içerik seo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
içerik seo etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Şubat 2016 Pazartesi

Bayat SEO çalışmalarını bırakın, içeriğe yatırım yapın


Uzun ömürlü ve faydalı içeriklerin önem kazandığı günümüz internet dünyasında arama motoru optimizasyonu çalışmalarında hala etkisini kaybetmiş araçlardan faydalanılıyor.

Web sitesi sayısının her geçen gün arttığı internet ortamında site sahiplerinin birçoğu araştırmadan, profesyonellikten uzak bir şekilde uyguladığı sözde SEO çalışmaları ile bir noktaya gelmeye çalışıyor. Bu yapılanların yarar yerine zarar getirdiği pek önemsenmiyor.

Bu zamanda içeriğin en etkili SEO aracı olduğunu unutmamak gerek. İçeriğiniz güçlü değilse, okuyucular sitenizde aradığını bulamıyorsa yapacağınız tüm SEO çalışmalarının bir geçerliliği olmayacak.

SEO diye hala bunlar yapılıyor

Google son zamanlarda sıkça algoritma değişikliğine gidiyor. Yakın gelecekte birçok site dibe vuracak. Meydan gerçek içerik üreticilerine kalacak. Spam içeriklerin devri de son bulacak. Çünkün bundan artık internet kullanıcıları da bıktı. Temiz içerik, önem kazanacak.

Google Pagerank algoritmasını durdurdu. Aylardır güncellenmiyor. Web sitesi sahipleri hala tanıtım yazısı alırken, SEO çalışması yaptırırken buna dikkat ediyor. Google artık içeriğe önem veriyor.

Alexa, manipüle edilebilen bir sistem olduğu için hala Alexa takıntılı site sahipleri var. Yine tanıtım yazısı ve SEO çalışmalarında Alexa'sı düşük siteler tercih ediliyor. Alexa verilerinizi istediğiniz seviyeye getiren sistemler var. Bastırıyorsunuz parayı sitenizi ilk 500-1000 içinde yer alıyor. Alexa bir sitenin kaliteli olduğunun tek göstergesi değil. Google'ın da Alexa'yı önemsediğini sanmıyorum.

Dünyanın en popüler dizini olan DMOZ da  SEO çalışmaları kapsamında web sitesi sahiplerinin en çok önemsediği araçlardan biriydi. Para vererek DMOZ'a site ekleyen editörler var. DMOZ'un da geçerliliği olduğunu sanmıyorum. Siteniz DMOZ'da olsa ne olur olmasa ne olur? Sürekli algoritma değiştiren Google için DMOZ eskiden kullanılan bir araçtı. Son yıllarca cazibesini iyice yitirdi. DMOZ'un yanı sıra diğer link ekleme sitelerinin, toplistlerin de siteler için bir faydası yok.

Footer link çalışmaları da artık bir işe yaramıyor. SEO'dan en çok başvurulan footer linkler eklendiğinde siteye katkı sağlasa da kaldırıldığında zarar veriyor.

Sosyal imleme siteleri de bir ara SEO destek amacıyla sıkla kullanılırdı. Sosyal medya sitelerinin yaygınlaşması ile birlikte imle sitelerinin pabucu dama atıldı. Bu sitelerin birçoğunun kendine hayrı yok, sadece link çıkışı yapılan çöp siteler.

Anahtar kelime çöplüğüne dönmüş, profesyonellikten uzak, berbat yazılmış yazılar da SEO çalışmalarında başarılı olmayı engelliyor. 100 kelimelik yazının içinde 8-10 tane anahtar kelime mi olur? Bir de bu kelimelerin 3-4 tanesine link veriliyor geri kalanı da italik ya da bold yapılıyor. İşi bilmeyen sözde SEO'cuların saçmalıkları işte.

SEO paketleri ile SEO çalışması yapılmaz. 40-50 TL'ye satılan SEO paketleri ile anca günü kurtarırsınız. Bu tür şeylere para vereceğinize 3-4 tane sağlam makale yazdırın daha iyi.

