İçerik yazarlığı, son yılların en popüler iş kollarından biri. Web sitesi sahibi birçok kişi içerik yazarı, SEO uyumlu makale yazarı arıyor. Yazmak, herkesin yapabileceği bir iş olmadığı için iyi içerik üreticilerine talep her zaman artıyor.
İçerik talebi artış gösterse de içerik başına ödenen ücretler ve içerik kalitesi konusunda durum vahim. İçerik piyasasında fiyatlandırma uzun zamandır 100 kelime 1 TL şeklinde.
Makale ihtiyacı olanlar, yıllardır bu fiyatlar üzerinden yazı yazanlara iş vermeye devam ediyor. Bu noktada talep çok ama "kaliteli içeriği, "nitelikli içerik yazarını" ciddi anlamda düşünen yok. Makale yazarlığı geleceğin mesleği diyoruz da ortada elle tutulur bir şey yok. Böyle giderse makale yazarlığı çekilmez bir hal alacak.
Neden mi?
Makale ihtiyacı olan web sitesi sahipleri, SEO işi yapanlar SEO uyumlu makale istiyor. Özgün olmasını istiyorlar. En kısa sürede teslim edilmesini istiyorlar. Hatta makale yazan kişilerden yazdıkları yazıları sitelerine resim ile birlikte eklemesini de isteyenler var. Üstelik tüm bunları 100 kelime 1 TL'den fiyatlandırıyorlar. Bu noktada kaliteli içerik üretmek, içerik yazarlığından tatmimkar ücretler almak git gide zorlaşıyor.
İçerik yazarı "ben işten aylık 1000-1500 TL para kazanmak istiyorum" derse 100 kelime 1 TL'den 1000 ya da 1500 adet yazı yazmak durumunda. Yani günde 30-50 adet.
Normal şartlarda kalite odağında çalışan bir içerik yazarı bu kadar yazıyı üretebilir mi? Bu kişi hiç mi dinlenmeyecek? Sosyal hayatı hiç mi olmayacak? Bilgisayar başından hiç kalkmadan, sağlıklı yazılar yazmak mümkün mü? Bu yazıların hepsinin %100 özgün olma ve kaliteli olma ihtimali var mı? Okuyucuya fayda sağlama ihtimali var mı? İçerik yazarı iyi şartlar altında çalışmalı ki maksimum fayda sağlayabilecek içerikleri üretsin. Ortalama şartlarda bir günde üretilebilecek nitelikli içerik konusuna göre 5-8 adet.
İçerik talebi olanların çoğunun Adsense ile para kazandığı bir gerçek. Yazı yazma işini beceremedikleri için ya da başka işlerde çalıştıkları için freelance içerik yazarları ile çalışıyorlar. Yıllardır webmaster forumlarında 100 kelime 1 TL'den yazı talebinde bulunuyorlar.
Bu şekilde hareket edildiği sürece kaliteli içeriklerin, bu işi hakkıyla yapan içerik yazarlarının artması hayal. Bu fiyatlar ile içerik yazmak adeta kölelik gibi. İyi bir içerik öyle kolay üretilmiyor. Bazen saatler alabiliyor. Şu ana kadar bu tip niteliksiz hazır makaleler ile gerçek anlamda iyi bir noktaya gelmiş web sitesi görmedim desem yeridir. Çünkü bizim webmaster dünyasında kalite kavramı hala bilinmiyor ya da yanlış anlaşılıyor. Şunu unutmayın, gerçek anlamda kaliteli içerik düşük fiyata üretilmez.
Bu tür yazılardan verim bekleyenler aslında web sitelerini çöpe döndürmekten başka bir şey yapmıyor. İnternette bilgi kirliliği çok. Makaleler de tekrara düşüyor. Oturup da en verimli olacak şekilde farklı bakış açılarıyla yazabilecek içerik yazarı yok denecek kadar az. Olanlar da 100 kelime 1 TL gibi taban fiyata zaten yazmıyor. Her şeyin bir değeri var.
Böyle gittiği sürece makale yazarlığı piyasası bir adım yol alamayacak. Ben içerik satın alacak olsam 100 tane 100 kelimelik yazıya kesinlikle para ödemem. Onun yerine 10- 15 adet kaliteli, doyurucu içerik ile daha fazla verim alırım. SEO için yüzlerce niteliksiz yazıya gerek yok.
