PictuLog: AK PARTİ

AK PARTİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Haziran 2015 Pazartesi

TÜRKİYE SEÇİM SONUÇLARI

İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM. BU DERT ORTAKLIĞI İLE,
BAŞLAYAN DOSTLUKLARA

YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK
BU SAYFALAR.

TÜRKİYE SEÇİM SONUÇLARI

............

2015 Geneli Seçim Sonuçları

http://secim.haberler.com/2015/

.......

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİM SONUÇLARI

http://secim.haberler.com/cumhurbaskanligi-secimi/

......

2014 YEREL SEÇİM SONUÇLARI

http://secim.haberler.com/2014/

.......

2011 GENEL SEÇİM SONUÇLARI

http://secim.haberler.com/2011/

.....

2010 REFERANDUM SONUÇLARI

http://secim.haberler.com/2010/

.............

2009 YEREL SEÇİM SONUÇLARI

http://secim.haberler.com/2009/

.........................

2015 Geneli Seçim Sonuçları

http://secim.haberler.com/2015/

AKPARTİ DE DİĞERLERİ DE KAYBETTİ

AKPARTİ bu seçimde yüzde 9 değil, yüzde 20 oyunu kaybetti. Her 5 AKPARTİ'li seçmenden biri oyunu başka partiye attı. Kendi oyları içinde kaybı yüzde 20 oldu. Ama daha önemlisi yenilmezlik zırhını da kaybetti. Siyasette ve sporda yenilmezlik zırhı size artı puan getirir. AKPARTİ bu tılsımı kaybetti.

SEÇİMLERDE BİR DE GÖRÜNTÜ VE GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ VARDI.

GERÇEKTEN BU DANGIR DUNGUR SES VE FAYDASIZ FLAMA VE BAYRAKLAR DA AK PARTİYE OY KAYBETTİRDİ.

BU KONUDA SAYIN MHP MİLLETVEKİLİMİZ ÖZCAN PEHLİVANOĞLU BİR KANUN TEKLİFİ VERECEK.

BU ÇIKARILACAK KANUN NETİCESİNDE BUNDAN BÖYLE DEĞİŞİK BİR SEÇİM YAŞAYACAĞIZ. HAYDİ HAYIRLISI OLSUN.

YENİÇAĞ GAZETESİNDEN SELCAN TAŞÇI BUGÜNKÜ YAZISINDA ÖZETLE ŞÖYLE YAZIYOR.

Selcan TAŞÇI

selcantasci@gmail.com

Seçim sürecinin tartışılmaz en çalışkan adaylarından biriydi Özcan Pehlivanoğlu; “saha” daki herkes gördü emeğini, alın terini, samimiyetini.

Sizi bilmem ama son teklifiyle benim gönlümde tarh kurdu

seçim çalışmaları sırasında hem şahsımı hem de vatandaşları rahatsız ettiğini gördüğüm bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Seçim süresince hepimiz gördük ki; bütün yurt sathında büyük bir görüntü ve ses kirliliği oluşmuş ve de israf yapılmıştır.

Her yer partilerce bayrak ve pankartlarla donatılmış, binlerce araba seslerini en son noktaya kadar açarak seçim şarkılarını, birbirlerine karıştığından anlaşılmaz bir şekilde halka dinletmişlerdir.

Vatandaşlarımızın azami çoğunluğu, bu görüntüleri görmek istemediklerini ve kulakları sağır edercesine çalınan seçim şarkılarından bıktıklarını, defalarca bize ifade etmişlerdir.

Bir de seçimlere bu kadar para harcanmasının, halkının çoğunluğu açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan bir ülke için büyük bir israf olduğunu, vatandaşlarımız, biz milletvekili adaylarına belirtmişlerdir.

İnsanlarımız bu konuda çok haklıdır. Seçim sırasında büyük bir görüntü ve ses kirliliği ile israf olmuştur. Bu kabul edelim ki; yanlış bir uygulamadır.

Selcan TAŞÇI

9 Haziran 2015 Salı

BU SİYASİ BİR YAZI DEĞİLDİR

İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM. BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK BU SAYFALAR.

KONU: KOALİSYON NASIL KURULMALIDIR.

Yazımızın hedefi, siyaset yapmak değildir. Fakat konu siyasetle ilgili görünüyor.
Seçimlerin ardından ortaya çıkan sonuç, koalisyon için partilerin temasını zorunlu kılıyor.
En ideal çözümün AK Parti ile CHP koalisyonu olduğu düşünülüyor.

Koalisyon kurmadan önce, iktidarın niçin seçim kaybettiği bilinmelidir.