SEO çalışmalarında ücretsiz uzantılı siteler hep önyargı ile yaklaşılır. Halbuki bu çok büyük hatadır. Birçok blogun ciddi takipçisi var. Burada pazarladığınız içerik önemli. Bugün Blogger uzantılı olduğu halde ciddi anlamda trafik alan, alanında otorite olmuş bloglar mevcut.

İçerik, en iyi SEO aracı

Tüm bu boş çalışmaları bir kenara bırakın. İçerik kalitenizi artırın. Okuyuculara faydalı olabilecek, yıllarca ziyaretçi çekebileceğiniz bir yapı kurun. Ucuz içerik yazdırmayın.

Ucuza kaliteli yazı yazdığını söyleyenlere de pek itibar etmeyin. Gerekirse az yazdırın ama kaliteli olsun. Okuyan keyif alsın, yorum yapsın, sitenize tekrar gelsin. Yazılarınızı kendiniz yazarsanız daha büyük artı ama çoğu site sahibi yazmayı beceremiyor. Taşıma su ile değirmen bir yere kadar döner, unutmayın.

İyi içerik üretmek öyle ucuz bir iş değil. Bu yazıyı yazarken bile birkaç saatimi harcıyorum. Neden? Çünkü her bir yazının ön hazırlığı var. Bu işler öyle kolay değil.

Ücretsiz açtığınız blogda ilgi alanınıza giren bir konuda yazdığınız detaylı yazı okuyucuya da fayda sağlıyorsa yıllarca ziyaret getirebilir ve arama motorunda üst sıralarda yer alabilir. Bunun en somut örneği bu blog. 3 yıla yakın bir süredir düzenli içerik üretiyorum. SEO çalışmalarına vakit harcamam. Ben içeriğin gücüne inanırım ve içimden geldiği gibi okuyuculara yönelik yazılar yazarım.

Yazılarım okunur, yorum alır. Hatta yazdıklarımı okuduktan sonra bana iş teklif edenler de olur. Samimi yazarım, sohbet eder gibi anlatırım. Yazılarımda SEO kaygısı taşımam. İçerik pazarlaması da budur. Yeteneklerinizi, kişisel deneyimlerinizi pazarlamanın en iyi yolu uzman gözüyle ürettiğiniz kaliteli içeriktir.

Sitenizin güncel olması her gün içerik girmeniz ile alakalı değil. İçeriklerinizin uzun ömürlü olması ile alakalı. 400'den fazla özgün ve uzun ömürlü içeriğin olduğu bu blog, her gün yazdığım konular ile birebir ilgilenen kişilerden trafik alıyor.

Yazılarım ile muhatap olanlar önce okuyucu sonra da müşteri olabiliyor. Profesyonel blogculuk da bu zaten. Önemli olan az ama nitelikli trafiği çekmek. Değer oluşturun ki insanlar size gelsin.











29 Ocak 2016 Cuma

Blog yazılarınızın uzunluğunu neden önemli?

Blog yazarlığı yapanların genelde göz ardı ettikleri noktalardan biri de blog yazılarının gerçekten okuyucuları doyurucu nitelikte olup olmadığı.

Çoğu blog sahibi blog yazısı yazacağı zaman ya odak sorunu yaşıyor ya da ne yazacağını bilmediği için özensiz içeriklere üreterek blogunun gelişimini engelliyor.

Peki, blog yazılarınız okuyucuların aradıklarını bulacakları şekilde mi? Uzun ve bilgi verici yazıların okunma, paylaşma, yorumlama ve geri bildirim anlamında önemli bir avantaj sağladığını biliyor musunuz?

Kısa yazılar yanlış ve eksik bilgi içerebilir

İnternet ortamında genelde kısa metinleri okumayı tercih ediyoruz. Bu da aradığımız konularda eksik ve yanlış bilgiler edinmemize neden olabiliyor. Şu ana kadar incelediğim bloglarda yer alan kısa bilgilerin çoğunun öylesine yazıldığını farkettim. Okuyucuları bilgilendirmekten son derece uzak. Arama motoruna yönelik yazılmış içerikler.