Bu noktada artık web sitesi sahiplerinin, içerik yazarlığı yapan kişilerin kalite ve tatmin edici ücret anlamında daha iyi bir yapıda iş yapması gerekiyor.
İyi hazırlanmış bir yazı kalitesiz yüzlerce yazıdan çok daha fazla ziyaretçi getirebilir. Bunu kendi blog yazılarımda bizzat gördüm. 50 binden fazla okunmuş blog yazılarım var. Önemli olan okuyuculara aradıklarını 10 yazıda değil de 1 yazı içinde akıcı ve doğal bir şekilde sunabilmek.
makale yazarlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
makale yazarlığı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
9 Ekim 2015 Cuma
28 Ağustos 2015 Cuma
İçerik SEO nasıl yapılır?
Rekabetin her geçen gün daha da arttığı internet dünyasında web sitesi sahipleri için arama motorunda üst sıralarda yer almak hem daha fazla ziyaretçi çekmek hem de daha fazla kazanç elde etmek açısından büyük önem taşıyor.
Google'da üst sıralarda yer almak için SEO optimizasyonu hizmeti almak en çok tercih edilen yöntem. SEO hizmeti kapsamında birçok farklı uygulama yapılsa da web sitelerinin daha fazla ziyaretçi çekmelerinde içeriğin kaliteli olması çok büyük önem taşıyor.
Günümüzde birçok web sitesi sahibi nitelikli ve fayda sağlayıcı içeriklere yatırım yapmıyor. Kopya ve tekrar içerikler ile kurulan sitelerin uzun ömürlü olmadığı, markalaşamadığı bilinen bir gerçek. Bu tür sitelere yapılacak SEO çalışması kısa vadede bir şeyler sağlasa da uzun soluklu olamayacak.
Bilginin hızla kirlendiği internet dünyasında kullanıcılar aradıkları bilgiye en kolay ve hızlı ulaşabildikleri siteleri baş tacı ediyor. Web sitelerinin birçoğu daha fazla ziyaretçi çekmek için kullanıcıları yanlış yönlendiren başlıklar, eksik içerikler, doğruluğu şüpheli bilgiler sunuyor.
Örneğin; bir dizi oyuncusu ile ilgili araştırma yapıyorsunuz. Merak ettiğiniz konu oyuncunun boyu. Arama motorundan da X oyuncunun boyu kaç? diye bir sorgu yaptınız ve karşınıza çıkan sitelerden birine tıkladınız.
Tıkladığınız sitede oluşturulan içeriğin başlığında X oyuncunun boyu anahtar kelimesi de geçiyor ama içeriğin gövde metninde oyuncunun boyu ile ilgili en ufak bir bilgi yok. Bu durumda bu siteye bir daha girer misiniz? Yanlış başlıklar, özensiz yazılmış içerikler. Aradığınız da yok. Diğer içeriklerin de düzmece olduğunu düşünürsünüz öyle değil mi?
İşte bu noktada İçerik SEO dediğimiz kavram öne çıkıyor. İçeriklerin doğru bir şekilde SEO uyumlu olarak kurgulanması ve okuyucuya sunulması. En etkili SEO yöntemi bu. İçerik kraldır diye boşuna dememişler. Evet, kral ama kaliteli bir şekilde oluşturulursa. İçerik SEO'yu okuyucuya yönelik üretilen üst kalite içerikler olarak tanımlıyorum.
Bu noktada editöre görev düşüyor. Editör kişi araştırmayı iyi bilecek, başlık atmayı bilecek, yazıyı yalın ve saçma sapan öznel ifadelerden arındırılmış bir şekilde kaleme alacak. Doğruluğundan emin olmadığı bilgiyi içeriğin içinde geçirmeyecek.
Peki, kaç kişi buna dikkat ediyor? Makale yazarıyım diyen birçok kişi de emin olun buna dikkat etmiyor. Çünkü iyi oluşturulmuş bir içeriğin aslında ne kadar güçlü bir araç olduğunu bilmiyor. Yazılan yazıları çok iyi biliyorum. Bir internet kullanıcısı olarak kesinlikle okumam ve dikkate almam. Berbat ötesi bir şekilde kurgulanmış yazılar var. Bir de bunlara para ödeniyor.
