çok hangi haber siteleri ziyaret ediliyor?

Türkiye'de internet haberciliği alanında çok güçlü sitelerin olduğu bilinen bir gerçek. Gazetelerin siteleri, büyük medya kuruluşlarının haber siteleri ve sermaye desteği ile kurulan haber portalları her gün milyonlarca ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor.

Alexa verilerine baktığımda ilk 500'de Haberler, Ensonhaber, İnternethaber, Hürriyet, Milliyet, Sabah, Haber7, Habertürk, Ahaber, Sözcü, Mynet, Samanyolu, TRT Haber, Aktif Haber, F5 Haber, Sondakika, Akşam, Takvim,Yeni Şafak, Star, T24, Yeni Akit, CNN Türk, Posta, Cumhuriyet, Birgün, Yeni Çağ, Türkiye Gazetesi, Gazete Vatan, NTV, Odatv, Haber3 gibi haber portalları ziyaretçilerin en çok ziyarettiği siteler  yıllardır üst sıralarda yer alıyor.

Bu sitelerin yanı sıra son yıllarda Ajans Haber, Rotahaber, Haber61, 61saat, Sol, Medya Ege, Ege Haber, Sarızeybekhaber, Haberin Gündemi, Karar, Diken, Bursada Bugün, Medya Faresi, Haber 10, Haberdar, Tarafsız Haber, Shovhaber, Emlak Kulisi, Ankaraport, Haberin Adresi, Halkın Habercisi, Bursa Haber, Haberself, Bursa.com, Ogün Haber gibi haber portalları da yükselişe geçti.

Büyük medya gruplarının siteleri ve birkaç yüksek trafikli haber sitesi hariç birçoğu özel reklam almıyor. Google Adsense, Ligatus, Admatic, Engeya, Smilar.co gibi reklamlar ve advertorial içerik yayını ile gelir elde ediyorlar.

Markalaşmak şart!

Birçok güçlü haber sitesinin yer aldığı internet haberciliği alanında ziyaretçi çekmek için markalaşmak, nitelikli haber siteleri geliştirmek büyük önem taşıyor.

Bu noktada deneyimli personel ile çalışma, özel haber üretimi, profesyonel haber sunumu, gündem takibi, sosyal medya desteği, doğal SEO çalışmaları, akılda kalıcı alan adı seçimi, kolay kullanılabilen haber yazılımı seçimi gibi faktörler önem kazanıyor.

Haber sitesi kurmak isteyen kişi çok  ama "Daha kaliteli haber sitesi nasıl yaparım, benim sitem diğer haber sitelerinden nasıl farklı olur da ziyaretçilerin ilgisini çeker?" diye düşünen yok. Birçok kişi haber sitesi kurmayı "Domain, hosting, haber sitesi yazılımı, haber teması aldık mı işlem tamamdır" şeklinde basite indiriyor. Organik ziyaretçi çekemiyorsanız, markalar sitenize reklam vermiyorsa o sitenin markalaşması ve gelişmesi mümkün değil.

Profesyonel internet haberciliği profesyonel adımlar atılarak, bu işe bütçe ayırarak, sabrederek, kaliteli insanlar ile çalışarak olur. "Google News'e sırt dayarım, Adsense'den kazanırım" diyorsanız haber sitesi açmayın. Haber sitesi prestij için açılmaz. Hedef kitlenize verebileceğiniz mesajlarınız, özel üreteceğiniz haberler varsa bu işe girişin. Kopyala-yapıştır ile bir yol alamazsınız. Özel haber yaparsanız kazanırsınız. İyi haber yaparsanız O büyük haber portalları da gelir sizin haberinizi kullanır ve markanız gelişmeye başlar.

Web sitesi açmak isteyenlerin birçoğu nedense ilk olarak haber sitesi açmayı düşünüyor. İş planı var mı? Sitenin geleceği ile ilgili hedefler var mı? Maddi kaynak var mı? Personel ve habercilik tecrübesi var mı? Haber sitesi kurmak ile ilgili yazılan birkaç yazıyı okuyarak internet haberciliği yapılmaz. 

Haber sitesi sloganları, temaları, içerikleri, kullanılan başlıklar ve resimler bile aynı. Üstüne bir de spam içerik kasma olayı girince tadından yenmiyor. Sonra da diyorlar ki "Türkiye'de internet haberciliği neden gelişemiyor?" Vizyon sahibi olmayan kişilerin elinde bir haber sitesi nasıl büyür?

Okuyucuların sahipleneceği bir yayın organı oluşturmak gerek.


12 Haziran 2016 Pazar

Tanıtım yazısı ile yükselmenin püf noktaları

Tanıtım yazısı alımı ve tanıtım yazısı satışı, son yıllarda en çok tercih edilen SEO çalışmaları arasında yer alıyor. Buna rağmen birçok site sahibi tanıtım yazısı ile istediği verimi alamıyor.

Peki, neden?

-Tanıtım yazıları özensizce yazılıyor.

-Tanıtım yazıları bilgi vermiyor, okuyuculara değer katmıyor.

-Tanıtım yazıları fazla link ve bold anahtar kelime içeriyor.

-Tanıtım yazılarının başlıkları sadece yükselmek istenen anahtar kelimeleri taşıyor.

-Tanıtım yazısı alırken site içeriklerine pek dikkat edilmiyor.

-Tanıtım yazısı yayınlayan siteler yazıları içeriklerine en uygun kategorilerde yayınlamak yerine "Tanıtım Yazıları" başlığı altında yayınlıyor.

-Ucuz fiyata satılan tanıtım yazıları bir süre sonra siliniyor, linkler kaldırılıyor.

-Tanıtım yazısı yayınlayan siteler el değiştiriyor, kapanıyor.

Ne yapmalısınız?

Tanıtım yazılarını bir haber metni gibi, faydalı ve bilgi verici bir blog yazısı gibi hazırlamalısınız.

Başlıklar ilgi çekici ve farklı olmalı. Sadece anahtar kelime içermemeli.

Ara başlık kullanılmalı.

İmla kurallarına dikkat edilmeli.

Konuyu en iyi anlatacak uzunlukta olmalı.

Kendi sitenizin içeriğine en uygun siteler bulup buralarda yayınlatmalısınız.

Tanıtım yazınız uygun kategoride yayınlanmalı.

Site sahibinden kaldırılmaması hususunda güvence istemelisiniz.

 Yazılarda tek link kullanılmalı. (Şu şekilde www.siteadi.com)

Anahtar kelime linklenmemeli. Google artık www.siteadi.com gibi direkt sitenin isminin geçtiği tanıtım yazılarını daha fazla önemsiyor.

Yazı içinde 2-3 anahtar kelimeye link verilmesi hem doğal hem de etkili değil.

İyi hazırlanmış bir yazıyı okuyucular sonuna kadar okur. Yazı içinde www.siteadi.com gibi açık link varsa direkt tıklar. 

Medya İstasyonu'nda tanıtım yazısı yayınlatmak isteyenlerin yazılarını çoğu zaman blog içeriğine uygun bir şekilde hazırlıyorum ve yazı içinde www.siteadi.com şeklinde tek link kullanıyorum.

Tanıtım yazıları aynı zamanda yazıya konu olan web siteleri için referans olma özelliği taşıdığı için site isminin açıkça geçmesi doğal yükselmek açısından daha önemli.

Örneğin;

Tanıtım yazısı emlak konulu ise ve yazıda bir konut projesinin tanıtımı yapılıyorsa bu yazının 2-3 linklendirilmiş kelimeye ihtiyacı yok. Yazı sonunda "Ayrıntılı bilgi için www.siteadi.com adresini ziyaret edebilirsiniz." şeklinde bir cümlenin yer alması yeterli. Bu yazı ile muhatap olan kişiler yazıyı okuduktan sonra verilen linki tıklayarak siteye direkt giriş yapacak. Bu da hem Google hem de doğal SEO çalışması açısından önemli.























