BİR DAVAYI DERT EDİNDİM. İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM. BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK BU SAYFALAR.
DUA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DUA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
5 Haziran 2016 Pazar
15 Mayıs 2015 Cuma
MİRAC GECESİ
http://www.huzuradogru.tv/
http://www.tgrtbelgesel.com/
http://www.tgrtbelgesel.com/
Mirac gecesi
Miraç Kandili: 2015 Mayıs 15 Cuma akşamı başlıyor.
16 Mayıs, Cumartesi akşamı bitiyor
Bu yıl 15 Mayıs Cumayı Cumartesiye bağlayan gece, bir Miraç Kandil'ini daha idrak etmenin huzur ve mutluluğunu yaşayacağız. Allahu Teala'nın aşkıyla yan bu gece, namaz kıl, secdeye kapan bu gece, secdeye varıp huzura erince, şu yazıyı yazanı ve okuyanları da an bu gece. Sabaha günahsız uyan bu gece. Ey dostlar! kandiliniz mübarek olsun
Mirac, merdiven demektir. Resulullah efendimizin göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü gecedir. Recebin 27. gecesidir. İsra suresinin ilk âyet-i kerimesinde, Mirac bildirilmektedir.
Peygamber efendimiz miracını özetle şöyle anlatıyor: Verilen Burak’a binip Beyt-ül-Makdis’e geldim. Onu, önceki peygamberlerin bağladığı halkaya bağladım, sonra Mescid’e girip orada iki rekât namaz kılıp çıktım. Cebrail bir kap şarap, bir kap da süt getirdi. Ben sütü seçtim. Cebrail, (Yaratılışa uygun olanı seçtin) dedi. Sonra bizi birinci semaya çıkardı. Gök kapısında, (Sen kimsin?) diye bir ses geldi. (Ben Cebrail’im) dedi. (Yanındaki kim?) dendi. (Muhammed aleyhisselam) dedi. (O, peygamber olarak gönderildi mi?) dendi. Cebrail, (Evet) dedi. Gök kapısı açıldı. Hazret-i Âdem’le karşılaştım. Bana merhaba diyerek hayır dua etti. 2. semaya çıktık. Yine orada da aynı konuşmalar geçti. Göğün kapısı açıldı. Burada iki teyze oğlu İsa ve Yahya ile karşılaştım. Onlar da bana, merhaba diyerek dua ettiler. 3. semaya çıktık. Bu kapıda da aynı konuşmalar geçti. Göğün kapısı açıldı. Orada Hazret-i Yusuf’u gördüm. O da dua etti. 4. semaya çıktık. Aynı konuşmalar oldu. Kapı açıldı. Hazret-i İdris’i gördüm. O da dua etti. 5. semaya çıktık. Yine aynı konuşmalar geçti. Kapı açıldı. Hazret-i Harun’u gördüm. O da dua etti. 6. semaya çıktık. Yine aynı konuşmalar oldu ve kapı açıldı. Hazret-i Musa’yı gördüm. Merhaba diyerek dua etti. 7. semaya çıktık. Yine aynı konuşmalar geçti ve kapı açıldı. Arkasını Beyt-ül-Mamur’a dayamış Hazret-i İbrahim’i gördüm. O da dua etti. Beyt-ül-Mamur’u gördüm. Sonra Cebrail beni Sidret-ül-Münteha’ya götürdü. Allah, günde elli vakit namazı farz kıldı. Musa’nın yanına gelip anlattım. (Rabbinden azaltmasını iste! Ümmetin buna güç yetiremez. Tecrübem var.) dedi. Birkaç defa Rabbimle görüşmeye devam ettim. Nihayet Rabbim, (Beş vakit namazı farz kıldım. Her vakit için on sevab vardır. Böylece elli vakit namaz olur) buyurdu. (Müslim)
MİRAÇ GECESİ NAMAZI NASIL KILINIR?
Miraç Kandili namazı 12 rekat olarak kılınıyor, namaza nasıl niyet edilir diye merak edenler için aşağıda açıklamasını verdik. Bu gece kutsal sayıldığı için namazın kılınacağı özel bir saat veya vakit tahsis edilmemiş. İslam alimlerine göre geceyi ibadetle geçirmek hayırlıdır.
Miraç gecesi kılınacak namaz on iki rekattır. İki rekatte bir selam verilerek kılınacak olan namaz on iki rekat ile bitirilir. Her rekatte Fatihadan sonra on kere ihlas okunur. Kılınma zamanı yatsı namazı kılındıktan sonra, imsak vaktine kadar ki herhangi bir vakit olabilir. Bu oniki rekat namaz bittiği zaman selamdan sonra yüz defa :
“Sübhanallahi vel hamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü ekber vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyül azim" duası okunur.
Ardından da yüz kere: “Estagfirullah el azim ellezi lâ ilahe illâ hüvel hayyel kayyum ve etubü ileyh” duası okunur.
Miraç gecesinin gündüzünde öğlen namazını kıldıktan sonra sonra dört rekat namaz kılınır. Bu namazın;birinci rekatında Fatiha' dan sonra bir kere Felak suresi, ikinci rekattan sonra bir kere nas suresi, üçüncü rekatta üç kere Kadr suresi, dördüncü rekatta elli kere İhlas suresi okunur.
……………
Kim canı gönülden iman eder, kalbini her türlü günah, nifak ve bozgunculuktan temiz tutar, dili ile doğru ve tatlı konuşur, endişeye düşmeden haline razı olur, doğru ve güzel huylu olursa gerçekten mutluluğa erer.
......
Bu gece ellerimizi açıp sabaha kadar dua etmeliyiz.
......
Bu gece ellerimizi açıp sabaha kadar dua etmeliyiz.