Medya İstasyonu'nda yazdığım yazıların organik trafik almasının sebebi kullanıcıların ihtiyaç duydukları konular hakkında bilgi edinmelerini sağlayacak nitelikte olması. Blog açmak isteyen bir internet kullanıcısı internette arama yaptığında benim blog hakkında yazdığım onlarca farklı yazıya ulaşabiliyor. Çünkü başka mecralarda değinilmemiş, farklı bakış açısı ile yazılmış yazılar kaleme alıyorum.
"Blog yazarak para kazanabilirsiniz" başlıklı onlarca yazı var. Peki, blog yazarak para kazanma adımları hakkında kaç faydalı yazı var? Okuyucuların kendilerine kılavuz olacak nitelikte içeriklere ihtiyacı var. Blog açmak ve açtığı blogdan para kazanmak istiyorsa bunun için yapması gerekenler hakkında bilgi sahibi olmak ister. Blog yazarak para kazanacağını zaten bir yerlerden duymuştur. Duyduklarını bir tık öteye taşıyacak türden içerikleri bulup okumak ister. Yol haritasını buna göre çizecektir. Balık yemeyi deği, balık tutmayı öğretin.
Gelelim İçerik SEO adımlarına...
Öncelikle ne yazmak istediğinizi netleştirin. Sonra bir ön araştırma yapın. Bakalım yazmak istediğinizi kimler nasıl yazmış? Hangi noktalara değinmişler? Hangi başlıkla sunmuşlar? Siz olsanız bu yazıyı sonuna kadar okur muydunuz? Yazının başlığı sizi onu tıklamak için teşvik etti mi? Yazı gözünüze fazla mı uzun geldi?
Yazma sürecinde başucu kaynaklarınız mutlaka olsun. Doğru bilgileri kullanın ki konuda otorite görünün.
Yazının başlığı çok önemli. Gazeteci abilerim şöyle derdi: "Haberi başlık okutur, Başlık haberi iyi ifade ediyorsa o haber olmuştur" Gerçekten doğru. İçeriği en iyi ifade edecek şekilde başlık seçmek oluşturduğunuz yazının çöpe gitmesini engeller.
İçerik SEO'da anahtar kelime yoğunluğu önemli. SEO yapayım diye her satırda bir anahtar kelime geçirirseniz bu iş olmaz. Az olsun. Anahtar kelimeleri öyle bir şekilde kullanın ki yazı içinde sırıtmasın, yazının akışını değiştirmesin. Yazının profesyonel bir şekilde hazırlanması okunması ve fayda sağlaması açısından çok önemli. İçerikler haber tadında olmalı.
Örneğin; Anahtar kelimemiz "ucuz konut" olsun. Yazının içinde şöyle geçirin: " Markalı konut projelerinin peş peşe yükseldiği İstanbul'da ucuz konut (anahtar kelimemiz) satın almak zorlaştı."
Oldukça şık ve okunabilirliği yüksek bir cümle. Öyle değil mi?
Peki, siz nasıl yazıyorsunuz?
"İstanbul'un nüfusu son yıllarda hızla artmaktadır. Artan nüfus da barınma sorununa neden olmaktadır. Ev fiyatlarının pahalı olduğu İstanbul'da ev sahibi olmak her geçen gün zorlaşmaktadır. Ucuz konut almak mümkün olmamaktadır. Bu yüzden ucuz konut ihtiyacı artmaktadır."
Hangisi daha etkileyici ve profesyonel?
Birinci cümle, haber tadında. Kısa, öz ve anlaşılır.
İkinci cümle, laf kalabalığından başka bir şey değil. Resmi, soğuk ve itici. Kelime tekrarı fazla.
İşte bu noktada İçerik SEO devreye giriyor. Okunabilirliği yüksek içeriklerin okur odaklı optimize edilmesi. Okuyucu yakalarsanız zaten Google'da size hak ettiğinizi fazlasıyla verecek. "Okuyucuya yönelik üretiyor, okuyucu bu siteyi seviyor, ben de daha fazla okuyucunun kolay bulması için daha görünür kılayım" diyecek.