10 Haziran 2016 Cuma

Ekonomik ve etkili SEO nasıl yapılır?

Arama motorunda üst sıralarda yer almak, daha fazla ziyaretçi ve kazanç elde etmek isteyen web sitesi sahiplerinin en çok üzerinde durduğu konularından biri de SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) oluyor.

Peki, web sitesi sahibi olan ya da yeni site açmak isteyenlerin dilinden düşmeyen bu SEO teknikleri çok mu maliyetli işler? Daha ekonomik ve etkili bir şekilde SEO çalışması yapmanızın yolu yok mu? İllaki bir SEO uzmanı ile çalışmak zorunda mısınız?

Öncelikle SEO denen kavramı gözünüzde pek büyütmemelisiniz. Kendi siteniz ya da blogunuz için sizi hedeflerinize götürecek şekilde nitelikli bir SEO çalışması yürütmeniz mümkün. Bu noktada işe başlamadan önce amaçlarınızı netleştirmeniz lazım.

Peki, ne yapacaksınız?

Siteniz ile ilgili eksikliklerin neler olduğunu belirlediniz mi? Yetersiz ve kalitesiz içerik mi? Görsellik mi? Temanız mı? Berbat reklam yerleşimleri mi? Akılda kalıcı olmaktan uzak alan adı mı? Kullandığınız platform mu?

Potansiye rakiplerinizi belirleyip çalışmalar yaptınız mı? Hangi alanda içerik üretiyorsunuz? Sizinle benzer konularda içerik üreten rakipleriniz kimler? Ne kadar güçlüler? Sizden hangi alanlarda daha üstünler?

Hangi kelimelerde yükselmek ve daha çok görüntülenmek istiyorsunuz? Anahtar kelime analinizi yaptınız mı? Anahtar kelimelerinizin rekabet düzeyi ne durumda? Düşük mü? Orta mı? Yoksa yüksek mi?

Anahtar kelimeleriniz ile alakalı sizi zirveye çıkaracak türden içerik üretebilecek donanımınız var mı? Yoksa copy-paste ile mi yolunuza devam edeceksiniz? Anahtar kelimelerinizi içeren ve daha önce oluşturulmamış bir içerik nasıl üretebilirsiniz?

SEO hakkında ne biliyorsunuz? SEO hakkında temel bilgiler edinmek için bir şeyler araştırmanız yararınıza olacak. Ne anlama geldiğini bilmediğiniz bir şeyi nasıl uygulayıp fayda göreceksiniz?

Gelelim işin ekonomik ve etkili olabilecek kısmına...

Hangi sektöre yönelik içerik üreticisi olursanız olun düzenli olarak fayda sağlayabilecek içerikler üretmeniz gerekiyor. Klasik içeriklerden farklı bir anlayışla işe koyulmalısınız.

Nedir, nasıl yapılır, faydaları nelerdir, zararları nelerdir? gibi klasik başlıklar ile içerik üretirseniz 1-0 geriden başlarsınız. Çünkü sizden çok daha önce bu tür içerikleri üretmiş binlerce web sitesi/blog var.

Sıfırdan kurgulayacaksınız. En önemli SEO kısmı burası işte. Benzersiz ve fayda sağlayabilecek içerik üreteceksiniz. Okuduğunuz bu blog bu şekilde yükseldi ve okuyucu çekti.

Yazılarınızı sosyal medyada ilgi çekici başlıklar ile paylaşın. Facebook, Twitter, Linkedin ve Google+ mutlaka kullanılmalı.

Sizinle benzer içerik üreten bloglarda yapıcı ve özenli yorumlar yazın. Linklerinizi paylaşın.

Webmaster forumlarına üye olun. Profil bilgilerinizi doldurun, linkini ekleyin.

Yazarkafe gibi platformlara dahil olun.

Konuk yazar kabul edin, siz konuk yazar olun.

Belli periyotlarda siteniz ile ilgili sizden daha güçlü ve hedef kitlesi olan sitelerden tanıtım yazısı alın. Tanıtım yazılarınız siteniz ile benzer içeriklere sahip olsun ve içinde tek bir link bulunsun. Okunabilir bir yazı hazırlayın. (Not: Bu blogda siteniz, ürün ya da hizmetleriniz ile ilgili bir tanıtım yazısı yayınlatabilirsiniz. Bilgi için: tanıtım yazısı )

Donanımlı olduğunuz alanda kısa videolar hazırlayıp YouTube'da paylaşın. Site linkinizi ekleyerek backlink alın.

Sunum ve infografikler hazırlamanıza ve paylaşmanıza imkan veren sitelere yönelik kaliteli içerikler hazırlayın. Dosyalarınızda linkiniz mutlaka yer alsın.

Ücretsiz PDF e-kitaplar hazırlayarak belli periyotlarda okuyucularınıza dağıtın. İçinde site linkiniz olsun.

Bunlarla uğraşamam diyorsanız "Sitem ziyaretçi çekmiyor,  para kazanamıyorum, sıralamalarda gerideyim" diye hiç şikayet etmeyin ya da paranıza kıyarak SEO hizmeti alın. Emek harcamadan bir şey olmuyor.
























Blogger Sadece Blog İçin Değildir

İlk bakışta yayınların yeniden eskiye doğru sıralandığı klasik bir blog sistemi gibi gözüken Blogger’ı yakından tanıyıp işin içerisine girdiğinizde aslında çok farklı amaçlarla kullanabileceğiniz komple bir içeri yönetim sistemi olduğunu görebilirsiniz.

Örneğin Blogger için geliştirilmiş hazır şablonları kullanarak oluşturulmuş oyun sitelerini, video sitelerini, portföy sitelerini, şarkı sözü sitelerini vs. sıkça görüyoruz. Bunlar dışında yaratıcılıklarını kullanarak farklı projeler üreten kişiler de mevcut. Üstelik bu şekilde AdSense ve diğer reklam modelleriyle ciddi gelirler de elde edilebiliyor.

Bunlara güzel bir örnek olarak gösterebileceğimiz iş başvuruları projesini sizlere tanıtmak isterim.

iş başvuruları


Blogger alt yapısı ve ücretsiz bir tema ile oluşturulan bu sitenin tek maliyeti alan adı. Fakat rağbet gören bir alan iş ilanları ve başvuruları ile ilgili bilgilerin verildiği içerikler paylaşılarak akıllıca bir proje geliştirilmiş.

Blogger ile oluşturulan bu sitede çeşitli firmaların personel alımları ile ilgili bilgiler, başvuruların nasıl yapılacağı gibi içerikler mevcut. Böylece hem insanların ihtiyacı olan bilgi sunulmuş, hem de fırsata çevrilerek güzel ve kazançlı bir proje meydana çıkmış.

Üstelik yüzlerce iş ilanı ve bu ilanlara başvuru formunun bulunduğu projenin  Google Play Store’da bir de Android uygulaması var.

Bir fikriniz mi var?

Sizin de blog yazmak dışında çeşitli proj fikirleriniz olabilir. Eğer Blogger platformu üzerinde bu fikrinizi hayata geçirebiliyorsanız yapmanız gereken tek şey iyi bir domain almak. Siteniz Google sunucularında güvenle barındırılacaktır.

Önünüzde size tanıttığım isbasvurulari.net gibi bir site var. Bu siteyi inceleyerek feyz alabilir, fırsatın nasıl kazanca dönüştürülebileceğini görebilir, farklı projeler için nasıl içerikler üretildiğine bakabilirsiniz.

7 Haziran 2016 Salı

Makale yazarlığı yapanların ilan başlıkları güldürüyor

Web sitelerinin özgün ve faydalı içerik ihtiyacının artması internetten para kazanma yolları arasında yeni bir iş kolunun da yükselmesini sağladı.

Yazı yazarak para kazanmak isteyen birçok kişi son yıllarda makale yazarlığı işine yönelmeye başladı. Webmaster forumlarında "SEO uyumlu makale yazılır" başlıklı ilanların sayısı her geçen gün artıyor.