Kısa blog yazıları genelde özensizce yazılmış ifadeler barındırdığı için bize asıl aradığımız bilgileri sunmaktan uzak oluyor. Blog yazarlığını uzun soluklu sürdürmede yazmayı sevmek, araştırmak ve farklı bakış açıları ile içerik sunmak büyük önem taşıyor.

Bunun hala önemini kavrayamamış olanlar blog yazarlığından kısa sürede vazgeçiyor. Oysa, ele aldığını konu hakkında biraz zaman harcayıp ayrıntılı bilgiler sunan, püf noktaları ve kişisel deneyimler paylaşan içerik üreticilerine okuyucular daha fazla itibar ediyor.

Profesyonel blogculuk kavramının odak noktası da bu zaten. Yabancı blogları incelediğinizde isim yapmış blogların birçoğunun belli konulara odaklandığını ve keyifle okunan uzun içeriklere sahip olduklarını görürsünüz.

İçerik yazma kabiliyeti yüksek olanların kaleminden çıkan uzun metinler bir solukta okunabiliyor. Bu da okuyucuların hoşuna gittiği gibi o kişiye güven duymalarını da beraberinde getiriyor.

Kısa içerik ile otorite olmak zor

Blog yazarlığında iyi bir seviyeye gelmek istiyorsanız uzun ve yüksek kaliteli içerik üretmeyi kendinize ilke edinmelisiniz.

Kısa içerikler ile okuyucuları sayfanızda tutmanız ve sitenizi tekrar ziyaret etmelerini sağlamak giderek zorlaşıyor. İçerik ürettiğiniz alanda otorite olmanızın yolu da doyurucu içerik üretmekten geçiyor. Medya İstasyonu'nda düzenli olarak içerik ürettiğim için yazılarımı okuyanlar hakkımda sayfasını ziyaret etmeden çıkmıyor. Okuyucuların sizi merak edip tanımak istemesi önemli.

Uzun yazılar arama motorlarının gözdesi

Uzun ve nitelikli içerikler okuyucuların olduğu kadar arama motorunun da gözdesi. Spam içerikler yerine uzun ve bilgi verici makaleler daha çok önemsediği için yakın zamanda içerik bazlı SEO en önemli çalışma olacak. Bu da kaliteli içerik üreticisi olanları SEO çalışmalarında vazgeçilmez kılacak. Spam içerik sorununun hızla arttığı günümüz internet dünyasında, okuyucular artık iyi içerik üreticileri ile muhatap olmak istiyor.

İyi içerik yıllarca okunabilir

İyi hazırlamış içeriklerin yıllarca ziyaret getirebileceğini unutmamanız gerek. Medya İstasyonu'nda 3 yıl önce yazdığım blog yazıları hala yeniymiş gibi trafik alıyor. Trafik almasının en önemli nedeni, okuyucuların aradıkları soruya cevap verebilecek nitelikte olması. Okuyuculara gerçekten faydalı olabilecek yazılar beni onların gözünde otorite yaptığı gibi diğer yazılarımı okumalarını da sağlıyor.

Doyurucu içerik diğer yazıları da okutur

Okuyucu şöyle düşünüyor: "Bu yazı işime çok yaradı, buna benzer başka faydalı yazılar da vardır, sayfalarda dolaşayım." Diğer içeriklerin kalitesi de yüksek olursa okuyucular sizin yazdığınız konularda uzman olduğunuzu düşünüyor. Size soru soruyorlar, danışıyorlar ve iş teklifi bile yapabiliyorlar.

2-3 yıl önce yazdığım bir yazı sayesinde hala iş teklifleri alıyorum, danışmanlık veriyorum. Bundan daha iyi bir şey olabilir mi? Benim için önemli olan 10 bin öylesine ziyaretçi yerine 100 tane gerçekten yazdıklarımla ilgilenen kişi. Nitelik, nicelikten daha önemli.

