blog yazıları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
blog yazıları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Aralık 2015 Çarşamba

Kişisel blog açmak size ne kazandırır?

Kişisel blog yazarlığı, en yaygın blogculuk türleri arasında ilk sırada yer alıyor. Kişisel blog nedir? diye soruyorsanız kişisel blogları ilgi alanlarınız, zevkleriniz ile ilgili içerikleri ürettiğiniz blog sayfası olarak tanımlayabiliriz. Kişisel blogunuzda her konuda yazabileceğiniz gibi belli alanlara da yönelebilirsiniz.

Kişisel blog yazmak, bir hobi görünse de ilgi alanlarınız ile alakalı yazdığınız blog yazılarınız ile geniş bir kitleye ulaşabilir ve ummadığınız gelişmeler yaşayabilirsiniz.

Türkiye'de binlerce blog olsa da bunların çok büyük bir kısmı ilgisizlikten ya da profesyonellikten uzak bir şekilde kaderine terkedilmiş durumda. Blog yazmak, Türkiye'de hala yeterince önemsenen bir konu değil.

Evet, blog açmak birkaç dakikanızı alacak bir işlem ancak asıl önemli olan açtıktan sonra izleyeceğiniz yol haritasi. Blog yazmaya başlayıp bunu istikrarlı bir şekilde sürdürebilen kişi sayısı oldukça az.

Önyargılarınızdan ve aceleci tavrınızdan uzak bir şekilde blogculuk işine sarılırsanız başarılı olmanız hayal değil. Günümüzde blogların hep para kazanmanın kolay yolu olarak tanıtılması başarılı blogcuların olmasını da engelliyor.

Şunu unutmayın, blogdan para kazanmak ile ilgili yazılar yazanların da büyük çoğunluğu kendi blogundan para kazanabilmiş değil. Çünkü bir blogun nasıl para kazandırabileceğini, kişisel gelişime ne gibi katkıları olacağını bilmiyorlar.

Blog yazarlığı ile ilgili yazdığım yazılarda hep vurguladığım bir nokta var: "Blog yazmak, size direkt para kazandırmaz, para kazanmanın yollarını açar." Blog yazarak bir hedef kitle kazanırsınız, network oluşturursunuz. Bunun sonucunda iş teklifleri alabilir ve kazanç elde edebilirsiniz.

Bu yüzden hobi olarak yazdığınız blogun size ciddi kazanımlar sağlayabileceğini asla aklınızdan çıkarmayın.

Kişisel blogun bize kazandırdıkları neler? Blog yazmak isteyenlerin ya da blog yazmaya yeni başlayanların en çok merak ettiği sorulardan biri.

Kişisel blog yazmanın bize kazandıracağı şeylerden kısaca bahsedelim; 

Yazma deneyiminiz gelişir.

Yazılarınız ile ilgilenen hedef kitle ile bağ kurarsınız.

İstikrarlı olarak içerik üretirseniz yazdığınız konularda uzmanlaşmanız hız kazanır.

Kişisel blogunuzu ziyaret eden, yazılarınızı keyifle okuyan kişiler arasında sizlerle tanışmak ve işbirliği geliştirmek isteyenler olabilir.

Yazma deneyiminizin üst düzeyde olması nedeniyle içerik editörlüğü teklifleri alabilirsiniz.

Markalar sizin blogunuza reklam vermek isteyebilir ya da ürün ve hizmetlerinizi tanıtım yazısı şeklinde tanıtmanızı isteyebilir. Bunun karşılığında para kazanırsınız.

Seminer, panel gibi etkinliklere konuşmacı olarak katılabilirsiniz.

Uzman olduğunuz konu ile ilgili sizden profesyonel danışmanlık hizmeti almak isteyenler olabilir.

İyi bir içerik üreticisiyseniz blog yazarlığı dersi de verebilirsiniz.

Uzmanlık alanınıza giren konu ile ilgili özel dersler verebilirsiniz.