Peki, bu kişiler makale yazımı konusunda gerçekten iyi mi?

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi içerik üretimi öyle sanıldığı kadar basit bir iş değil. Maalesef webmaster forumlarında bu konu çok basitleştirildi. Makale yazarlığı iş ilanları kategorileri çok aktif. 100 kelime 1 TL gibi saçma sapan bir fiyatlandırma ile bir şeyler yazanlar ve bunları satın alanlar var. 

Makale yazarlığı yapan kişilerin daha fazla yazı işi almak için fazla iddialı cümlelere başvurması da ayrı bir olay. Bakıyorum da herkes iyi, kaliteli, özgün, SEO uyumlu, imla kurallarına uygun yazılar yazıyor. Hiç mi kötü yazan yok ya? Makale yazarı arayanlar da bu durumdan şikayetçi değil. İlginç...

Makale yazarlığı yapanların ilan başlıklarından örnekler

%100 SEO uyumlu, zengin içerikli, taban fiyattan makale hizmeti

Ziyaretçi odaklı %100 SEO uyumlu makale hizmeti

Türkiye'nin en büyük içerik sağlayıcısı, aynı gün teslimat, binlerce referans

Kaliteli, sınırsız ve sorunsuz makale hizmeti

%100 hit odaklı makale hizmeti

Her konuda makale yazma hizmeti

SEO uyumlu hit artırıcı özgün makale hizmeti

Zengin içerikli makale hizmeti

Muhteşem kampanya 100 kelime 1,5 TL makale hizmeti

Makale sektöründe 1 numarayız

Sürekli hit sağlayacak %100 SEO uyumlu makale hizmeti

Makale hizmeti verilmektedir

Google News, Adsense ve SEO uyumlu makale hizmeti

Makaleleriniz büyük bir özveri ve titizlikle yazılır

Ek işimiz değil tek işimiz! %100 özgün, kaliteli ve SEO dostu makale yazım hizmeti

Sitenize özgün yazı yazılır, özgündür

Google dostu makaleler özgün içerikler ile yazılır

Dinamik ve ilgi çekici makale hizmeti

Kaliteli %100 Özgün ve Müşteri Memnuniyeti Makale Hizmeti

Makele ve tanıtım yazılarınız özğün bir şekilde usta kalemden yazılır.

İşe Yaramayan Makalelerden Sıkıldınız Mı? Benzersiz Makale Hizmetimizle Tanışın.

Her konuda SEO uyumlu makale yazım hizmetine devam etmekteyiz

!! PARA İADE GARANTİLİ !! İmla Kurallarına ve Seo'ya Uygun Makale Hizmeti

Sınırsız her konuda makale yazılır ve uzun süre çalışma gösterilir

Tecrübe ve Profesyonelliğin Adresi - Hizmette Sınır Tanımıyoruz

Üstün Yazım Kalitesi, Faydalı ve Doğru İçerik Hizmeti


%100 Özgün - Usta Ellerden, Her Kategoriye Uygun Makale Yazım Hizmetleri

Özgün makaleleriniz en kısa sürede, en iyi şekilde ve pek çok ödeme yolları ile özenle hazırlanır

Memnun kalmazsanız ÜCRETSİZ makale hizmeti (100 kelimesi 1,25 TL - önce makale, sonra ödeme)

Tüm Konularda / SEO Uyumlu / Hızlı Teslimat ile %100 Memnuniyet - Yenileşimci Makale Yazarı

Siteleriniz Güncel Kalsın, Google Güncellemeleri Sitenizden Uzak Kalsın

Profesyonel Hizmet Hızlı Teslimat 10 numara makale hizmeti

Akademisyenlerden Pahalı Makale Hizmeti

Okuyucularınız Her Yazıdan Keyif Alsın Google Sitenize Aşık Olsun En Uygun Fiyat

Yukarıdaki ilan başlıkları profesyonel içerik editörlüğünün gerçek anlamda iş kolu olması noktasında beni gerçekten kara kara düşündürüyor.

Önerilerim

Yazmak, emek ister ve öyle kolay da değildir. Para kazanmak için bu işi yapmamak gerek. Kalite denen kavram yok olup gidiyor.

Makale yazarlığı yapanlar daha gerçekçi olmalı.

Doğal olun. Süslü ilanlara gerek yok, pazar esnafı değilsiniz.

Kendini ifade edemeyen kişiler yazarlık yapmasın.

Temel imla kurallarını bilmeyen kişiler yazar olmasın.

"En iyi, en büyük, en kaliteli, 10 numara" gibi cümleler ile iş yapılmaz. Sizin en iyi olduğunu kimler belirliyor? Ayaklarınız yere bassın.

Bir kişi her konuda bilgi sahibi olamaz ve yazılar yazamaz. Her konuda makale yazılmaz. Ne kendinizi ne de makale alacak kişileri kandırın.

Özgün içerik nedir? Kalite nedir? Özgünlük ve kalite unsurları neler? Bunu iyi öğrenin sonra yazarlık yapın.

Yazılarınız okuyuculara ne katabilir? Bunun hesabını yapın.

Kelime bazlı yazı yazmak bu işi katlediyor. Sınırlarınızı kaldırın. Akışına bırakın.

SEO uyumlu, Adsense uyumlu, News uyumlu gibi saçma ifadeleri bir kenara atın.

Bol bol okuyun, araştırın. Özgün yazı yazmak kolay mı? Altyapı olmadan ne yazacaksınız?

Gün içinde yazabileceğiniz yazı adeti az çok belli. Beyni dinlendirmek lazım değil mi? Verimli çalışmak için az sayıda yazı yazmak gerek.

İçeriklerin kalitesi ve okuyuculara faydalı olabilme ihtimalinin artmamasın sebebi işi bilmeyen kişilerin bilen kişilerden fazla olması.

İçerik üretimi alanında sürekli kalite açığı var. Bu daha da artacak. Bilginin kirlenmesi, tekrar etmesi kaçınılmaz olacak.















6 Haziran 2016 Pazartesi

YİYECEK SATIN ALIRKEN

Dünyanın en yoksul insanı, paradan başka hiç bir şeyi olmayandır.
 BİR DAVAYI DERT EDİNDİM. İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM. BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK BU SAYFALAR. 
Yiyecek satın alırken dikkat edilmesi gerekenler
Ailenin gelirinin yaklaşık olarak yarıya yakını yiyeceklere harcanmaktadır. Bu nedenle yiyecekleri satın alırken bilinçli bir tüketici olabilmek için;

Satın alma kararı vermeden önce şu hususlara dikkat ediniz.
KARŞIDAKİ SATIRLARA BAKINIZ......



YİYECEK SATIN ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ
.Ilk adımda günlük, haftalık, aylık satın alınacak besinleri belirleyiniz.

Kuru besinler (un, bulgur, pirinç, makarna, nohut, mercimek, şeker vb.); kapalı teneke, şişe veya kutularda satılan yemeklik margarin ve sıvı yağ, zeytin ve salçayı aylık olarak satın alınız.

Et haftalık veya günlük alınabilir ancak haftalık alınırsa buzlukta dondurarak veya kavurarak saklayınız.

Ekmek veya sütü günlük satın alınız, eğer süt haftalık alınacaksa yoğurt yaparak buzdolabında saklayınız.

Aylık satın alınacak besinlere karar verdikten sonra haftalık satın alınacaklar için beslenmeye yeter miktarda para ayırınız ve satın alınan malın maliyetini yükseltmesi nedeniyle veresiye alışveriş yapmaktan sakınınız. Çünkü sonuçta alınanlar aynı miktar gelirle ödenecektir.

Gerçekçi bir planlama yapabilmek için piyasada bulunan yiyeceklerin fiyat ve kalitesini değişik yerlerden kontrol ediniz.

Semt pazarları genellikle manav ve bakkallardan daha ucuzdur. Aylık alınacak besinleri ise tüketim kooperatifleri gibi daha az karla satış yapan yerlerden alınız.