Ey Bizleri varlığa erdiren Var olmadaki sonsuz zevki gönüllerimize duyuran Güzeller Güzeli Rabbimiz! Sana sonsuz hamd ü senalar olsun. Kainatın İftihar Tablosu Peygamber Efendimiz'e Sonsuz salât ü selam olsun. Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği, dostlukların bitmediği yine de mutlu, umutlu ve sevgi dolu,rahmetlerin yağmur gibi yağdığı nice kandillere, ulaşalım İNŞAALLAH.
Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi, dualarımızın da hayat bulacağı bu gecede dua bahçesinde yeşeren fidan olmak dileğiyle, kandiliniz mübarek olsun.
HOŞGELDİNİZ
GÜNÜNÜZ AYDIN
İŞLERİNİZ HAYIRLI
NEŞENİZ BOL
OLSUN.
Mirac’da ne hikmetler vardır! Namaz kılmayan, Mirac’dan mahrumdur. 1436 yıldır devam eden, başka bir olay yoktur. İşte Mirac, 1436 yıldır devam ediyor. Mirac, aklın bittiği, imanın başladığı yerdir. Mirac namazdır. Allahü teâlâ, namaz gibi bir nimeti insanlara ihsan etti. Namaz, Allah sevgisini arttırır, duanın kabulüne de sebeptir. Namaz varsa, hayat vardır.
Namaz yoksa insan bir işe yaramaz.
Namazdan mahrum olan, her şeyden mahrumdur.
Sevgili Dostlar Yorumlarınızla, Önerilerinizle bu makalelere can gelecektir.Bütün dostlarımın mübarek cuma günlerini ve Mirac kandillerini tebrik eder, dualarını beklerim. Allahü teala hepimize Hazreti Ebu Bekir Efendimizin sadakati ve ahlakıyla ahlaklanmış dost ve arkadaşlar nasip etsin.
Amin!
Gönderen: Hasan Güler
GÜNÜNÜZ AYDIN
İŞLERİNİZ HAYIRLI
NEŞENİZ BOL
OLSUN.
Mirac’da ne hikmetler vardır! Namaz kılmayan, Mirac’dan mahrumdur. 1436 yıldır devam eden, başka bir olay yoktur. İşte Mirac, 1436 yıldır devam ediyor. Mirac, aklın bittiği, imanın başladığı yerdir. Mirac namazdır. Allahü teâlâ, namaz gibi bir nimeti insanlara ihsan etti. Namaz, Allah sevgisini arttırır, duanın kabulüne de sebeptir. Namaz varsa, hayat vardır.
Namaz yoksa insan bir işe yaramaz.
Namazdan mahrum olan, her şeyden mahrumdur.
Sevgili Dostlar Yorumlarınızla, Önerilerinizle bu makalelere can gelecektir.Bütün dostlarımın mübarek cuma günlerini ve Mirac kandillerini tebrik eder, dualarını beklerim. Allahü teala hepimize Hazreti Ebu Bekir Efendimizin sadakati ve ahlakıyla ahlaklanmış dost ve arkadaşlar nasip etsin.
Amin!
Gönderen: Hasan Güler
Sevgili Dostlar Yorumlarınızla, Önerilerinizle bu makalelere can gelecektir.
Etiketler:
BEREKET,
DOSTLUK,
DUA,
GÜNAHSIZ,
MİRAC GECESİ,
MİRAC KANDİLİ,
NAMAZ,
NAMAZ MÜMİNİN MİRACISIR,
SEVGİ
30 Ekim 2013 Çarşamba
DUA / DAVET KAVRAMI
DUA KAVRAMI
Kuranı Kerimde Furkan Suresinin en son ayetinde 25/77 de yer alan:
De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! …
Duanız olmazsa değeriniz yok, duanız varsa değeriniz var. Peki dua ne demek, ne anlamda kullanılmış, duadan ne anlamalıyız.
Dua kul ile Allah arasında bir diyalog anlamını taşır.
Duâ, insanın kendi kendine yetmediğinin ifadesidir.
Kulluk insanın Allah’a duası, vahiy Allah’ın insana duasıdır. İslamoğlu
Arapları hayvanlarını sağdıkları zaman hayvanın memelerinde hayvanı daha fazla süt yapmaya teşvik amacıyla az bir miktar süt bırakır. Bu bırakılan süte (الداعية) El-da’iye (çağıran/dua eden) adı verilirdi. (daha fazla sütü çağıran) Bu anlamda insanın duası da; onun ilerdeki iyi, güzel performansını arttıracak olan duygularının mahmuzlanmasıdır .
Bu ve benzeri tanımlamalar yapıla gelmiştir. Dua kelimesinin kök anlamları kısaca şöyle sayılmaktadır.
1. Davet, Çağrı,
2. Dava İddia,
3. Bağ, bağlantı, dayanak,
4. Arzu, istek, yöneliş, teklif, teşvik,
5. Allah'tan yardım dilemek,
Duanız Davetiniz, çağrınız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin!
Buradaki davet iki yönlüdür.
Birincisi; Allah’ı davet, çağırmaktır. Yaşantımızda Allah’ı, Kitabı işlerimize davet etmek çağırmaktır. Bir iş yaparken Onun buyruklarını dikkate almaktır. Her işimize Rabbimizi dahil etmektir. Onun istek ve emirlerine göre hayatımıza yön vermektir. Kurana uygun yaşamaktır. Kuranı dikkate alarak, işlerimizi sürdürmektir.
Bunu yapmıyorsak yani davetimiz yoksa, Kuranı işlerimize davet etmiyorsak, Kuranı kale almıyorsak, önem ve öncelik verip ona göre hayat sürmüyorsak, Kuranın Rabbi ne diye bize değer versin!