Doğal olun, okuyucularınızın okumaktan keyif alacağı bir dil kullanın. Yazdıkça gelişeceksiniz. Blog okuyucuları resmi bir yazım dilini sevmez. Onlara samimi ifadeler sunun.


28 Ağustos 2015 Cuma

İçerik SEO nasıl yapılır?

Rekabetin her geçen gün daha da arttığı internet dünyasında web sitesi sahipleri için arama motorunda üst sıralarda yer almak hem daha fazla ziyaretçi çekmek hem de daha fazla kazanç elde etmek açısından büyük önem taşıyor.

Google'da üst sıralarda yer almak için SEO optimizasyonu hizmeti almak en çok tercih edilen yöntem. SEO hizmeti kapsamında birçok farklı uygulama yapılsa da web sitelerinin daha fazla ziyaretçi çekmelerinde içeriğin kaliteli olması çok büyük önem taşıyor.

Günümüzde birçok web sitesi sahibi nitelikli ve fayda sağlayıcı içeriklere yatırım yapmıyor. Kopya ve tekrar içerikler ile kurulan sitelerin uzun ömürlü olmadığı, markalaşamadığı bilinen bir gerçek. Bu tür sitelere yapılacak SEO çalışması kısa vadede bir şeyler sağlasa da uzun soluklu olamayacak.

Bilginin hızla kirlendiği internet dünyasında kullanıcılar aradıkları bilgiye en kolay ve hızlı ulaşabildikleri siteleri baş tacı ediyor. Web sitelerinin birçoğu daha fazla ziyaretçi çekmek için kullanıcıları yanlış yönlendiren başlıklar, eksik içerikler, doğruluğu şüpheli bilgiler sunuyor.

Örneğin; bir dizi oyuncusu ile ilgili araştırma yapıyorsunuz. Merak ettiğiniz konu oyuncunun boyu. Arama motorundan da X oyuncunun boyu kaç? diye bir sorgu yaptınız ve karşınıza çıkan sitelerden birine tıkladınız.

Tıkladığınız sitede oluşturulan içeriğin başlığında X oyuncunun boyu anahtar kelimesi de geçiyor ama içeriğin gövde metninde oyuncunun boyu ile ilgili en ufak bir bilgi yok. Bu durumda bu siteye bir daha girer misiniz? Yanlış başlıklar, özensiz yazılmış içerikler. Aradığınız da yok. Diğer içeriklerin de düzmece olduğunu düşünürsünüz öyle değil mi?

İşte bu noktada İçerik SEO dediğimiz kavram öne çıkıyor. İçeriklerin doğru bir şekilde SEO uyumlu olarak kurgulanması ve okuyucuya sunulması. En etkili SEO yöntemi bu. İçerik kraldır diye boşuna dememişler. Evet, kral ama kaliteli bir şekilde oluşturulursa. İçerik SEO'yu okuyucuya yönelik üretilen üst kalite içerikler olarak tanımlıyorum.

Bu noktada editöre görev düşüyor. Editör kişi araştırmayı iyi bilecek, başlık atmayı bilecek, yazıyı yalın ve saçma sapan öznel ifadelerden arındırılmış bir şekilde kaleme alacak. Doğruluğundan emin olmadığı bilgiyi içeriğin içinde geçirmeyecek.

Peki, kaç kişi buna dikkat ediyor? Makale yazarıyım diyen birçok kişi de emin olun buna dikkat etmiyor. Çünkü iyi oluşturulmuş bir içeriğin aslında ne kadar güçlü bir araç olduğunu bilmiyor. Yazılan yazıları çok iyi biliyorum. Bir internet kullanıcısı olarak kesinlikle okumam ve dikkate almam. Berbat ötesi bir şekilde kurgulanmış yazılar var. Bir de bunlara para ödeniyor.