Yiyecekleri Satın Alırken(Alışveriş Sırasında) Şu Hususlara Dikkat Ediniz.

Alışverişe giderken mutlaka nelerin satın alınacağını gösteren bir liste yapınız. Ancak listede bulunan bir yiyecek o hafta pazara az gelmişse fiyatı yüksek olabitir. O zaman onun yerine geçebilen başka bir yiyecek satın alınız.

Mevsimlik sebze ve meyveler turfanda olanından daha ucuz,daha lezzetli ye daha besleyicidir. Her mevsim pazarda en bol bulunan sebze ve meyvelerden satın alınırsa daha az parayla daha dengeli beslenme sağlanmış olur.

Paketlenmiş besinsatın alırken dikkatli olunuz.Çünkü; Verilen paranın bir bölümü kullanılan ambalaja gider. Paketlenmiş yiyecek ve içeceklerden en çok satın aldığımız konserve, süt, meyve suları, bisküvi vb. meyve esansları,besin boyaları ve katkı maddeleri eklenerek hazırlanmış maddelerdir.Bunların hepsinin tabii ve taze olanları daha ucuz ve daha besleyicidir.

Paketin içinde neler olduğunu üzerindeki etiketten inceleyiniz.Boya katılmamış olanları ,özellikle duyarlı kişilerde ve çocuklarda alerji yapabilir.

Paketin veya ambalajın delik,hasarlı olmamasına ve son kullanma tarihine dikkat ederek alınız.Konserve ve süt kutularında yarık,çatlak,kapaklarda bombe(dışa dönüklük)olmamalıdır.Özellikle pastörize sütlerde şişenin üstündeki tarih bir günü,uzun ömürlü sütlerde bir ayı geçmemiş olmalıdır.

Satın alınan besinlerin kalitelerine dikkat ediniz. • Kuru fasulye, nohut, mercimek, un, bulgur ve pirincin taşlı, topraklı, böceklenmiş ve küflenmiş olmamasına dikkat ediniz.

Meyvelerin iri ve gösteritli olanları değil, düzgün, çürüksüz, pörsümemiş sulu ve lezzetli olanlarını seçiniz. Örneğin; iri, gösterişli starking elmanın içi unlandığından, küçük Amasya elmasından daha lezzetsizdir. Portakalın kabuğu ince olanı, mandalinanın çekirdeksiz olanını seçiniz. 

Yeşil yapraklı sebzelerin yaprağı bol ve yeşil olanları, patatesin yeşillenmemiş ve çillenmemiş olanları iyidir. Yeşil fasulyenin kırıldığında gevrek ve kılçıksız olanını seçiniz.

Yumurtanın en kalitelisi taze ve iri olanıdır. Yumurtanın sarısının koyu ve açık sarı olması besin değerini fazla etkilemez; taze yumurtanın hava boşluğu çok küçüktür, ele alınınca hafif değildir ve sallanırken ses gelmez.

Balığın iri veya küçük olması besin değerini etkilemez, taze olması önemlidir. Taze balığın solungaçları kırmızı, pulları yapışık, görünüşü diridir ve hoş ~Imayan bir kokusu yoktur.

Etin yağsız olanının besleyici değeri daha yüksektir.Süt kuzusunun etinin önemli bölümü sudur. Kahvaltılık margarinlerin su oranı da yemeklik margarinden daha yüksektir.

Saklama imkanı yoksa israfı azaltmak için gerektiğinden çok besin almayınız.

Yiyecekleri Satın Almak Kadar Uygun Koşullarda Saklamak da Önemlidir.

Pirinç,bulgur, kuru fasulye, nohut gibi besinleri içerindeki taş, toprak ve diğer yabancı maddeleri ayıkladıktan sonra ,bez torbalarda saklayınız

Yağları kapalı olarak serin ve ışıksız yerde sakayınız.

Taze sebzeler dayanıksızdırlar. Ispanak, marul gibi sebzeleri, köklerindeki çamur, toz ve toprakları gidecek şekilde yıkadıktan sonra naylon torbalara koyarak buzdolabında 3-5 gün saklayabilirsiniz. Diğer taze meyve ve sebzeleri de çamurluysa yıkadıktan sonra, çamuru değilse yıkamadan naylorı torbalara koyarak buzdolabında saklayınız. Naylon torbanın birkaç yerinde delik olursa. saklanırken fazla nemden çürürneleri önlenir.

Patatesi orta nemli, karanlık, hava akımı olan yerde saklayınız. Kuru soğanı serin ve kuru yerde saklayınız.

Günlük tüketeceğinizden çok et satın aldığınızda pişirilecek miktarlara ayırarak, buzlukta birkaç hafta saklamanız mümkündür.

Yumurtayı buzdolabında bir iki hafta (tazeliğini yitirmeden) saklayabilirsiniz. Yumurtayı yıkamadan saklayınız ve kullanacağınız zaman yıkayınız.

Her türlü sütü buzdolabında saklayınız.

Pastörize sütü, yazın bir gün, kışın iki-üç gün içinde tüketiniz.

Hiç bir işlem görmemiş sütü önce kaynatınız ve iki gün içinde kullanınız.

Uzun ömürlü sütü açtıktan sonra en geç üç gün içinde tüketiniz.

Ekmeği günlük alınız. Naylon torba içinde uzunca süre tutulan ekmek küflenebilir. Küfler görünür olabileceği gibi, gözle görünmeyebilir. Ekmek iki günden daha uzun bekleyecekse buzluğa koyarak dondurunuz. Yenmeden bir saat önce buzluktan çıkarınız.

Eğer derin dondurucuya sahipseniz yiyeceklerinizi daha uzun süre saklayabilirsiniz. Ancak derin dondurucudan çıkardığınız yiyecekleri; çözüldükten sonra yeniden dondurmayınız.

Satın aldığınız dondurulmuş gıdaların etiketlerini mutlaka okuyunuz.


Haber sitesi sahipleri için analiz ve öneriler raporu

Haber sitesi sahibi olanların sayısı her geçen gün artıyor ama kaliteli ve doğru habercilik çerçevesinde ilerleyen ve gelişen siteler artmıyor.

Haber siteleri biçim ve içerik bakımından ziyaretçi ağırlamaktan ciddi anlamda uzak. İçeriği zayıf olan, içerik sunumunun iyi olmadığı yüzlerce haber sitesi var.

Bu sitelerin sahipleri sitelerindeki ciddi eksikliklere rağmen hala bir şeyler yapmıyor. Bu halde ziyaretçi çekmeyi ve para kazanmayı düşünüyorlar.

Güçlü, güncel ve zengin içerikler, haber siteleri için çok önemli

Haber sitelerinin ziyaretçi çekmelerinde en önemli faktörler güncel ve ilgi çekebilecek içerikleri sunmak. İster yerel ister ulusal haber sitesi olsun içerik haber sitesinin olmazsa olmazı. Kaliteli içeriklere sahip haber sitelerinin organik ziyaretçi trafiği ile iyi noktaya gelmesi hayal değil.

Bunun için olaya okuyucular açısından da bakmak lazım. Okuyucular bir haber sitesinde en çok neleri görmek ister? Hangi haberler ile ilgilenir? Yerel mi? Ulusal mı? Yoksa diğer kategoriler mi?

Sitede yer alan içerikler gerçekten haber gibi mi? Spam mı? Haber sitesinin kulvarı belli mi?

Bir haber açarken net hedefler belirlemek lazım. Haber sitesi açayım, Adsense eklerim, Google News'e girerim demek ile yol alınmaz. Google News'e odaklanmayın. Markalaşmaya odaklanın.

Yerel haber siteleri faaliyet gösterdikleri bölgelere, sektörel haber siteleri faaliyet gösterdikleri sektörlere odaklanmalı. Binlerce ulusal gibi görünen haber sitesi zaten online medyayı yeterince kirletiyor. İnternet haberciliğinin kaliteli haberlere, habercilere ihtiyacı var.