Seçimin kaybedilmesinin nedeni, dar gelirlilerin bütçeleri rahatlatılmadı. Üstelik: köprüler, otoyollar, hava meydanları vesaire yatırımlar yapılıp, alkışlar beklendi.

Oy verecek insanlarımız, düşünülmedi.

Olanlar oldu.

Önümüzde koalisyon alternatifi var. Koalisyon kurulurken olsun, bu mağdurlar düşünülmeli ki kaybedilen oylar geri gelsin.

Birinci parti, işte şimdi bu dar gelirlilerin isteklerini sıralasın.

1. 2. 3.

Yani EYT liler, emekli olacak. İşsizler iş bulacak. Emekli, işçi ve memurlarımızın maaşları artırılacak, dedikten sonra koalisyon çalışmalarına başlasın. Göreceksiniz her şey güzel olacaktır.

Ak Partinin kurucu Genel Başkanı,

Sayın Cumhurbaşkanımıza yazıyorum.

Sayın Başbakanımıza yazıyorum.

Bu blog sayfasını okuyan, siz değerli okuyuculara yazıyorum.

Bu TWİTTER Sayfasına bir göz atan dostlara yazıyorum.

Facebookta sırf bu EYT için sayfa açan, EYT destekçisi tüm Facebooklulara yazıyorum.

Facebookta Grup kurarak seslerini daha da ileri daha da gür haykıran dostlara yazıyorum.

Emeklilikte yaşa takılanların kurdukları derneklerin Genel Başkan ve yöneticilerine ve tabii ki üyelerine de sesleniyorum.

Yukarıda da yazdım. EYT mağduru değilim. Fakat EYT mağduru çok yakınım var.

Bu yazıyı okuyan ve EYT mağduru yakınları olanlara da yazıyorum.

EYT mağduru yakınınız olmasa da siz duyarlı okuyuculara sesleniyorum.

Allah Rızası için bu insanlar emekli olsun. Birçoğu çalışıyor fakat önemli bir kısmı ise işsiz.

Tekrar iş müracaatı yaptıklarında: "Sen İhtiyarsın" diyorlar. Emekli olmak için başvurduklarında ise, 1999 yılında çıkarılan ve EMEKLİLERE YAŞ ŞARTI GETİREN kanunu önlerine sürüyorlar.

Emekli olamazsın diyorlar.

Hastalanıp doktora gittiklerinde, kendilerinden doktor ve ilaç parası talep ediliyor.

Çok zor durumdalar....

Her biri EVLİYA ÇELEBİ olmuş dolaşıyorlar.

Meydan meydan dolaştıklarına,bakmayın...

Bu insanlarımızın hepsi dert küpü.

Birçoğunun aile sorunları da var.

Yaklaşık BEŞ MİLYON mağdur var.

Aileleriyle beraber bu sayı yirmibeş milyonu geçiyor.

Bu eyt lilere, bir şans verilsin.

Hakemin Penaltı vermesi gibi bir şans verilsin.

Boş kaleye gol atsın bu insanlar.

Onlarla beraber, başta siyasiler olmak üzere, bütün TÜRKİYE sevinecektir.

Gol! diye sevinenler

- GOOOOOOOL ! diye haykıracaktır.

Bu bayramı hak eden insanlara yaşatın.

Kanuna bir madde ilave edilecek.

"Emeklilik Kanunu, 1999 dan önce işe başlayanları kapsamaz, 1999 dan sonrası için geçerlidir."

Beş milyon erken emeklilik bekleyenin, günahı yok. Yardım edilsin diye çırpınıyorlar.

Sosyal güvenlik, insanların gelecek kaygısını bertaraf etmek için düşünülmüş en mükemmel sistemlerden birisidir.

Ülkemizdeki emeklilik yaşı ve sosyal güvenlik sistemi iktidarların adeta oyuncağı oldu. oy avcılığı uğruna bugünlere gelindi.

Sorun belli, gelirler gideri karşılamıyor. Aradaki farkı da her ay sayın Babacan’ın başında bulunduğu hazine kapatıyor.

1970’lerde başlayan emeklilik yaşı oynama sahneleri 2000’li yıllarda son buldu. 15 yıl geçti, emeklilik kanunuyla ilgili konu ve söz duymadık. Bugün ise öyle değil. Yaşa takılan ve emekli olamayan yaklaşık beş milyon kişide beklenti oluştu.

NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?

Sosyal devlet olmak öyle kolay değil. Tabi ki vatandaşının sağlığını, sosyal güvenliğini ne pahasına olursa olsun sağlamak durumundadır.

Bunu da yaparken adil, eşit ve gelecek nesilleri de düşünmek zorundadır.

Gelecek nesillerin içinde bu emekli olamayan beş milyon insanın, çocukları da var.