Google'da üst sıralarda yer almak için SEO optimizasyonu hizmeti almak en çok tercih edilen yöntem. SEO hizmeti kapsamında birçok farklı uygulama yapılsa da web sitelerinin daha fazla ziyaretçi çekmelerinde içeriğin kaliteli olması çok büyük önem taşıyor.
Günümüzde birçok web sitesi sahibi nitelikli ve fayda sağlayıcı içeriklere yatırım yapmıyor. Kopya ve tekrar içerikler ile kurulan sitelerin uzun ömürlü olmadığı, markalaşamadığı bilinen bir gerçek. Bu tür sitelere yapılacak SEO çalışması kısa vadede bir şeyler sağlasa da uzun soluklu olamayacak.
Bilginin hızla kirlendiği internet dünyasında kullanıcılar aradıkları bilgiye en kolay ve hızlı ulaşabildikleri siteleri baş tacı ediyor. Web sitelerinin birçoğu daha fazla ziyaretçi çekmek için kullanıcıları yanlış yönlendiren başlıklar, eksik içerikler, doğruluğu şüpheli bilgiler sunuyor.
Örneğin; bir dizi oyuncusu ile ilgili araştırma yapıyorsunuz. Merak ettiğiniz konu oyuncunun boyu. Arama motorundan da X oyuncunun boyu kaç? diye bir sorgu yaptınız ve karşınıza çıkan sitelerden birine tıkladınız.
Tıkladığınız sitede oluşturulan içeriğin başlığında X oyuncunun boyu anahtar kelimesi de geçiyor ama içeriğin gövde metninde oyuncunun boyu ile ilgili en ufak bir bilgi yok. Bu durumda bu siteye bir daha girer misiniz? Yanlış başlıklar, özensiz yazılmış içerikler. Aradığınız da yok. Diğer içeriklerin de düzmece olduğunu düşünürsünüz öyle değil mi?
İşte bu noktada İçerik SEO dediğimiz kavram öne çıkıyor. İçeriklerin doğru bir şekilde SEO uyumlu olarak kurgulanması ve okuyucuya sunulması. En etkili SEO yöntemi bu. İçerik kraldır diye boşuna dememişler. Evet, kral ama kaliteli bir şekilde oluşturulursa. İçerik SEO'yu okuyucuya yönelik üretilen üst kalite içerikler olarak tanımlıyorum.
Bu noktada editöre görev düşüyor. Editör kişi araştırmayı iyi bilecek, başlık atmayı bilecek, yazıyı yalın ve saçma sapan öznel ifadelerden arındırılmış bir şekilde kaleme alacak. Doğruluğundan emin olmadığı bilgiyi içeriğin içinde geçirmeyecek.
Peki, kaç kişi buna dikkat ediyor? Makale yazarıyım diyen birçok kişi de emin olun buna dikkat etmiyor. Çünkü iyi oluşturulmuş bir içeriğin aslında ne kadar güçlü bir araç olduğunu bilmiyor. Yazılan yazıları çok iyi biliyorum. Bir internet kullanıcısı olarak kesinlikle okumam ve dikkate almam. Berbat ötesi bir şekilde kurgulanmış yazılar var. Bir de bunlara para ödeniyor.
Medya İstasyonu'nda yazdığım yazıların organik trafik almasının sebebi kullanıcıların ihtiyaç duydukları konular hakkında bilgi edinmelerini sağlayacak nitelikte olması. Blog açmak isteyen bir internet kullanıcısı internette arama yaptığında benim blog hakkında yazdığım onlarca farklı yazıya ulaşabiliyor. Çünkü başka mecralarda değinilmemiş, farklı bakış açısı ile yazılmış yazılar kaleme alıyorum.
"Blog yazarak para kazanabilirsiniz" başlıklı onlarca yazı var. Peki, blog yazarak para kazanma adımları hakkında kaç faydalı yazı var? Okuyucuların kendilerine kılavuz olacak nitelikte içeriklere ihtiyacı var. Blog açmak ve açtığı blogdan para kazanmak istiyorsa bunun için yapması gerekenler hakkında bilgi sahibi olmak ister. Blog yazarak para kazanacağını zaten bir yerlerden duymuştur. Duyduklarını bir tık öteye taşıyacak türden içerikleri bulup okumak ister. Yol haritasını buna göre çizecektir. Balık yemeyi deği, balık tutmayı öğretin.