Bunun için haber sitesi sahiplerinin sitelerinin kalitelerini artırmaları gerekiyor.

Haber sitesi olup da istediği verimi alamayanlara çeşitli konularda öneriler sunuyorum. Bu noktada haber sitelerini detaylı olarak inceliyorum.

Haber sitesi sahiplerinin habercilik ile ilgili bilgisi olup olmadığını, haber sitesinden beklentilerini, gelecek planlarını öğrendikten sonra bazı başlıklarda incelemeler yapıp raporluyorum.

Haber sitesi inceleme hizmeti kapsamında değerlendirdiğim başlıklar;

Haber sitesi teması önerileri,

Haber sitesi title, description, keywords kullanımı,

Haber sitesi slogan kullanımı,

Haber sitesi logo kullanımı,

Haber sitesi manşet ve kategori yönetimi,

Haber sitesi içerik geliştirme ve zenginleştirme,

Haber sitesi marka bilinirliği artırma,

Haber sitesi haber optimizasyonu,

Haber sitesi foto galeri yönetimi,

Haber sitesi künye düzenleme,

Haber üretme teknikleri

Haber sitesi reklam yerleştirme

Haber sitesi reklam alma yolları

Haber sitesi tanıtımı

Haber sitesi sosyal medya yönetimi

Haber sitesi rakip analizi

Haber sitesi SEO önerileri

Haber sitesi incelemesinin sonucunu, önerilerimi Word ya da PDF olarak haber sitesi sahibine mail yoluyla iletiyorum. İncelemeyi 2-3 iş gününde tamamlıyorum. Yeni haber sitesi kurmak isteyenler için de aynı hizmet mevcut.

Bu hizmetten faydalanmak ve fiyat için medyaistasyonu@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.


5 Haziran 2016 Pazar

RAMAZANINIZ MÜBAREK OLSUN

 BİR DAVAYI DERT EDİNDİM. İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM. BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK BU SAYFALAR. 

3 Haziran 2016 Cuma

»Soykırım, soykırımdır!«

Federal Parlamento – nihâyet – Ermeni soykırımını ve Almanya’nın sorumluluğunu kabul eden önergeyi oy çokluğu ile kabul etti. Dışişleri Komisyonu Sözcüsünün »Soykırım, soykırımdır!« sözü, güne damgasını vurdu. Peki, F. Parlamento bu önergeyi soykırımın 100. yılında veya yıldönümü kabul edilen 24 Nisan’da değil de, neden şimdi, tam da Türkiye ile mülteci anlaşmasının tartışılır olduğu bir dönemde kabul etti? Ve bunun sonuçları ne olacak?

Şüphesiz, zamanaşımı olmayan insanlık suçu olarak soykırımın, bilhassa F. Parlamento tarafından tanınmasının sembolik önemi büyük, ama F. Hükümetin Türkiye politikaları açısından hiç bir etkisi olmayacak. Zaten başta Merkel, Steinmeier ve Gabriel olmak üzere, çok sayıda milletvekilinin oturuma katılmamaları, başlı başına bir sinyaldir. Kaldı ki konuşmacıların »önerge şimdiki Türk hükümetine karşı değildir« veya »Türkiye ile işbirliğimiz vazgeçilmezdir« biçimindeki açıklamaları da buna işaret ediyor.
»Parlamentonun hükümranlığını göstermek« adına kabul edilen önergenin F. Alman iç politikası açısından en önemli etkisi, F. Alman kamuoyunda Türkiye’deki antidemokratik baskılar, savaş politikaları, gericilik, otoritarizm gibi konular temelinde gelişen ve F. Hükümetin Türkiye ile işbirliğine yönelik toplumsal eleştirilerin bir tarih tartışmasına kanalize edilmesi ve dolayısıyla hükümet üzerinde var olan kamuoyu baskısının hafifletilmesinden ibaret olacak.
Türkiye’den ise alışılmış tepkiler verilecek, ama F. Alman emperyalizmi ile olan işbirliği hiç bir şekilde etkilenmeyecek. Önerge, AKP rejimi tarafından iç politikada geliştirilen »yedi düvel bize karşı« demagojisi için milliyetçi bir araç hâline getirilerek, hükümetin politikalarına yönelik toplumsal rızayı konsolide etmek, dikkatleri Türkiye’nin içinde bulunduğu çoklu kriz ortamının nedenlerinin üzerinden çekmek için kullanılacak.
Bunların ötesinde F. Alman emperyalizmi ile AKP rejimi arasındaki stratejik işbirliği derinleştirilecek, İncirlik’te Alman savaş uçakları konuşlandırılacak, Ege’de Alman deniz kuvvetleri Türk sahil korumasıyla birlikte mülteci avına devam edecek, F. Alman ve Türk askerî-sınaî kompleksleri arasındaki »kârlı« ticaret sürecek, F. Alman sermayesi Türkiye’deki yatırımlarını genişletecek, bölgedeki emperyalist politikalar birlikte şekillendirilecek ve F. Alman devleti AKP’nin »düşman« gördüklerini F. Almanya’da baskı altında tutmaktan vazgeçmeyecek.
F. Parlamentonun önergeyi kabul etmesi önemli, ama bir o kadar da burjuva ikiyüzlülüğünün göstergesi. Çünkü F. Parlamento gerçekten ciddi olsaydı, Sol Parti’nin vurguladığı gibi, Alman devletinin 112 yıl önce Güneybatı Afrika’da Herero ve Nama halklarına uyguladığı soykırımı tanır, mağdurlara haklarını teslim ederdi.

Bunlardan çıkartacağımız açık sonuç şudur: Soykırımların, katliamların sorumluları, ancak halklar kendi tarihlerini yazdıklarında hak ettikleri cezalara çarptırılabileceklerdir. Burjuva parlamentolarının, emperyalist güçlerin icazetiyle alınan kararlar, kirli ilişkileri gün yüzüne çıkartamazlar. Soykırımlara hayır demenin yegâne yolu, kapitalist sömürüye ve emperyalizme hayır demek, ezilen ve sömürülenlerin iktidarı için mücadele etmektir!

Film sitesi kurmak isteyenler nelere dikkat etmeli?

Web sitesi açarak para kazanmak isteyen kişilerin en çok yöneldiği alanlardan biri de film sitesi açmak oluyor.

İnternet üzerinden film izlemeye ilginin son yıllarda hızla artması film sitesi sayısını da artırdı.

Online film izlemek isteyenler film sitelerinde sıkça vakit geçiriyor. Zengin içerikli, trafiği yüksek film sitelerinin girişimcilerine iyi paralar kazandırması birçok kişinin iştahını kabartıyor.

Film sitesi açmak istiyorum, film sitesi kurmak ve para kazanmak istiyorum diyenler nelere dikkat etmeli?

Film sitesi açmadan önce dikkat edilmesi gereken en önemli konu sitenin içeriği olmalı. Genel içerikli bir film sitesi mi olacak yoksa belli kategorilere yönelik mi? Genel içerikli birçok film sitesi var. Dolayısıyla bunların arasından sıyrılıp Google'da ilk sayfalarda yer almak giderek zorlaşıyor. Bu noktada sağlam bir bütçeye ve ciddi SEO yatırımına ihtiyaç var. Belli kategorilere yönelmek daha mantıklı. Sadece online yabancı dizi ya da yabancı film üzerine olabileceği gibi sadece korku filmleri, gerilim filmleri gibi de olabilir.

Film sitesi domain seçimi dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta. Domainin içinde film kelimesi geçmesi bir avantaj. Akılda kalıcı, kolay telaffuz edilen, mümkünse .com ya da .net uzantılı domainler kullanmak iyi olacak.