Online görünürlüğünüz artacağı için kişisel itibarınız üst düzeyde olur. Bu da kişisel markanızın altyapısını oluşturmanız açısından önemlidir.

Kişisel blogunuz sayesinde yeni bir iş modeli geliştirebilirsiniz. İnternet bağlantısı olan her yerden çalışabilirsiniz. Bu da hayalini kurduğunuz çalışma modeline sizi bir adım daha yaklaştırır.

Kişisel blog konusunda fikir edinmeniz açısından www.musaozsari.com'u inceleyebilirsiniz. Kişisel blogculuk konusunda profesyonel düşünce ile hareket eden site aynı zamanda misafir yazar da kabul ediyor. Kişisel blog açma konusunda tereddütleriniz varsa, kendinize güvenene kadar misafir yazar olarak da içerik üretebilirsiniz.








30 Ekim 2015 Cuma

Blog yazarlığında keyif alacağınız alana yönelin

Blog yazarlığında başarılı olmanın en önemli yollarından biri de belli bir alana yönelik nitelikli içerik üretmekten geçiyor. Blogların birçok çok farklı konularda içerikleri barındırdığı için blogdan çok bir portal görününümünde.

Bir blogun içeriğinin bir ya da birkaç konuya yönelik olması kaliteli bir hedef kitleye sahip olmak ve gelir elde etmek açısından büyük önem taşıyor.

Türkiye'de belli alanlara yönelmiş blogları incelediğimizde yemek blogları, moda blogları, teknoloji blogları gibi blog türlerinin ağırlıkta olduğunu görüyoruz.

Kültür-sanat, eğitim, spor, hobi vb. konularda çok fazla blogun olmadığı gözden kaçmıyor. Bunda bayan kitleye yönelik blogların daha fazla para kazandırdığı düşüncesinin hakim olması rol oynuyor.

Halbuki nitelikli içeriklerin yer aldığı bir blogun hedef kitlesi ile ilgilenen reklam veren illaki olacaktır. Örneğin futbol blogu yazıyorsanız bunun hedef kitlesi futbolla, sporla ilgilenen kişiler olacağı için  bu blogun reklam alabilceği reklam veren kitle de bellidir.

Spor giyim markaları, spor ürünleri markaları, spor salonları, sporcu besinleri satışı yapan mağazalar gibi geniş bir reklam veren ağı var. Bu ana reklam veren grubu harici spor ile ilgilenen ve erkeklere hitap eden diğer sektörleri de göz ardı etmemek gerek.

Türkiye'de tematik blogculuk henüz gelişmiş bir alan değil. Blog yazmaya yeni başlayan, blog açmayı düşünenlerin en çok üzerinde durduğu noktalar "Ne konuda site açsam, hangi alanlardaki bloglar daha çok kazandırıyor?" oluyor. Bu da sırf kazanç elde etmek için ilgi duyulmayan alanlara yönelmeye neden oluyor. Sonrası da başarısız, çöp olmuş bloglar...

Kültür-sanat, spor, hobi, eğitim, doğa, evcil hayvanlar, organik yaşam, insan ilişkileri vb. alanlarda bloglara ihtiyaç var. Niche alanlara yönelmek, başarılı olmada önemli.

Spor ile ilgileniyorsanız moda konulu blog açmayın. Bildiğiniz konuya eğilin. Spor üzerine yoğunlaşın. Daha alt dallara inin. Spor branşlarına yönelmek gibi. Örneğin futbol blogu açın.

Bildiğiniz gibi futbol da kendi içinde alt dallara ayrılıyor: Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig, Bölgesel Lig, Amatör Lig ya da yurt dışı ligleri vb. Bu alanları iyi belirlemek, sizinle aynı alana ilgi duyan kişilere ulaşmanız açısından önemli.

Futbol ile ilgili bir blog açacaksanız ilgi duyduğunuz liglerin maçlarını takip etmenizde fayda var. Canlı maç izlemek, iyi bir blog yazısı yazmak için karşılaşmayı farklı yönleri ile analiz etmek açısından önemli. İzlemediğiniz bir maçın analizini blogunuzda nasıl yazacaksınız? Sağdan soldan derleyerek yazsanız bile inandıracak olmayacak. Bu yüzden mutlaka o karşılaşmayı izlemelisiniz.