Gelelim İçerik SEO adımlarına...
Öncelikle ne yazmak istediğinizi netleştirin. Sonra bir ön araştırma yapın. Bakalım yazmak istediğinizi kimler nasıl yazmış? Hangi noktalara değinmişler? Hangi başlıkla sunmuşlar? Siz olsanız bu yazıyı sonuna kadar okur muydunuz? Yazının başlığı sizi onu tıklamak için teşvik etti mi? Yazı gözünüze fazla mı uzun geldi?
Yazma sürecinde başucu kaynaklarınız mutlaka olsun. Doğru bilgileri kullanın ki konuda otorite görünün.
Yazının başlığı çok önemli. Gazeteci abilerim şöyle derdi: "Haberi başlık okutur, Başlık haberi iyi ifade ediyorsa o haber olmuştur" Gerçekten doğru. İçeriği en iyi ifade edecek şekilde başlık seçmek oluşturduğunuz yazının çöpe gitmesini engeller.
İçerik SEO'da anahtar kelime yoğunluğu önemli. SEO yapayım diye her satırda bir anahtar kelime geçirirseniz bu iş olmaz. Az olsun. Anahtar kelimeleri öyle bir şekilde kullanın ki yazı içinde sırıtmasın, yazının akışını değiştirmesin. Yazının profesyonel bir şekilde hazırlanması okunması ve fayda sağlaması açısından çok önemli. İçerikler haber tadında olmalı.
Örneğin; Anahtar kelimemiz "ucuz konut" olsun. Yazının içinde şöyle geçirin: " Markalı konut projelerinin peş peşe yükseldiği İstanbul'da ucuz konut (anahtar kelimemiz) satın almak zorlaştı."
Oldukça şık ve okunabilirliği yüksek bir cümle. Öyle değil mi?
Peki, siz nasıl yazıyorsunuz?
"İstanbul'un nüfusu son yıllarda hızla artmaktadır. Artan nüfus da barınma sorununa neden olmaktadır. Ev fiyatlarının pahalı olduğu İstanbul'da ev sahibi olmak her geçen gün zorlaşmaktadır. Ucuz konut almak mümkün olmamaktadır. Bu yüzden ucuz konut ihtiyacı artmaktadır."
Hangisi daha etkileyici ve profesyonel?
Birinci cümle, haber tadında. Kısa, öz ve anlaşılır.
İkinci cümle, laf kalabalığından başka bir şey değil. Resmi, soğuk ve itici. Kelime tekrarı fazla.
İşte bu noktada İçerik SEO devreye giriyor. Okunabilirliği yüksek içeriklerin okur odaklı optimize edilmesi. Okuyucu yakalarsanız zaten Google'da size hak ettiğinizi fazlasıyla verecek. "Okuyucuya yönelik üretiyor, okuyucu bu siteyi seviyor, ben de daha fazla okuyucunun kolay bulması için daha görünür kılayım" diyecek.
15 Ağustos 2015 Cumartesi
Satın aldığınız makalelerden neden verim alamıyorsunuz?
Makale alımı, makale satışı son yıllarda webmaster dünyasında en çok talep gören alanların başında yer alıyor. İçerik yazarlığı deneyimi ya da sitelerine içerik üretecek vakti olmayan site sahipleri ücretli makale alarak sitelerini güncel tutmayı tercih ediyor.
Bu ihtiyaç doğrultusunda her geçen gün büyüyen makale sektöründe yazarak para kazanılabileceğinin farkına varan birçok kişi ücret karşılığı yazı yazarak para kazanma yoluna gidiyor. Bu da içerik sektöründe kalitesiz ve niteliksiz yazıların artmasını beraberinde getiriyor.
Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim makale yazmak gerçekten emek isteyen bir iş. Yazılan yazıların kaliteli olması, başkaları tarafından keyifle okunması, bilgi vermesi, çözümler sunması çok önemli.