Film sitesi için kullanılacak yazılım ve film sitesi teması da göz önünde bulundurulması gereken önemli konulardan biri. Anlık ziyaretçi girişinin artacağı, ziyaretçilerin dakikalarca vakit geçireceğini düşünerek tıkanmayacak, donmayacak bir altyapı kullanmak gerek. İyi optimize edilmiş bir Wordpress film teması da iş görebilir. Özel olarak hazırlanan film scriptleri kullanarak istediğiniz film sitesinden otomatik olarak bile filmleri alabiliyorsunuz.

Film sitesi kurmak için iki yol var. İlki filmleri yalnızca kodlarını sitenize ekleyip asıl film dosyalarının farklı sunucularda barındırılması veya ikinci yol ise tüm filmleri kendi sunucunuza almanız ve yayımlamak. İkinci yolu seçmeniz halinde maliyetin çok yüksek olabileceğini unutmamanız gerekiyor. İlk yolda ise, normal bir hosting paketi işinizi görebilir. Filmlerin trafiği sizin sunucunuzdan sağlanmıyor.

Film siteleri arasında ciddi rekabet var. Bu yüzden hedeflenen anahtar kelimeler üzerine SEO çalışması yapmak gerekiyor. Birçok film sitesifilm izle, online film izle, dizi izle, yabancı dizi izle, HD dizi izle gibi anahtar kelimeler üzerine yoğunlaşıyor.

Bu anahtar kelimelerin rekabet düzeyi ve aylık aranma hacimleri konusunda bilgi sahibi olmak gerekiyor. Daha alt kelimelere yoğunlaşarak yapılan SEO çalışmaları ile bir noktaya gelmek mümkün olabilir. Örneğin online yabancı dizi izle, yabancı dizi izle, HD yabancı diziler izle gibi anahtar kelime öbekleri düşünebilir.

Film sitesi gelir modelleri konusunda da araştırılma yapılmalı. Film sitelerinin kullandığı reklam modelleri incelenmeli. Genelde yabancı reklam firmaları ile çalışılıyor. Getirisi yüksek olan reklam türleri tercih edilmeli. Bu noktada film sitesi sahibi olanlar ile fikir alışverişinde bulunabilirsiniz.


2 Haziran 2016 Perşembe

En etkili ve doğru basın bülteni nasıl yazılır?

Basın bülteni nasıl yazılır? İyi hazırlanmış basın bülteni markaların, ürün ve hizmetlerin basında görünürlüğü artırdığı gibi güvenilir kaynaklarda hedef kitleye ücretsiz bir şekilde duyurulmasını ve tanıtılmasını da sağlıyor.

Markalar basın bülteni hazırlama ve gönderimi konusunda genelde pr ajansları ile çalışmayı tercih ediyor. PR ajansı çalışanları markalar ile ilgili bültenleri hazırlayıp dağıtım yapıyor.

Medya kuruluşlarının haber merkezlerine, gazetecilerin e-postalarına gönderilen bu basın bültenlerinin %90'ı yayınlarda yer bulmuyor.

Peki, bültenler medyada neden yer bulmuyor?

Medya gündeminin yoğun olması: Haber merkezleri gün içinde yoğun bir tempo ile çalışıyor. Haber ajanslarından gelen haberler, özel haberler, röportajlar daha ön planda olduğu için basın bültenlerinin haber olarak değerlendirilmesi zorlaşıyor.

Bülten gönderilecek kişilerin özenle seçilmemesi: Basın bülteni gönderimi sırasında en çok yapılan hatalardan biri de bültenlerin ilgili ilgisiz her medya çalışanına servis edilmesi. Uzmanlık alanı teknoloji olan bir haber editörüne sağlık konulu basın bülteni servis etmek o bültenin doğrudan çöp kutusuna gönderilmesini hızlandırıyor. Bu yüzden bültenlerin gerçekten ilgilenebilecek kişilere gönderilmesi gerekiyor.

Kötü basın bültenleri: Basın bülteni olarak gönderilen metinlerin %90'ı haber olarak değerlendirilmekten uzak. Başlık, ara başlık sorunlu. İmla kurallarına uygunluk pek yok. Markanın reklamı çok fazla. Uzman görüşü içermiyorlar. Son derece berbat bir şekilde hazırlanmış bu metinleri haber formatına sokmak ile hiçbir gazeteci vakit kaybetmek istemez. PR çalışanlarının büyük çoğunluğu bülten yazımı konusunda yeterli değil. 250 kelimelik bir bültenin 100-120 kelimesi markayı, ürünü ya da hizmeti pohpohlamaktan öteye gitmiyor. Markaların PR ajanslarına bülten yazımı ve gönderimi için ödediği yüksek ücretlere acıyorum.

PR çalışanlarının sinir bozucu tutumu: Basın bülteni gönderdikten sonra gazetecileri, haber merkezlerini telefonla arayan pr çalışanları "Bülten gönderdik, aldınız mı? Bülteni yayınlayabilir misiniz? gibi can sıkıcı sorular ile gazetecileri çileden çıkarıyor. Bültenini hazırladığı markanın gözüne girmek için günde 2-3 kez gazetecileri arayan pr çalışanlarının olduğunu biliyorum.

Zamanlama hatası: Basın bülteni gönderirken dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biri de bültenlerin gönderileceği zamanın iyi seçilmesi. Mesai saatleri dışında bülten gönderilmemeli. 08:00-11:00 ve 14:00-17:00 uygun saatler.

Yetersiz içerik: Basın bülteni gönderirken sırf yazılı metin göndermekten uzak durmak önemli. Bülten ile birlikte yüksek çözünürlüklü görseller, infografik, varsa çok kısa bir video gönderilmeli.

Basın bülteni nasıl yazılmalı?

Basın bülteni yazacak kişi içerik yazarlığı konusunda uzman olmalı.

Basın bülteni yazılacak marka, ürün ve hizmet hakkında bilgi sahibi olunmalı.

Basın bülteni ortalama uzunlukta olmalı (300 kelime yeterli.)

Basın bülteni kısa ve vurucu başlıklar içermeli.

Basın bültenin spot cümlesi ile bültenin ilk cümlesi aynı olmamalı.

Basın bülteni uzman görüşü içermeli.

Basın bülteni yazıldıktan sonra okunmalı.

Basın bülteninin gönderileceği gazeteci kitlesi önceden belirlenmeli.

Basın bülteni öznel ifadeler (en iyi, en büyük, harika, müthiş, lider vb.) içermemeli.

Basın bülteni kişilere özel olmalı. Sayın basın mensubu, Sayın yetkili gibi ifadeler ile başlamamalı.

NOT: Markanız, ürün ve hizmetleriniz ile ilgili kaliteli basın bülteni hizmeti almak istiyorsanız bana medyaistasyonu@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Arzu ettiğiniz takdirde markanıza özel basın odası, basın bülteni gönderimi, basın bülteni dağıtımı konularında da profesyonel çözümler sunuyorum.
















Uygulamalar daha fazla kişiye nasıl ulaşır?

Akıllı telefon kullanımının hızla arttığı günümüzde Android ya da IOS platformuna yönelik mobil uygulama geliştirme girişimcilerin en çok rağbet gösterdiği alanların başında geliyor.

Milyonlarca kişi tarafından indirilen ve kullanılan uygulamaların geliştiricilerine sağladığı kazanç, birçok girişimci adayının iştahını kabartıyor.

Son yıllarda birçok mobil uygulama geliştirilse de maalesef bunların birçoğu uygulama marketlerde ve arama motoru sonuçlarında görünür durumda değil.

Mobil uygulama geliştirme sürecinde harcanan zaman, emek ve para uygulamalar görünür olmayınca, daha fazla kullanıcıya ulaşmayınca boşa gidiyor.

Peki, mobil uygulama geliştirmek isteyenler ya da geliştirdiği uygulamayı daha geniş bir kitleye tanıtmak isteyenler nelere dikkat etmeli? Geliştirilen mobil uygulamaların daha fazla indirilmesi için neler yapılmalı?