Canlı maç seyretmek, hakkında yazı yazacağınız karşılaşmaya daha iyi hakim olmanızı sağlayacak. Canlı maç izlemek için bir adres arayışındaysanız birçok ligin maçlarının yer aldığı canlimacseyret.com sitesini ziyaret edebilirsiniz. Futbol yorumcularının gözünden kaçan ya da çok fazla değinmediği bir noktayı yakalayarak nitelikli bir yazı yazabilirsiniz.

Türkiye'de futbol blogları çok fazla önemsenmese de iyi analizler, farklı bakış açıları içeren blogların önünün açık olacağını söylemek istiyorum.

Yazdığınız yazı akıcı ve okuyucuya zevk veriyorsa bu yazınızı büyük spor siteleri ve haber portallarında bile kullananlar çıkabilir. Bu yüzden blog yazarlığını kesinlikle hafife almamalısınız. Yazdığınız bir yazı, yıldızınızı bir anda parlatabilir.

28 Eylül 2015 Pazartesi

Blogcuların cevaplaması gereken 5 önemli soru

Blog oluşturmadan önce ya da yeni açtığınız blogunuzun geleceği için kendinize bazı kritik soruları sormanız ve cevaplamanız, blog yazarlığında başarı ve güvenilir bir içerik üreticisi olmanız açısından önem taşıyor.

Blogların kalbi içeriktir. Bu da düzenli yazmak anlamına geliyor. Düzenli blog yazmak sadık okuyucu kitlesi edinmenizi ve yeni okuyuculara ulaşmanızı sağlar. Blog yazmaya başlamadan önce blogunuzun sesi ve bakış açısı ile ilgili bazı kriteleri mutlaka belirlemelisiniz.

Blogunuzun nasıl göründüğü, okuyuculara neler hissettirdiği önemli kriteler olsa da önemsemeniz gereken en önemli şey içerik. İçerik, günümüzde gerçekten kral. Düzenli olarak kaliteli içerik üretirseniz daha fazla okuyucu blogunuzu takip etmek isteyecek.

Blog yazmada ne söylediğiniz blogunuzun nasıl göründüğünden daha önemli. Bu yüzden blog teması, blog eklentileri ile boşa zaman harcamayın. Vakit kaybetmeden blog yazmaya başlayın. Çünkü nitelikli ve okunabilir blog yazıları hazırlamak için zamana ihtiyacınız olacak. Yazdıkça profesyonelleşeceksiniz. Bu yüzden zamanı iyi kullanmak gerek.

Blog yazarlığında okuyuculara ne söyleyeceğinizi belirlemek için kendinize sormanız ve cevaplamanız gereken en önemli 5 temel soru:

Hedef kitlem kim?

Hedef kitlenizi blog yazmadan önce belirlerseniz blogculuk serüveniniz daha keyifli ve planlı bir şekilde gelişir. Hedef kitlesi belli olan blogların başarılı olma şansı çok daha yüksek. "Aklıma ne gelirse onu yazarım" diye genel bir yaklaşım içinde bulunmayın. Profesyonel blogculuk belirlenmiş bir hedef kitlye hitap etmekle mümkün.

Hedef kitlemin ilgisini çekme konusunda rakiplerim kimler?

Yazmayı düşündüğünüz konular ile ilgili blog yazıları yazan kişiler illaki olacak. Blog yazmaya başlamadan önce hedef kitlenizin ilgilenebileceği türden içerikler üreten blog yazarlarını araştırın. Rakip analizi yapmak, blog yazarlığında başarılı olmanız için şart.