O halde hayatımızı şekillendirirken Rabbimizi, Kuranı dikkate alıp Onun öğretisine göre yaşam sürersek, yani duamız davetimiz çağrımız olursa, olduğu kadar değerimiz olmaktadır.
İkincisi; Allah’a davettir, çağırmaktır. İnsanları, toplumları, düzenleri Allah’a Kurana çağırmaktır, davet etmektir. Peygamberlerin yaptığı gibi, tüm insanlığa Allah’ı Kuranı hatırlatmak, tebliğ etmek ve Rabbimize davet etmektir. Bunu amaç edinmektir. Öncekiler gibi Kelimetullahı yeryüzüne duyurmak, hakim kılmak için çalışmaktır.
Bunu yapmıyorsak yani Allah’a, Kurana davetimiz, çağrımız yoksa, hayata Allah’ı Kuranı çağırmıyorsak, yani onun ilkelerini uygulamıyorsak, bunu amaçlayarak yaşamıyorsak Rabbimiz ne diye bize değer versin!
Bu çağrıyı daveti yapanlar açısından bölümlere ayırarak ele almaktadır:
a. Allah'ın çağrısı
1. Yüce Allah barış yurduna çağınr
Allah selam yurduna çağınr. Yunus/25'te Ayetteki selam kavramı, barış, güven, kurtuluş manalarına gelmektedir.
2. Öldükten sonra diriltmek için çağırır
Göklerin ve yerin Allah'ın buyruğu altında sapasağlam durmaları da O'nun mucizevi işaretlerindendir. Sonunda Allah, sizi bir tek seslenişle yerden kalkmaya çağırdığında, hepiniz ortaya çıkacaksınız. [Rum/25]
3. Allah cennete ve affa çağırır
(Allah, kendi izni ile sizi cennete ve affa çağırır). [Bakara/221]
Allah Teala kullan için daima iyiyi takdir ettiği için, onları cennete, affa çağırmakta; kullar ise bu çağrıya kulaklarını tıkamaktadırlar.
b. Risaletin çağırması
1. Allah'ın yoluna çağırırlar
Resulüm! Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. [Nahl/125]
2. İslâm'a çağırırlar
Saf/7'de (İslâm'a davet edildiği halde...) ifadesi yer almaktadır. Buradaki çağrı fiili meçhul kalıbından getirilmiştir. Kişiyi İslâm'a davet edenler vahye ilk mutabtan son muhataba herkezdir.
3. İnsanlığa çağrıda bulunurlar
Yüce Allah Şura/l5'te Son nebiye çağrıda bulunması için emir vermiş, fakak neye çağıracağını belirtmemiştir.
Buna, "Senin görevin durmadan çağrı yapmaktır" diye mana vermek de mümkündür.
4. Doğru yola çağırırlar
Şu muhakkak ki, sen onları doğru bir yola çağırıyorsun. [Mü'minun/73]
5. Affa çağırırlar
Vahy tebliğcileri, insanlık tarihinde en büyük değişimleri meydana getiren şahsiyetler olmuşlardır. Onlar öncelikle beyin ve gönülleri değiştirmişlerdir. İnsanlarda meydana gelecek olan değişimin, Allah'ın onlara karşı olan tutumunu da değiştireceğini öğreten peygamberler, insanları, bu değişimin temeli olan affa davet etmişlerdir.
Bu çağrıya Nuh/5 ve 10'da şöyle değinilmektedir:
Sonra Nuh, "Ey Rabbim!" dedi, "Doğrusu ben, gece-gündüz kavmimi davet ettim". [Nuh/5]
"Gelin, Rabbinizden bağışlanma dileyin, O, çok bağışlayandır!" dedim. [Nuh/10]
c. İnsanın çağrıda bulunması
1. Allah'a çağırır
İnsanları Allah'a çağıran, doğru ve adil olanı yapan ve "Şüphesiz ben Allah'a teslim olanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kim vardır? [Fussilet/33]
2. İyiye çağırmak
Âl-i İmran/104'te Ve aranızda iyiliğe çağıran, doğruyu emreden, kötülükten alıkoyan bir topluluk bulunmalı.
3. İnkara ve şirke çağırır
İnsanların iyileri Allah'a ve iyi olana çağırırlarken, kötüleri de inkara ve şirke çağırırlar:
Siz beni Allah'ı inkara ve hakkında hiçbir bilgim olmayan şeyleri Allah'a ortak koşmaya çağırıyorsunuz. [Gâfır/42]. Gâfir/41'de ise kafirlerin ateşe çağırdıkları belirtilmektedir. İnkar ve şirk aslında insanın kalbinde yanan bir ateş olup bu ateş, ahirette cehenneme dönüşecektir.
d. Şeytanın çağrısı
1. Ateşe çağırır
Şeytan sizin açık düşmanınızdır; siz de onu düşman bilin; o sadece taraftarlarını ateşe sevk edilmeleri için çağırıyor. [Fatır/6]
2. Taklide çağırır'de taklit, kızgın alevli cehennem olarak tanımlanmaktadır:
Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun" denildiğinde, onlar "Hayır, biz babalarımızı neye inanır bulduysak ona uyarız" diye cevap verirler; ya şeytan onları kızgın alevli ateşin azabına çağırıyorsa! Lokman/21
Demek ki şeytan Allah'ın indirdiğine uymaktan insanları alıkoymak, onlara, babalarını taklit edip onların yoluna uymaları için çağrıda bulunmaktadır. Bu, aslında alevli cehenneme çağırmaktan başka bir şey değildir.