Medya İstasyonu'nda yazdığım yazıların organik trafik almasının sebebi kullanıcıların ihtiyaç duydukları konular hakkında bilgi edinmelerini sağlayacak nitelikte olması. Blog açmak isteyen bir internet kullanıcısı internette arama yaptığında benim blog hakkında yazdığım onlarca farklı yazıya ulaşabiliyor. Çünkü başka mecralarda değinilmemiş, farklı bakış açısı ile yazılmış yazılar kaleme alıyorum.

"Blog yazarak para kazanabilirsiniz" başlıklı onlarca yazı var. Peki, blog yazarak para kazanma adımları hakkında kaç faydalı yazı var? Okuyucuların kendilerine kılavuz olacak nitelikte içeriklere ihtiyacı var. Blog açmak ve açtığı blogdan para kazanmak istiyorsa bunun için yapması gerekenler hakkında bilgi sahibi olmak ister. Blog yazarak para kazanacağını zaten bir yerlerden duymuştur. Duyduklarını bir tık öteye taşıyacak türden içerikleri bulup okumak ister. Yol haritasını buna göre çizecektir. Balık yemeyi deği, balık tutmayı öğretin.

Gelelim İçerik SEO adımlarına...

Öncelikle ne yazmak istediğinizi netleştirin. Sonra bir ön araştırma yapın. Bakalım yazmak istediğinizi kimler nasıl yazmış? Hangi noktalara değinmişler? Hangi başlıkla sunmuşlar? Siz olsanız bu yazıyı sonuna kadar okur muydunuz? Yazının başlığı sizi onu tıklamak için teşvik etti mi? Yazı gözünüze fazla mı uzun geldi?

Yazma sürecinde başucu kaynaklarınız mutlaka olsun. Doğru bilgileri kullanın ki konuda otorite görünün.

Yazının başlığı çok önemli. Gazeteci abilerim şöyle derdi: "Haberi başlık okutur, Başlık haberi iyi ifade ediyorsa o haber olmuştur" Gerçekten doğru. İçeriği en iyi ifade edecek şekilde başlık seçmek oluşturduğunuz yazının çöpe gitmesini engeller.

İçerik SEO'da anahtar kelime yoğunluğu önemli. SEO yapayım diye her satırda bir anahtar kelime geçirirseniz bu iş olmaz. Az olsun. Anahtar kelimeleri öyle bir şekilde kullanın ki yazı içinde sırıtmasın, yazının akışını değiştirmesin. Yazının profesyonel bir şekilde hazırlanması okunması ve fayda sağlaması açısından çok önemli. İçerikler haber tadında olmalı.

Örneğin; Anahtar kelimemiz "ucuz konut" olsun. Yazının içinde şöyle geçirin: " Markalı konut projelerinin peş peşe yükseldiği İstanbul'da ucuz konut (anahtar kelimemiz) satın almak zorlaştı."

Oldukça şık ve okunabilirliği yüksek bir cümle. Öyle değil mi?

Peki, siz nasıl yazıyorsunuz?

"İstanbul'un nüfusu son yıllarda hızla artmaktadır. Artan nüfus da barınma sorununa neden olmaktadır. Ev fiyatlarının pahalı olduğu İstanbul'da ev sahibi olmak her geçen gün zorlaşmaktadır. Ucuz konut almak mümkün olmamaktadır. Bu yüzden ucuz konut ihtiyacı artmaktadır."

Hangisi daha etkileyici ve profesyonel?

Birinci cümle, haber tadında. Kısa, öz ve anlaşılır. 

İkinci cümle, laf kalabalığından başka bir şey değil. Resmi, soğuk ve itici. Kelime tekrarı fazla.

İşte bu noktada İçerik SEO devreye giriyor. Okunabilirliği yüksek içeriklerin okur odaklı optimize edilmesi. Okuyucu yakalarsanız zaten Google'da size hak ettiğinizi fazlasıyla verecek. "Okuyucuya yönelik üretiyor, okuyucu bu siteyi seviyor, ben de daha fazla okuyucunun kolay bulması için daha görünür kılayım" diyecek.