İşte mobil uygulama geliştiricilerinin göz önünde bulundurması gerekenler

Uygulamanın hedef kitlesinin önceden belirlenmesi,

Uygulama adı içinde anahtar kelime geçmesine özen gösterilmesi

Uygulama ile ilgili bir web sitenin oluşturulması, web sitesinin SEO optimizasyonun sağlanması

Uygulamayı tanıtan farklı açılardan hazırlanmış ekran görüntülerinin bulunması,
   
Uygulamayı tanıtan maksimum 1 dakikalık video ve demo bulunması,
   
Uygulamayı en iyi şekilde tanımlayan logonun tasarlanması,
   
 Uygulama profil sayfasının çarpıcı olmasına dikkat edilmesi,

Uygulamayı en iyi şekilde tanımlayan açıklama metninin oluşturulması,
   
Kullanıcılar tarafından uygulamaya verilen puanların dikkate alınması,
   
Kullanıcılar tarafından uygulama için yapılan yorumların dikkate alınması,
   
Uygulamanın güncellenme sıklığı,
   
Güncelleme sonrası sorun yaşanıp yaşanmadığının takip edilmesi.


Uygulama tanıtımı için sosyal medyanın aktif kullanılması,

Teknoloji, sosyal medya ve mobil uygulamalar ile ilgili içerik üreten kişilerden tanıtım desteği alınması,

Nitelikli siteler ile tanıtım yazısı ve backlink konusunda çalışmalar yapılması,

Dijital PR çalışmalarının yapılması, basın bülteni dağıtımı hizmeti alınması. Medyada uygulamanın haber olmasının sağlanması,

Uygulama indirmeye imkan tanıyan program sitelerinde uygulamanın yer almasının sağlanması,

Uygulama Android cihazlara yönelikse en iyi Android uygulamalar arasında yer alması açısından Google Play Store'a yüklenirken title, description, keyword ayarlarının iyi yapılması, doğru kategorilerin seçilmesi,

Uygulama indiren kullancıların en çok kullandığı anahtar kelimeleri analiz etmek ve bu doğrultuda arama sonuçlarında daha üst sıralarda yer almak. Örneğin WhatsApp indir dendiği zaman ilk sayfada çıkması için gerekli doğal SEO yöntemlerinden yararlanmak.





1 Haziran 2016 Çarşamba

Kendini tanıtma yazısı nasıl olmalı?

Kendini tanıtma yazısı iş dünyasına yeni adım atacak ya da yeni iş bağlantıları kurmak isteyen kişiler için büyük önem taşıyor.

Son zamanlarda freelance çalışanlar için kendini tanıtma yazısı daha çok önem kazandı. Yeni bağlantılar ve müşteriler kazanmak için bu yazı türüne sıkça başvuruyorlar.

Zaman zaman ben de kendini tanıtma yazıları içeren mailler alıyorum. Bu yazıların birçok SMS ya da bir tweet gibi yazıldığı için biçim ve anlam bakımından problemli. Bu yüzden açıkçası ilgimi çekmiyor.

Peki, en çok ihtiyaç duyulan tanıtım yazısı çeşitleri arasında yer alan kendini tanıtma yazısı nasıl olmalı? Kendizi tanıtacak bir yazı hazırlarken nelere dikkat etmelisiniz?

Öncelikle kendinizi tanıtacak yazıyı nerelerde kullanacağınızı (kariyer siteleri, kişisel blog, CV, mail) netleştirin.

Yazının ortalama uzunlukta olmasına dikkat edin. 300-350 kelimeyi geçmemesi önemli. Kendinizi, yaptıklarınızı ve yapacaklarınızı en fazla 4-5 kısa paragrafta anlatmaya gayret edin.

Cümle kurgusu kişisel tanıtım yazılarında önemli. Kolay anlaşılabilecek cümleler kurun. Arkadaşınıza mesaj yazar gibi yazı yazmayın. Ciddiyet ve profesyonellik önemli. Yazdıklarınız ile yüz yüze görüştüğünüzde söyleyeceğiniz şeyler tutarlı olmalı.

İmla kurallarına dikkat etmek her yazı türünde olduğu gibi kendini tanıtma yazılarında da önemli. İmla hataları içeren yazılar karşı tarafı etkilemeyecek.

Yazıda yer alması gereken temel öğeler şunlar olmalı: Adınız, soyadınız, doğum tarihiniz, doğum yeriniz, eğitim durumunuz, bitirdiğiniz kurslar ve aldığınız eğitimler, askerlik durumunuz (erkek adaylar için) iş deneyimleriniz, yer aldığınız projeler, hedefleriniz, kendini tanıtma yazısı ile muhatap olacak kişi ya da şirkete katacaklarınız, adres ve iletişim bilgileriniz.

Kişisel tanıtım yazınızı Word ve PDF formatlarında muhafaza edin.

Tanıtım yazınızda mutlaka bir fotoğrafınız yer almalı. Fotoğrafsız tanıtım yazıları etkili değil.

Yazınızı hazırladıktan sonra baştan sona okuyun, biçim bakımından inceleyin. Eksiklik varsa düzeltin.


PayPal alternatifi 4 Türk ödeme sistemi

PayPal'ın Türkiye'deki faaliyetlerine son vereceğini açıklaması internet dünyasına bomba gibi düştü.

Ödeme sistemi PayPal, Türk müşterilerine yeniden hizmet vermek için gerekli izinlerin alınması yönündeki çalışmalarını sürdüreceğini açıklasa da bunun kısa vadede gerçekleşmeyeceğini söylemek yanlış olmayacak.

Bu arada PayPal hakkında bilgi sahibi olmayanlar için kısaca PayPal nedir, ne işe yarar açıklamak istiyorum.

Paypal, online sistemler üzerinden uluslararası düzeyde alıcılara, işletmelere para göndermeyi ve almayı sağlayan bir sistem.

190 ülke ve bölgede 100 milyon üye hesabına sahip olan sistem, dünya çapında kabul görüyor. Kredi kartı bilgilerini depolayıp, alışveriş esnasında kendi sanal parasını kullanmasına izin veren bir işleyişe sahip.

Ödeme işlemlerinde ödeme yöntemi olarak PayPal'ı kullanan birçok kişi PayPal'ın alternatifleri konusunda araştırmalarına şimdiden başladı. Bu yazımda PayPal yerine kullanabileceğiniz 3 Türk ödeme sisteminden bahsetmek istiyorum.

PayPal alternatifi Türk ödeme sistemleri

ininal

Türkiye'de faaliyet gösteren online ödeme sistemlerinden biri olan ininal yaygın bir kullanım alanına sahip. İnternet ve mağaza alışverişlerinde kullanılan güvenli alışveriş kartı ininal’i birçok noktadan alabilirsiniz.

inial kart Ptt, Pttmatik, Migros, Migros Jet, Teknosa, D&R ve Yay-Sat bayilerinde 5 TL'ye satılıyor. Yine bu noktalardan yükleme yapabiliyorsunuz. ininal'ın aylık kullanım ücreti 1 TL.

Enpara

Son yıllarda internet dünyasında sıkça tercih edilen ödeme yöntemlerinden biri olan enpara.com, Finansbank'ın sunduğu şubesiz bankacılık hizmeti olarak biliniyor. Enpara.com ile vadeli, vadesiz mevduat hesabı açabilir, kredi başvurusunda bulunabilir, birikim hesabı oluşturabilir, para transferi ve ödemelerinizi yapabilirsiniz. Online bankacılık işlemleri ve online alışveriş açısından enpara.com güvenle kullanılabilir.

Troy

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından geliştirilen Troy Türkiye'nin ilk milli ödeme sistemi olarak tanımlanıyor. TROY evlerde,  işyerlerinde ve tüm alışverişlerde kullanılabilecek.  POS, ATM,  internet  üzerinden alışverişlerde  ödeme yaparken ya da ödeme alırken işlemlerin  güvenli, hızlı ve sorunsuz bir şekilde gerçekleşmesini sağlayacak.