Şeytan, Yüce Allah'ın vaadi ile kendi vaadini şöyle değerlendirmekte ve şu itirafta bulunmaktadır:
Allah size gerçekleşmesi kesin olan bir vaatte bulunmuştu. Ben de bir vaatte bulundum size, fakat yalan çıktım. Bununla beraber benim size karşı bir gücüm ve hakimiyetim yoktu, sadece sizi çağırdım, siz de bana uydunuz, şu halde beni değil kendinizi kınayın. [İbrahim/22]
1/5 Ancak sana kulluk eder, ancak Senden yardım isteriz!
2/45 Sabırla, salatla Allah'tan yardım dileyin, şüphesiz bu, saygı gösterenlerden başkasına ağır gelir.
2/153 Ey inananlar, sabır ve salatla yardım isteyin, muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir.
7/128 Mûsâ, kavmine; "Allah'tan yardım isteyin, sabredin!" dedi; yeryüzü Allâh'ındır, onu kullarından dilediğine verir. Sonuç, korunanlarındır!" bu ayetlerde de açıklandığı üzere Allah’tan ancak avane/ muavin yardımı, destek olma, yol gösterme vb tür katkıyı istemektir.
Hedi yardımıdır. 2/38 … size benden bir hidâyet geldiği zaman, kimler benim hidâyetime uyarsa artık onlara bir korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. Allah’ın EN BÜYÜK yardımı, desteği, hidayet kaynağı ve rehberi olan Kurandır. Kuranın rehberliğidir.Kuranın ölçüleridir.Kuranın ilkeleridir.
Nasara yardımıdır. 8/10 Yardım, yalnız Allâh katındandır. Allâh dâimâ üstün, hüküm ve hikmet sâhibidir. 15/21 Hiçbir şey yoktur ki onun hazineleri, bizim yanımızda olmasın, ama biz onu, bilinen bir ölçü/kural ile indiririz.
53/39-İnsana çalışmasından başka bir şey yoktur.
13/11-Bir millet kendi durumlarını değiştirmedikçe Allâh onların durumlarını değiştirmez. İlkesi koyulmuştur.
2/214Yoksa siz, sizden önce geçenlerin durumu başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluk ve sıkıntı dokunmuştu, öyle sarsılmışlardı ki, nihâyet peygamber ve onunla birlikte inananlar: "Allâh'ın yardımı ne zaman?" diyecek olmuşlardı. İyi bilin ki, Allâh'ın yardımı yakındır.
22/78 Allâh uğrunda, O'na yaraşır biçimde gayretle mücadele edin. O, sizi seçti ve dinde size bir güçlük yüklemedi. 3/139-Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız, mutlaka siz üstün geleceksiniz.
47/7 Ey inananlar, eğer siz Allâh’a yardım ederseniz size yardım eder; ayaklarınızı (hakkı koruma yolunda) sağlam tutar.
Allah’a yardım Onun gönderdiği vahye sımsıkı sarılmak, ilkelerini gözetmek, bunlara güvenmek, bu ilkeler doğrultusunda tüm gayreti sarf etmektir.
6/34 Senden önce de elçiler yalanlanmıştı. Yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine sabrettiler, nihâyet onlara yardımımız yetişti. Allâh'ın kelimelerini değiştirebilecek kimse yoktur. Böyle yapanlar mutlaka ayetlerin işaret ettiği sonla kucaklaşmaktadır.
Vehene yardımıdır. 6/84 Biz ona İshak'ı ve (İshâk'ın oğlu) Ya'kûb'u da hediye ettik; hepsine de doğru yolu gösterdik. Nitekim daha önce Nûh'a ve onun soyundan Dâvûd'a, Süleyman'a, Eyyûb'a, Yûsuf'a, Mûsâ'ya ve Hârûn'a da yol göstermiştik. Biz güzel davrananları böyle ödüllendiririz. 21/90Onun du'âsını da kabul buyurduk ve ona Yahyâ'yı armağan ettik. Eşini de kendisi için ıslah ettik(çocuk doğurmağa elverişli bir hale getirdik). Gerçekten onlar hayır işlere koşarlar, umarak ve korkarak bize du'â ederlerdi ve bize derin saygı gösterirlerdi.
Meleklerle Yardım: 3/123, 3/124, 3/125 ve 8/9
DUA NIN/ ALLAHTAN YARDIM DİLEMENİN USULU
Dua kavli ve fiili olarak gerçekleştirilen bütüncül bir kulluk eylemidir. Kavli/ sözel yapılan kısmının da usulü önemli olmaktadır.
Şöyle ki:
7/180 En güzel isimler Allâh'ındır. O halde O'na o (güzel isim)lerle du'â edin
26/213 Allâh ile beraber başka bir tanrı çağırma/dua etme, sonra azâb edilenlerden olursun.
17/11 İnsan, hayra du'â eder gibi, şerre du'â etmekte(hayrı ister gibi şerri istemekte)dir. İnsan pek acelecidir.
7/55 Rabbinize yalvararak ve gizlice dua edin, çünkü O, haddi aşanları sevmez.
7/56 Yeryüzü düzeltildikten sonra onda bozgunculuk yapmayın, korkarak ve umarak O'na duaedin. Muhakkak ki Allâh'ın rahmeti, iyilik edenlere yakındır.
32/16 Yanları yataklardan uzaklaşır, korkarak ve umarak Rablerine dua ederler ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar.
KAFİRLERİN DUASI
13/14 Gerçek dua, ancak O'na yapılır. O'ndan başka dua ettikleri ise, kendilerinin hiçbir isteklerini karşılayamazlar. (Onların durumu) tıpkı ağzına gelsin diye suya avuçlarını uzatan kimse gibidir. Oysa (uzanıp suyu avuçlamadıkça su) on(un ağzın)a gelmez. İşte kâfirlerin duası, öyle boşa gider.