Binlerce blog sitesi arasından sıyrılmak için rakiplerinizi iyi tanıyın. İçeriklerini inceleyin. Şu alt soruları cevaplayın. Hangi konularda yazmışlar? Nasıl yazmışlar? Hangi konulara değinmemişler ya da az değinmişler? Blog yazılarında ifade tarzları nasıl? Okuyucular yazılara yorum yapıyor mu? Yazılar ilgi çekici mi yoksa sıkıcı mı? En önemlisi siz onlardan farklı olarak ne yapabilirsiniz?

Blog sitenim neyle ilgili olacak?

Blogunuzda en iddialı olduğunuz alanlar ile ilgili yazılar yazın. Böylece hem yazmaktan sıkılmazsınız hem de ilgilendiğiniz konuları takip eden diğer kişiler ile bir network kurabilirsiniz. Hakkında bilgi ve fikir sahibi olmadığınız konular hakkında kaliteli ve fayda sağlayıcı yazı yazmanız gerçek anlamda pek mümkün değil. Bu yüzden blogunuzun odak noktasını belirleyin. Ya tek bir alan üzerine yazın ya da birkaç alan üzerine. Alanınızın mutlaka sınırları olsun. Genel blog diye tabir edilen saçma sapan site yapısından kesinlikle uzak durun. Akıllı telefonlar ile ilgileniyorsanız blogunuzda zayıflama konulu bir yazı yazmayın. Profesyonelleşmeyi hedefleyin. Blogunuzun içerik kalitesini düşürmeyin. Blogunuzu kirletmeyin.

Blog yazmada hedefim ne?

Blog yazmak istemenizin sebeplerini belirleyin ve şu alt soruları cevaplandırın. Blog yazarak neyi amaçlıyorsunuz? Para kazanmak mı? Blog yazarak ünlü olmak mı? Network kurmak mı? Hobi amaçlı yazı yazmak mı? Bunları netleştirin.

Amacınız para kazanmak ise bunun hemen gerçekleşmeyeceğini unutmayın. Düzenli ve kaliteli içerik üretmek, ziyaretçi kitlesine sahip olmak ve organik trafik almak para kazanmanızı sağlayabilir. Bunun için düzenli olarak çalışmalısınız. İçeriğiniz kuvvetliyse para kazanma kapıları açılmaya başlayacak.

Blog yazarak ünlü olmak blog yazılarınızın geniş kitlelere ulaşması ile mümkün. Yazdığınız blog yazıları binlerce kişi tarafından okunuyorsa, sosyal ağlarda paylaşılıyorsa, yorumlar geliyorsa tanınmaya başlamışsınızdır demek. Tanındıkça çeşitli seminerlere, panellere konuşmacı olarak davet edilmeniz mümkün.

Blog yazmak, yeni kişiler tanımanız ve profesyonel bir iş ağı kurmanızı sağlar. Yazılarınızı beğenen kişiler sizinle tanışmak ve işbirlikleri geliştirmek isteyebilir. Hobi amaçlı da yazsanız kaliteyi düşürmemelisiniz. İçerik üretmeyi boşlarsanız hobi olarak yaptığınız blogculuk size zahmetli bir uğraş gibi gelebilir.

Blog yazarlığı sürecimi nasıl ölçümleyeceğim?

Blog yazarlığında ne seviyede olduğunuzu, aldığınız yolu ölçümlemek için gerekli mekanizmayı kurmalısınız. Blogunuza giren ziyaretçi sayısını takip edin. Şu alt soruları cevaplayın. En çok hangi yazılarınız okunuyor? Organik trafik alıyor musunuz? Sosyal medyadan geri dönüşler nasıl? Blogunuzda geçirilen ortalama süre ne kadar? Blogunuzun ortalama ziyaretçisi ne kadar? Mobil cihazlardan okunma oranları nasıl? Yazılarınıza yorum geliyor mu? Başka mecralarda sizin hakkınızda bahsedilmiş mi? Blog yazmaya başladığınız günden bu yana neler değişti? Süreç beklediğiniz gibi mi? Yoksa durum vahim mi? Blogunuzu ziyaretçilerin kolay ulaşılabileceği şekilde optimize ettiniz mi? Şu ana kadar kaç yazı yazdığınız? Hangi periyotlarda yazı yazıyorsunuz? Yazılarınızı günün hangi zaman diliminde yazıyorsunuz? Sosyal medya takipçilerinizde artış var mı? İşbirliği teklifleri almaya başladınız mı? Reklam ve sponsorluk için size ulaşan oldu mu? Okuyuculardan mail alıyor musunuz? gibi birçok önemli sorunun cevabını vermelisiniz. Böylece blog yazarlığı sürecinizin sağlıklı bir şekilde devam edip etmediğini analiz etmiş olursunuz.