BKM Express

BKM Express sistemi, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) tarafından geliştirildi. Hem kredi ve banka kartlarınızı tek bir hesap altında toplayabiliyorsunuz. İnternet alışverişlerinizde ve normal kullanımda ödemelerinizi yapabiliyorsunuz. İstediğiniz zaman para gönderimi de yapabiliyorsunuz.

BKM Express Android ve iOS uygulamaları ile kullanılabiliyor. Bu platformlar üzerinden de ödeme yapabildiğiniz gibi taksit seçeneklerini de belirleyebiliyorsunuz. Sisteme 18 banka eklenebiliyor.



HASAN GÜLER KİMDİR



BİR DAVAYI DERT EDİNDİM. İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM. BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK BU SAYFALAR. 
                                                  


HASAN GÜLER KİMDİR?

Babam Şerafettin Güler

Havası suyu tertemiz köyümüzün, temiz şahsiyetlerinden biridir.
Kendisi 1918 doğumludur..
Allahu Teala ondan ve onu sevenlerden razı olsun. Amiiin... 
Babam 1918 yılında Kocaeli 'nin Karamürsel ilçesi DERE Köyü'nde dünyaya gelmiş.O köyde babamın dedesine Arnavut Selim derlermiş. Dedem Hasan Tabiiki o yıllarda başlayan Kurtuluş Savaşı için askere alınmış. Çeşitli cephelerde savaştıktan sonra, köyüne dönmüş.
Fakat Dedemin baba evi yurdumuzu terkeden düşmanlar tarafından, diğer insanların evleri gibi yakılmış, yıkılmış harabeye dönmüş. O yıllarda henüz 17 yaşında olan babaannemi de kendi babası daha savaş zamanında iken yanına almış.Babam gözleri dolarak anlatır: Babaannemin kızkardeşi Hayriye Teyze devamlı surette sanki bir öz anne gibi yeğenini hep sırtında, kucağında taşımış. Babaannemin de o sırada etraftaki insanlar için kıt kanaat yiyecek maddeleriyle yemekler hazırladığını söylerlerdi. Babaannemin o günlerden kalan nefis yemek hazırlama ustalığına ben de yetiştim çok şükür. Hayriye Teyze ve Naciye Babaannem  ve 2011 yılında vefat eden babam;nur içinde olsunlar. Amiiiin.....

Dedem Babamı ve Babaannemi almak için onların bulunduğu köye(Yalova-Çukurköy) gittiğindemasum birtepkigörmüş. Babaannemin babası SeyitAhmed:
-Oğlum sizin eviniz yıkılmış. Senden başka kardeşlerin de var. Onlar evi yaparlar. Sen burada kal burada size ev var. Yok kalmam diyorsan, git evini yap, ondan sonra hanımını ve çocuğunu al git demiş.
Fakat dedem savaştan yeni döndüğünü, yanında hanımını ve çocuğunu istediğini, hemen şimdi istediğini. İnşaatdaki işçilere yemek yapacak bir insana da ihtiyaçları olduğunu söylemiş. Dinletememiş. O dağ gibi savaş geçirmiş, mağrur adam bu sefer babaannemi görmüş. ona:
-Naciye gel beni dinle, beraberce gidelim. Babam bizi bekliyor dediyse de babaannem:
-Ne var bunda ev yapımı en fazla 3 ay sürer senelerce bekledim. 3 ay daha bekleyelim. ben babamın sözünden çıkamam demiş.
Babamın anne tarafından dedesi SeyitAhmed 1877 savaşından sonra delikanlı bir çağında Balkanlardan göç eden bir Türk ailesinin ferdi.
Önce Ailesi ALTINOVA Beldesine yerleşmiş. Şimdi
İlçe..Oradan Çukurköy'e kendisi gelip yerleşmiş.O Köyün sevilen sayılan bir insanı olmuş. O da kendince çok iyi karar verdiğine inanmış. 

Dedem babasının yanına yalnız döndüğünde
derhal kendi köylerinden maviş gözlü Hafize Hanım'la evlendirilmiş. O yıllarda medeni kanun yok. Erkekler birden fazla resmi nikah kıyabiliyorlar. 

İşte babacım daha 4 yaşında hiçbirşeyden habersiz,fakat analı-babalı öksüz kalıvermiş.
Sene 1922... 

Babam o tarihte daha 4 yaşında bilse annesini veya babasını ikna eder."beni analı-babalı öksüz bırakmayın"diye onların ayrılmasını belki de önleyebilirdi. Kader işte. Olacaklar elbet olur.Dedemin ikinci hanımından babamdan 15 yaş küçük benden ise 15 yaş büyük olan Selim Güler amcam olur. Rahmetli amcamı çok severdik. O da bizi çok severdi. Zaten kendisinin annemin kardeşiyle evlenmesine vesile olduk. Nur içinde yatsın. Allahü Teala rahmet eylesin. 

Annem ise Gemiç Köyünün sevilen ve bilgili kişisi Halit Efendinin kızıdır.Dedem yıllarca Köyümüzde muhtarlık yapmış. Ve köyümüzün seçkin bir ailesinin ferdiydi.
Babamın annemle evlenmesinin hikayesi, babaannem dedemden ayrılınca, uzun seneler baba evinde kalmış. Daha sonra Gemiç Köyünde
Ahmet Çavuş ile evlenmiş.Naciye Babaannem köyde kendisini kabul ettirmiş, herzaman misafiri olan , saygı gören bir insandı. Babamın annesinden 6 kardeşi daha var.Hepsi de babamı çok sevip saygı gösterirler. Amcalarım ve amcalarımın çocukları kalabalık bir aileyiz. Amcalarımın babası Ahmet Çavuş dedem bizi çok severdi. Babaannemin vefatından sonra bile bizi hep öz evlat gibi sevmiş ve kollamıştır. İşte babam Şerafettin Güler, Annesi ile beraber, Gemiç Köyüne gelir.
Evlenme çağına geldiğinde ise, köyümüzün ileri gelenlerinden, Halit Efendinin kızı( Annem Halide ) ile evlenir. 18 Mart 1946
Tam 65 yıl var ki evliler. Dört Çocukları var.
Hasan Güler: 67 Yaşında
Orhan Güler: 65 Yaşında
Turhan Güler:58 Yaşında
Burhan Güler. 56 Yaşında.
Baba ve Annemin en büyük oğluyum. İlk okulu köyümde,Orta okulu Bursa’da, Liseyi ise İstanbul’da okudum. 1971 yılında öğretmenlik yaptım.
1972 yılında askere gittim. Asker dönüşü İstanbul –Ümraniye-Netaş fabrikasında işçi olarak çalışmaya başladım.
Tam 21 yıl bu şirkette çalıştım.Netaş'ın Türk İşçi Tarihinde önemli bir yeri vardır. Sarı sendikacılığa baş kaldırıp, Devrimci İşçi Sendikasının çatısına geçmek için tam otuzbeş gün direniş yaptı. 12 Eylül Harekatından sonra ilk işçi Grevini yaptı. O insanlar kendi isimlerini altın harflerle yazdırdılar. Bu yapının bir tuğlası da benimdir diye seviniyorum. 1994 5 Nisan ekonomik kararlarının alınmasından sonra fabrikamızda tensikat yapıldı. 2625 kişi ile beraber benim de işime son verildi.

1994 yılı Haziran Ayında İstanbul Şişhanede bir elektrik malzemeleri imalathanesinde bir yıl çalıştım.
1995 yılı Temmuz Ayında İhlas Holding bünyesinde çalışmaya başladım.
O tarihten bu yana halen İhlas Holding’teyim. Emekli oldum. Yine de çalışmaya devam ediyorum.
Çünki yaptığım işin emekliliği yok. Pazarlamacıyım. Ürün satarsam kazanıyorum. Yani prim usulü çalışıyorum.
Bu günlerde en çok meşgul olduğum konu, köyümün tarihi bilgileridir.


Gemiç Köyü hakkında, teferruatlı bilgisi olanların yardımını da bekliyorum.
e-mail adresim: gemiclihasan@gmail.com