SONUÇ OLARAK
Allah’a yönelen, Ona bağlanan, Her işinde Onu ve Kitabını Çağıran; İnsanlığı da Ona çağıran; Bunu Dava edinen; Bu uğurda tüm imkanlarını bitiren, var gücünü, olanca çabasını harcayarak bittim noktasına varan insanın Allah’ın verdiği değerle yardımla, destekle, ikramla, Allah’a kulluk bilincinin zirvesine ulaşması öğütlenmektedir.
Şayet, çağrınız, davetiniz, tebliğiniz yoksa, bunları dava edinmediyseniz, bu yolda iddianız yoksa, bağınız bulunmuyorsa, istek, arzu ve yönelişiniz de yoksa, bunun için de Kurana uymayı, Allaha güvenmeyi, yaratılışı düşünmeyi, akletmeyi, inceleyip ibretler almayı, sunnetullaha uymayı, emek sarf etmeyi, bittim noktasına gelinceye kadar gevşemeden çalışmayı, salihatı/ değişim ve dönüşümü, sabırla salatı/bağlılığın devamını, eğitimi, destek olmayı, Allahın verdiklerini infak etmeyi yapmıyorsanızRabbiniz size değer vermez diyerek ikaz etmekte ve ayetin devamında bunu yapmayanları Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”denilmektedir.
Kuran aynasına bakalım, kendimizi görüp, gelin gözyaşı döküp ağlayalım, tövbe edip bu bilinçle ve anlamına uygun olarak, Dua! Edenlerden ve şükredenlerden olalım.
ALLAH Duaları Kabul Etme Sözü Vermez
Hocaların her söylediğini, hadislerden her duyduğunu din zanneden halkın kandırıldığı pek önemli konulardan biri de duadır. Kuran’a bakarsak Allah’ın duaları kabul etme sözü vermediğini görürüz. Allah dualara cevap verdiğini söyler, ancak bu cevap olumlu ya da olumsuz mudur biz bilemeyiz. Allah istediklerimizi yapar mı, yaparsa ne zaman yapar, ya da acaba yapmaması bizim için daha mı hayırlıdır, işte bunların cevabını en iyi bilen bizler değil, sadece ALLAH’tır.
Rabbiniz buyurmuştur ki:
Dua edin bana, cevap vereyim size! Mümin 60
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanların dualarını O cevaplıyor, lütfundan onlara fazlasını O veriyor. İnkârcılara da şiddetli bir azap var.Şura 26
Allah, insanlara şerri, onların hayrı acele istedikleri gibi çabucak verseydi, ecellerinin onlara ulaşmasına çoktan hükmedilmiş olurdu. Ama biz, bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde körü körüne bocalamaya bırakırız.Yunus 11
İnsan, iyi bir şey için dua ettiğini sanırken aslında kötü bir şey için dua eder. İnsan çok acelecidir. İsra 11
Kuran bunları söylerken, birçok uydurma hadisşunları söyler:
(Allahü teâlâ, seher vakti, “İstiğfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim. İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duasını kabul edeyim” buyurur.) [Müslim]
(Şu beş gecede yapılan dua red edilmez: Regaib gecesi, Şabanın 15. [Berat] gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban bayramı gecesi.) [İ.Asakir]
(Cuma günlerinde bir an vardır ki, o anda edilen dua red olmaz.) [Buhari, Müslim, Tirmizi]
(Ramazanda Allah günahları affeder ve duaları kabul eder.) [Taberani]
Dertli müminin duasını ganimet bilin! (Ebuşşeyh)
Oruçlunun duası red edilmez. [Tirmizi]
Peygamberimiz sav buyuruyorki şu dört kişinin duası mutlaka kabul olur.
1.Dönünceye kadar hacının yaptığı dua
2.Gazaya çıkan askerin duası
3.İyileşinceye kadar hastanın yaptığı dua
4.Bir müslümanın bir müslüman için ismiyle arkasından onun için yaptığı dua.
2.Gazaya çıkan askerin duası
3.İyileşinceye kadar hastanın yaptığı dua
4.Bir müslümanın bir müslüman için ismiyle arkasından onun için yaptığı dua.
***
Kudret sadece yapmaya değil, yapmamaya da muktedir olanın sıfatı.
İktidarın başlıca vasfı, eyleyip eylememe kudreti.
Kudret, arzu ettiğini avucunun içine alabilmek kadar, onu elinin tersiyle itebilmektir de.
Marifet, arzu etmediğini geri çevirmekte değil, bilâkis çıldırasıya arzu ettiğinden, hakkında deli divane olduğundan vazgeçmekte.
Vazgeçmek kolay mı?
Kolaylık da, zorluk da gerçekte kişinin vazgeçecek olduğu şey karşısındaki hâlince belirlenir. Çünkü feragatin şiddeti talebin şiddetine bağlıdır. Ne kadar istenildiyse, ne kadar istenilmişse, vazgeçişin ızdırabı da o düzeyde olacaktır.
Aslâ şaşırmamalı, kişi vazgeçildiği kadarıyla ancak vazgeçebilecektir!
Bir şeyi arzu ve taleb etmenin mertebeleri vardır:
(Eğilim)
(istek)
(sevgi)
(tutku)
Bu dört terim de duyguların hareketini tanımlamakta.
Eğilim Klasik Fizik’te hareket’ten ziyade hareketin başlangıcını ifade eder. Dolayısıyla elde etmeye, ele geçirmeye, avucunun içine almaya meyl etmedikçe, o şeyin, kişinin muradı hâline gelmesi düşünülemez. Meyl şiddetlendikçe isteğe dönüşür. İstek arttıkça mehabbete dönüşür. Mehabbet de şiddetlenirse bir süre sonra tutku hâlini alır.