23 Eylül 2015 Çarşamba

Blog yazarlığında markalaşmayı önemseyin

Blog yazarlığında kaliteli içerik üretiminin yanı sıra istikrarlı olmak son derece önemli. Büyük hevesler ile açtığınız blogu bir süre sonra ilgisiz bırakacaksanız hiç başlamamalısınız.

Blog yazarlığı da diğer internet girişimlerinde olduğu gibi emek isteyen bir uğraş. Google'da blog yazmak diye arattığınızda karşınıza çıkan sitelerin birçoğunda anlatıldığı gibi kolay para kazanma aracı değil. Bloglar, para kazanmaktan çok daha fazlası. Bu yüzden blog yazmayı kesinlikle hafife almamalısınız.

2013 Nisan'dan bu yana Medya İstasyonu'nda blog yazarlığı, online habercilik, sosyal medya pazarlama, içerik yazarlığı gibi konulara ilgi duyanlar için faydalı olabilecek türden içerikler üretmeye özen gösteriyorum.

2 yıldan fazla süredir blog yazılarımı on binlerce kişi okudu, yüzlerce kişi yorumladı. Hala da organik bir şekilde trafik almaya devam ediyorum. Blogumun başarılı olmasında benim düzenli olarak faydalı ve eskimeyen türde içerik üretmemin faktörü büyük.

Yazmak, benim için keyif verici bir uğraş olduğu için sıkılmadan içerik üretebiliyorum. Bunun karşılığını da alıyorum. Blogumu daha fazla kişi ziyaret ediyor, yazılarıma yorumlar geliyor. Mail ile bilgi almak isteyenler oluyor. İşbirliği teklifleri de geliyor.

Bu noktada önemli olan, kişisel markanızı oluşturabilmek. Kişisel markanızı oluşturursanız insanlar bir şekilde size ulaşır. Size ulaşanlar arasındaki bazı kişiler müşteriniz bile olabilir. Kişisel markanız güçlü olursa insanlar size ulaşmakla kalmaz sadık bir takipçiniz de olur.

Güvenilir bir içerik üreticisi olmayı hedeflemelisiniz. İnsanlar sizin yazdıklarınızda kendinden bir şeyler bulabilmeli. Faydalı olabilecek nitelikte bilgiler sunarsanız birçok kişi için önemli bir başvuru kaynağı olabilirsiniz.

Profesyonel blogculuğu hedefleyin

Türkiye'de profesyonel anlamda blog yazarlığı ile uğraşan çok fazla kişi yok. Bu yüzden birçok blog bir süre sonra kaderine terkediliyor.  Medya İstasyonu'nunu başlamadan önce tüm bunların farkındaydım. Bu yüzden her zaman profesyonel blog yazarlığını hedefledim.

Yazdığım her bir içeriği geleceğe yatırım olarak düşündüm. Bana anlık ziyaretçi akışı sağlayacak, güncelliğini hemen yitiren tüm içeriklerden uzak bir şekilde blog yazdım. Olması gereken de buydu zaten. 2013 yılında yazdığım blog yazıları hala yeniymiş gibi trafik alıyor. Bundan daha güzel ne olabilir ki?