Kişi istenildiği kadar isteyebilir. İstenilmeyen isteyemez.
Eğilim kelimesi Arapça meyl olup, hakikatte temayül anlamında kullanılmaktadır, ve öyle de anlaşılmalıdır.
Meyl tek taraflı, temayül ise iki taraflıdır. Kendisine meyl duyulan ancak meyl duyabilir.
İstek de öyledir. İstenmeyen isteyemez. Dahası, sevilmeyen sevemez. Aşık olunmayan aşık olamaz.
Demek oluyor ki kendisinden vazgeçilmedikçe kimse vazgeçemez!
(Eğilim)
(istek)
(sevgi)
(tutku)
Bu dört terim de duyguların hareketini tanımlamakta.
Eğilim Klasik Fizik’te hareket’ten ziyade hareketin başlangıcını ifade eder. Dolayısıyla elde etmeye, ele geçirmeye, avucunun içine almaya meyl etmedikçe, o şeyin, kişinin muradı hâline gelmesi düşünülemez. Meyl şiddetlendikçe isteğe dönüşür. İstek arttıkça mehabbete dönüşür. Mehabbet de şiddetlenirse bir süre sonra tutku hâlini alır.
Kişi istenildiği kadar isteyebilir. İstenilmeyen isteyemez.
Eğilim kelimesi Arapça meyl olup, hakikatte temayül anlamında kullanılmaktadır, ve öyle de anlaşılmalıdır.
Meyl tek taraflı, temayül ise iki taraflıdır. Kendisine meyl duyulan ancak meyl duyabilir.
İstek de öyledir. İstenmeyen isteyemez. Dahası, sevilmeyen sevemez. Aşık olunmayan aşık olamaz.
Demek oluyor ki kendisinden vazgeçilmedikçe kimse vazgeçemez!
Tam da burada, Kur’an’dan iki ayet
• Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. (5:54)
• Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı. (5:119)
Farkedildiyse eğer, bu iki ayette de kullar, Allah tarafından sevildikleri için Allah’ı sevmekte, Allah kendilerinden hoşnut olduğu için O’ndan hoşnut olmaktadırlar.
Yani, Hak sevdiği için sevilirken, halk sevildiği için sevmekte.
Sevmeyi değil, sevilmeyi önemsemeli. Sevildiysek eğer, sevebileceğimizi unutmamalı.
Sevgisizlik, sevmeyi bilmemekten değil, sevilmeyi bilmemekten neşet eder. Alacaklı gibi değil, borçlu gibi sevmeli o hâlde!
Ne kadar seversen sev borcunu ödeyemezsin. Sevilmenin şükrü eda edilemez çünkü. Karşılıksız sevgi olmaz! Sevgi varsa, işin içinde sevmekten çok sevilmek vardır.
Hakkı niçin seversin? Ne kadar seviyorsun?
Hiç numara yapma! Sevildiğin için ve sevildiğin kadar.
Hangisi önce, Hakkın sevgisi mi, halkın sevgisi mi?
Burada bilindiği anlamıyla, yani zaman itibariyle öncelik yok. Çünkü öncelik ya zat itibariyle, ya da zaman itibariyledir.
Basit bir misal: Kolunu hareket ettiren kişinin koluyla birlikte kolundaki saat de hareket eder. Saatin hareketi kolun hareketiyle eşzamanlıdır. Dolayısıyla kolun saate önceliği zaman itibariyle değil, zat itibariyledir.
Hakkın muhabbet ve rızasının önceliği zaman itibariyle değil, zat itibariyledir. Halkın muhabbet ve sevgisinin sonralığı da keza zaman itibariyle değil, zat itibariyledir. Zâtendir.
Korkmak bir sevme tarzıdır, kişi sevdikçe korkar. Daha çok sevdikçe daha çok korkar.
Korkmak, gerçekte ihtimam göstermektir. Alacaklıymış gibi değil, borçluymuş gibi sevmektir.
Korkmak sevilmemekten korkmaktır. Terkedilmekten. Kaybetmekten. O’nsuz kalmaktan.
Heybet korku demektir. Hak aşıklarının sıfatıdır. Korkarak sevenlerin. Titreyerek. Heybetle.
Havf, avamın korkusu. Heybet ise büyük âşıkların. Delilerin. Çılgınların. Çıldırasıya sevenlerin. Çıldırasıya sevilenlerin.
• Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. (5:54)
• Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı. (5:119)
Farkedildiyse eğer, bu iki ayette de kullar, Allah tarafından sevildikleri için Allah’ı sevmekte, Allah kendilerinden hoşnut olduğu için O’ndan hoşnut olmaktadırlar.
Yani, Hak sevdiği için sevilirken, halk sevildiği için sevmekte.
Sevmeyi değil, sevilmeyi önemsemeli. Sevildiysek eğer, sevebileceğimizi unutmamalı.
Sevgisizlik, sevmeyi bilmemekten değil, sevilmeyi bilmemekten neşet eder. Alacaklı gibi değil, borçlu gibi sevmeli o hâlde!
Ne kadar seversen sev borcunu ödeyemezsin. Sevilmenin şükrü eda edilemez çünkü. Karşılıksız sevgi olmaz! Sevgi varsa, işin içinde sevmekten çok sevilmek vardır.
Hakkı niçin seversin? Ne kadar seviyorsun?
Hiç numara yapma! Sevildiğin için ve sevildiğin kadar.
Hangisi önce, Hakkın sevgisi mi, halkın sevgisi mi?
Burada bilindiği anlamıyla, yani zaman itibariyle öncelik yok. Çünkü öncelik ya zat itibariyle, ya da zaman itibariyledir.
Basit bir misal: Kolunu hareket ettiren kişinin koluyla birlikte kolundaki saat de hareket eder. Saatin hareketi kolun hareketiyle eşzamanlıdır. Dolayısıyla kolun saate önceliği zaman itibariyle değil, zat itibariyledir.
Hakkın muhabbet ve rızasının önceliği zaman itibariyle değil, zat itibariyledir. Halkın muhabbet ve sevgisinin sonralığı da keza zaman itibariyle değil, zat itibariyledir. Zâtendir.
Korkmak bir sevme tarzıdır, kişi sevdikçe korkar. Daha çok sevdikçe daha çok korkar.
Korkmak, gerçekte ihtimam göstermektir. Alacaklıymış gibi değil, borçluymuş gibi sevmektir.
Korkmak sevilmemekten korkmaktır. Terkedilmekten. Kaybetmekten. O’nsuz kalmaktan.
Heybet korku demektir. Hak aşıklarının sıfatıdır. Korkarak sevenlerin. Titreyerek. Heybetle.
Havf, avamın korkusu. Heybet ise büyük âşıkların. Delilerin. Çılgınların. Çıldırasıya sevenlerin. Çıldırasıya sevilenlerin.
28 Ekim 2013 Pazartesi
NELER İÇİN DUA ETMELİYİZ?
NELER İÇİN DUA ETMELİYİZ?
1 - Hidayet İçin Dua
Hidayet eyle bizi doğru yola. (1 / Fatiha - 6 )
2 - Delalet ve Gazaba Uğrayanların Yoluna Girmemek İçin Dua
Nimete erdirdiklerinin yoluna, gazaba uğrayanların ve dalalete düşenlerinkine değil. ( 1 / Fatiha - 7 )
3 - Bizlerin ve Soyumuzun Müslümanlardan Olması İçin Dua
Rabbimiz! İkimizi Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olanlardan bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin». (2 / Bakara - 128 )
4 - Hayırlı Bir Nesil İçin Dua
Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: Rabbim! Bana tarafından hayırlı bir nesil bağışla. Şüphesiz sen duayı hakkıyla işitensin, dedi. (3 / Ali İmran - 38 )
Onlar: «Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve çocuklarımızdan gözümüzün aydınlığı olacak insanlar ihsan et ve bizi, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara önder yap» derler. ( 25 / Furkan- 74 )
5 - İnsanlar İçerisinde Kötülüklerden Alıkoyan,Kitabı ve Hikmeti Öğreten Elçilerin Olması İçin Dua
«Rabbimiz! İçlerinden onlara Senin ayetlerini okuyan, Kitabı ve hikmeti öğreten, onları her kötülükten arıtan bir peygamber gönder. Doğrusu güçlü ve Hakim olan ancak Sensin». ( 2 /Bakara - 129 )
6 - Tevbelerin Kabulü İçin Dua
Rabbimiz! İkimizi Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olanlardan bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin». ( 2 / Bakara - 128 )
7 - Hidayete Erdikten Sonra Kalblerin Eğrilmemesi İçin Dua
Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi eğriltme, katından bize rahmet bağışla; şüphesiz Sen sonsuz bağışta bulunansın. ( 3 / Ali İmran - 8 )
8 - Hakikatin Şahitleri Olmak İçin Dua
Havârîler:) Rabbimiz! İndirdiğine inandık ve Peygamber'e uyduk. Şimdi bizi (birliğini ve peygamberlerini tasdik eden) şahitlerden yaz, dediler. ( 3 / Ali İmran - 53 )
9-Günahların Bağışlanması İçin Dua
«Rabbimiz! Doğrusu biz Rabbinize inanın diye inanmaya çağıran bir çağırıcıyı işittik de iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bize bağışla, kötülüklerimizi ört, canımızi iyilerle beraber al».3/Ali İmran-193
10 - Nasıl İbadet Edileceğini Öğrenmek İçin Dua
Rabbimiz! İkimizi Sana teslim olanlardan kıl, soyumuzdan da Sana teslim olanlardan bir ümmet yetiştir. Bize ibadet yollarımızı göster, tevbemizi kabul buyur, çünkü tevbeleri daima kabul eden, merhametli olan ancak Sensin». ( 2 / Bakara - 128 )
11 - Müslüman Olarak Ölmek ve İyilerle Birlikte Olmak İçin Dua
«Rabbim! Bana hükümranlık verdin, rüyaların yorumunu öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaradanı! Dünya ve ahirette işlerimi yoluna koyan sensin; benim canımı müslüman olarak al ve beni iyilere kat.» ( 12 / Yusuf - 101 )
12 - Salatı / Namazı Devamlı İkame Edenlerden Olmak İçin Dua
«Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!» ( 14 / İbrahim- 40 )
13 - Salih Amel Yapmak İçin Dua
Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer. Nihayet insan, güçlü çağına erip kırk yaşına varınca der ki: Rabbim! Bana ve ana-babama verdiğin nimete şükretmemi ve razı olacağın yararlı iş yapmamı temin et. Benim için de zürriyetim için de iyiliği devam ettir. Ben sana döndüm. Ve elbette ki ben müslümanlardanım. ( 46 / Ahkaf - 15 )
14 - Güç Yetiremeyeceğimiz Şeylerle İmtihan Edilmemek İçin Dua
Allah kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükler; kazandığı iyilik lehine, ettiği kötülük de aleyhinedir. Rabbimiz! Eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme. Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma, bizi affet, bizi bağışla, bize acı. Sen Mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım et. ( 2 / Bakara - 286 )
15 - Cehennem Azabından Korunmak İçin Dua