Geçtiğimiz günlerde blogumu takip eden bir okuyucudan ilginç bir mail aldım. Mailinde aynen şunları yazmış:

"Bloglar ile ilgili aklıma gelen hangi konuyu aratsam sizin blogunuz ile karşılaşıyorum. Sadece blog yazmak değil, içerik pazarlama, yazarak para kazanmak, haber sitesi kurmak gibi en çok ilgi gören konularda da yazılarınızla karşılaşıyorum. Benim gözümde gerçekten iyi bir içerik üreticisi konumundasınız. Blogunuzu sürekli ziyaret etme ihtiyacı duyuyorum. Bunu nasıl başarıyorsunuz?"

Blogculuk samimiyetle yapılırsa anlamlı

Blog yazmaya başladığımdan bu yana kesinlikle özel bir çaba harcamadım. Sadece içimden geldiği gibi yazdım. Samimi olmayı seviyorum. İnsanlara karmaşık kavramlar ile bir şeyler anlatmak işkence gibi bir şey. Bu yüzden herkesin anlayabileceği şekilde yazmak benim en çok önem verdiğim kriter.

Marka olmanızda istikrarlı olmanız, güvenilir olmanız büyük önem taşıyor. Bugün bir blog yazısı yazıp diğer blog yazısını 1-2 ay sonra yazacaksanız ne ziyaretçi sayınız artar ne de sadık okuyucularınız olur. Medya İstasyonu'nda 350'den fazla yazım var. Her gün yazamasam da blogumu hiçbir zaman boşlamadım.

Okuyucuları sadık hale getirmenin en iyi yolu düzenli olarak içerik üretmek. Takipçileriniz "Acaba yeni yazı yazdı mı? Hangi konuda yazı yazacak?" gibi sorular ile sizin yeni yazılarınızı sabırsızlıkla beklemeli... İşte bunu başarırsanız iyi bir konuma gelmişsiniz demektir.

Blogların her geçen gün daha fazla kaderine terkedildiği günümüz internet dünyasında Medya İstasyonu gibi geleceğe yatırım yapan, eskimeyen ve faydalı olabilecek türden içerikleri okuyucularına sunan bloglar, blog yazarları hem okuyucuların hem de markaların gözdesi olacak.

"Kendi markanızı oluşturursanız okuyucular sizi arar ve bulur."


11 Eylül 2015 Cuma

Blogunuza sürekli ziyaretçi çekmeniz mümkün

Ziyaretçi sayısının az olması, ziyaretçi getirecek türden blog yazılarını yazamamak blog yazarlarının sıkça şikayet ettiği konuların başında geliyor. Bir blogun organik ziyaretçi çekebilmesi için güncelliği olan ve iyi optimize edilmiş yazılar büyük önem taşıyor.

Peki, blogunuzun sürekli ziyaret edilmesi için ne gibi adımlar atmalısınız?

2013'ten beri Medya İstasyonu'nda yazıyorum. 350'den fazla özgün içerik ürettim. İçerik üretirken önemsediğim en önemli şey her zaman aratılabilecek, okunabilecek konulara yönelmekti. Blog yazan birçok kişi güncellik kavramını yanlış anlıyor. Güncellik, her gün içerik girmek ile mümkün olan bir şey değil.

Güncel olmak her zaman aratılabilecek, okunabilecek nitelikte  faydalı yazılar yazmak ile mümkün.  Trafik kazası, loto sonuçları, su kesintisi, sınav sonuçları, maç sonuçları, yarışma sonuçları gibi konulardan sadece anlık trafik elde edebilirsiniz. Bugün iyi trafik alırsınız yarın ise hiç kimse gelmez. Çünkü zamanı geçmiştir. Örneğin; 10 Ağustos'taki su kesintisi bugün kaçımızı ilgilendirir? Kendinizi okuyucu yerine koyun.

Blog yazarlığında da buna dikkat etmelisiniz. Yazılarımda hep söylüyorum bir alan üzerine yoğunlaşın. Bu alan, en iyi bildiğiniz ve içerik üretirken sıkılmayacağınız konuları içersin. Böylece hem profesyonel blogculuk hem de güncel içerik üretimi bakımından avantajlı olacaksınız.