Ve şöyle derler: Rabbimiz! Cehennem azabını üzerimizden sav. Doğrusu onun azabı gelip geçici değil, devamlıdır. ( 25 / Furkan - 65 )
Onlar ki: «Rabbimiz, inandık iman getirdik; artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizleri o ateş azabından koru!» derler. ( 3 / Ali İmran - 16 )
16 - Anne ve Babanın Affı İçin Dua
«Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, anamı babamı ve inananları bağışla.» ( 14 / İbrahim - 41 )
17 - Allah’ın Dünyada ve Ahirette İyilik Vermesi İçin Dua
«Rabbimiz! Bize dünyada iyiyi, ahirette de iyiyi ver, bizi ateşin azabından koru» diyenler vardır. ( 2 /Bakara - 201 )
18 - Cennet İçin Dua
Rabbimiz! Peygamberlerinle vadettiklerini bize ver, kıyamet günü bizi rezil etme. Sen şüphesiz sözünden caymazsın». (3 / Ali İmran - 194 )
Ve beni Naim cennetinin varislerinden eyle!. (26 / Şuara - 85 )
19 - Hikmet Sahibi Olmak İçin Dua
Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. ( 26 / Şuara - 83 )
20 - Yağmurun Yağması ve Rızık Vermesi İçin Dua
Gelin, Rabbinizin bağışlamasını isteyin, çünkü O, bağışlaması çok bir bağışlayandır! dedim. Bol hayır (yağmur) ile göğü üzerinize salsın.Mallarınızı ve oğullarınızı çoğaltsın, size bahçeler ihsan etsin, sizin için ırmaklar akıtsın. ( 71 / Nuh - 10 - 11 - 12 )
21 - Duaların Kabulü İçin Dua
Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelecekleri namazı devamlı kılanlardan eyle; ey Rabbimiz! Duamı kabul et!» ( 14 / İbrahim - 40 )
22 - Salih Kullar Arasında Olmak İçin Dua
Süleyman, onun sözüne hafifçe güldü ve: «Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde, hoşnut olacağın işi yapmakta beni muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kullarının arasına koy» dedi.
( 27 / Neml - 19 )
23 - İman Edenlerin Bağışlanması İçin Dua
«Rabbim! Beni, anamı, babamı, evime inanmış olarak gireni, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin de yalnız helakını artır.» ( 71 / Nuh - 28 )
24 - Kafirlerin Helaki İçin Dua
Ve rahmetinle bizi o kafir kavimden kurtar!» dediler. ( 10 / Yunus - 86 )
25 - Tebliğde İşlerimizin Kolaylaşması ve Sözümüzün Anlaşılması İçin Dua
Musa: Rabbim! dedi, yüreğime genişlik ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz, sözümü iyi anlasınlar. ( 20 / Taha - 25 - 26 - 27 - 28 )
26 - Allah’ın Bizlere Rahmet Etmesi İçin Dua
Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalblerimizi eğriltme, katından bize rahmet bağışla; şüphesiz Sen sonsuz bağışta bulunansın. ( 3 / Ali İmran - 8 )
27 - Dertlerimizin Dermanı İçin Dua
Eyyub da: «Başıma bir bela geldi, (Sana sığındım), Sen merhametlilerin merhametlisisin» diye Rabbine nida etmişti. ( 21 / Enbiya - 83 )
28 - Nimetlere Şükür İçin Dua
Süleyman, onun sözüne hafifçe güldü ve: «Rabbim! Bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde, hoşnut olacağın işi yapmakta beni muvaffak kıl. Rahmetinle, beni iyi kullarının arasına koy» dedi.
( 27 / Neml - 19 )
29 - Zalimlerle Aynı Safta Olmamak İçin Dua
Gözleri cehennemlikler yönüne çevrilince: «Rabbimiz! Bizi zalimlerle beraber bulundurma» derler.
( 7 / Araf - 47 )
Ya Rabb'i, beni zalimler arasında bırakma. ( 23 / Müminun - 94 )
30 - Allah’tan Bir İstek İçin Dua
Sizi bir nefisten yaratan ve gönlünün huzura kavuşacağı eşini de ondan var eden Allah'tır. Eşine yaklaşınca, eşi hafif bir yük yüklendi ve bu halde bir müddet taşıdı. Hamileliği ağırlaşınca, karı-koca, Rableri olan Allah'a: «Bize kusursuz bir çocuk verirsen, and olsun ki şükredenlerden oluruz» diye yalvardılar. ( 7 / Araf - 189 )
31 - Doğruluk İlkesi Üzeri Olmak İçin Dua
De ki; "Ey Rabbim, bir yere girerken oraya doğru olarak girmemi ve bir yerden çıkarken oradan doğruluk ilkesine bağlı olarak çıkmamı nasip eyle. Bana kendi katından destekleyici bir güç ver. ( 17 / İsra - 80 )
32 - İlmimizin Artması İçin Dua
Gerçek hükümdar olan Allah Yüce'dir. Kuran sana vahyedilirken, vahy bitmezden önce, unutmamak için, tekrarda acele edip durma, «Rabbim! ilmimi artır» de. ( 20 / Taha - 114 )
33 - Zalimlerin Zulmünden Kurtulmak İçin Dua
Allah, inanlara Firavun'un karısını misal gösterir: O: «Rabbim! Katından bana cennette bir ev yap; beni Firavun'dan ve onun işlediklerinden kurtar; beni zalim milletten kurtar» demişti. (66 / Tahrim - 11 )
34 - Diriliş Gününde Mahcup Olmamak İçin Dua
(İnsanların) dirilecekleri gün, beni mahcup etme. ( 26 / Şuara - 87 )
35 - Allah’ın Hayrı ve Yardımı İçin Dua
Musa onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi: «Rabbim! Doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım» dedi. ( 28 / Kasas - 24 )
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)