Blogumu açtığımda blog yazarlığı, online medya, e-ticaret, sosyal medya üzerine farklı bakış açısı ile yazılabilecek çok yazı olduğunu anladım. İçeriklerimi üretirken gelecekte yapılacak aramaları da düşünerek hareket ettim. Yazarken kendime şunu sordum: "Bu yazı 2-3 sene sonra da okunur mu?"

Evet, bu mümkündü. 2013 yılında yazdığım blog yazıları her gün okunuyor. Hem de organik olarak ziyaret ediliyor. Çünkü yazdığım konu ile ilgilenen kitle var.

Mesala, haber sitesi kurmak ile ilgili yazıyorum. Bunun hedef kitlesi kim? Haber sitesi kurmak isteyen, haber sitesi açmak isteyen kişiler.

Haber sitesi kurma ile ilgili neler yazılmış, haber sitesini nasıl açarım diye araştırma yapıyorlar. Dolayısıysa özgün ve fayda sağlayıcı olarak yazdığım yazılara arama motoru aracılığı ile direkt ulaşıyorlar. İşte doğal SEO bu. Google'ın gözüne girmek için özel şeylere gerek yok.

Bu yazımın yukarıda olması için özel çalışma mı yapıyorum? Hayır. Samimi, faydalı olabilecek türden kurguluyorum. Hepsi bu. Samimiyet, her kapıyı açan bir anahtar. Önemseyin.

Siz de sürekli ziyaret edilen bir blog yazarı olmak istiyorsanız güncellik kavramını iyi özümsemelisiniz. Ziyaret alsın diye her içeriği blogunuza eklerseniz hiçbir yol alamazsınız.

Bakın Medya İstasyonu'nun içeriğine... Hiç magazin ile ilgili bir içerik var mı? E-ticaret, blog yazarlığı, sosyal medya, haber sitesi kurmak, medya, halkla ilişkiler, içerik pazarlama, gazetecilik, Adsense vb. konular.

İçerik kalitenizi düşürmezseniz Google'da sıralamalarda sizi düşürmez. Bunu kafanıza sokun. Markalaşmak istiyorsanız aynı doğrultuda içerik üretin. Kalite düşerse hem ziyaretçi hem de itibar kaybedersiniz.

On binlerce ziyaretçi çekmek yerine kaliteli trafik elde etmeye odaklanın. Medya İstasyonu, benim için online CV. Bir nevi pazar yeri. İçerik üreticisi olduğum için iş teklifleri de alıyorum. Girişimcilerden danışmanlık talepleri geliyor. Editörlük talepleri geliyor. Hatta Medya İstasyonu'nu satmam için de teklifler aldım.

Ben bu gelişmeler için özel çaba harcamadım ki... Doğal bir şekilde içerik üreterek bu aşamaya geldim. Çünkü yazdığım konular ile ilgili kişilerin sayısı da her geçen gün artıyor.

İçerikleri kendim ürettiğim için sıkıntı çekmiyorum. Ücret karşılığı içerik yazdırma gibi ihtiyacım olmuyor. Yazmayı seviyorum, doğallığı seviyorum. Okuyucular da bundan keyif alıyorsa ne mutlu bana... Siz de bu aşamaya gelebilirsiniz. Sabredin ve istikrarlı olun. Her bir ziyaretçiyi önemseyin. 

İşin sırrı bunlar

Gelecekte de aratılabileceğini düşündüğünüz konulara yoğunlaşın.

Anahtar kelime analizleri yapın.

Çöp içeriklerden uzak durun.

Profesyonel blogculardan destek alın.

Sabırlı olun.

Blogunuzu sevin, ilgilenin.

Okuyucuyu yakalayacak yazılar üretin.

Başlıklar doğal ve ilgi çekici olsun.

Okuyucuyla konuşur gibi, sohbet eder gibi yazın.

Örnekler verin, deneyimlerinizi paylaşın.

Tüm bunlar çok zor şeyler değil. Çok zamanınızı da almayacak.