Yoksa aynı yazıyı cümle ve kelime değişiklikleri yaparak, başlığını değiştirerek, kelime sayısını azaltarak ya da artırarak biçimlendirmek kolay. Piyasa aslında bu şekilde dönüyor. Özgün, sıfırdan araştırarak makale üreten gerçek içerik yazarı pek yok. Bunun için ciddi bir alt yapı da olması gerek. Birkaç kelime yazarım, paramı alırım şeklinde profesyonellikten son derece uzak bir şekilde yapılan bu işlerin uzun vadede hiçbir getirisi yok.
Makale piyasasında işlerin nasıl döndüğünü gayet iyi biliyorum. Emeğinin karşılığını alamayan çok sayıda nitelikli yazar var. 100 kelime 1 TL'ye yazı yazılıyor. Bu nasıl bir mantık? 100 kelimelik bir yazının 15-20 kelimesi zaten seo adı altında şişirilen cümleler. Ansiklopedik formatta, okuyucudan uzak makale yazmak alışkanlık olmuş. Web sitesi sahipleri de kalite analizi anlamında yetersiz. Makale olsun da sitemi güncel tutayım yeter mantığı ile bakıyorlar. Verim alma gibi bir düşünce yok.
Şunu unutmamak gerek; Çok makale para kazandırmaz, iyi makale para kazandırır. Konusu ile ilgili iyi bir şekilde hazırlanmış makalede yer alan Adsense reklamları daha çok tık alır. Çünkü okur o makaleyi beğenmiştir. Makale ile alakalı çıkan reklamı da tıklayarak ürün ya da hizmeti incelemek ister. Çöp makaleler ile bu işler yürümez arkadaşlar. Ben 100 tane 1 TL'den yazı almak yerine 5-10 tane kaliteli yazı almayı tercih ederim. Çokluk demek kirlilik demek. Bilgi kirliliğinin her geçen gün arttığı internet sektöründe bu kirliliğe daha fazla katkı sağlamamak gerek.
Artık profesyonel makale, içerik hizmetleri önemsenmeli. O satın aldığınız makaleler ile bu işin yürümediğini siz de biliyorsunuz. Yabancı sitelerin Adsense kazançlarını gördükten sonra Türkçe sitelerde iş yok diyerek reklam verene çamur atıyorsunuz. Önce siz sitelerinizi kaliteli ve maksimum fayda sağlayan içerikler ile donatın. Öyle her şeyi hit getiriyor diye eklemeyin. Bir duruşunuz olsun. İçerikleriniz bütünlük sağlasın. Tek elden çıksın.
Profesyonel bir makale kolay mı üretiliyor? Yazmaya ve araştırmaya ciddi vakit harcadığım bir yazıyı neden 1-2 TL'ye satayım? Hocam bütçem bu kadar, hocam pahalı yazıyorsun, hocam ne kazanıyorum ki sana istediğini vereyim diye şikayet edenler bu işe hiç girişmesin. Emek sömürücülüğüne her zaman karşıyım.
Bütçen yoksa, yazarın emeğinin karşılığını veremeyeceksen bu işe başlamayacaksın arkadaş. Makale yazımı konusunda gelen düşük ücretli teklifleri düşünmeden geri çeviriyorum. 100 tane yazıyı yazıp 100 TL kazanmak için kaç gün aralıksız çalışmak lazım? Bunun yerine 5-6 yazı yazıp aynı parayı almayı tercih ediyorum. Kalite oluşturmak şart.
Bu konu ile ilgili belli zamanlarda yazılar yazmamın sebebi kaliteli içerik üretiminin daha fazla artmasını sağlamak. Kaliteli içerik yazarlarının daha iyi şartlar altında yazılar yazmasını sağlamak.
Bir yazar emeğinin karşılığını ne kadar iyi bir şekilde alırsa ortaya çıkan yazıların kalitesi de o denli yüksek olacaktır. 100 kelime 1 TL'ye yazan birinden çok yüksek kalitede fayda sağlayıcı yazı beklemek aptallık. Bu konuyu ciddi ciddi düşünün derim.
Bu ihtiyaç doğrultusunda her geçen gün büyüyen makale sektöründe yazarak para kazanılabileceğinin farkına varan birçok kişi ücret karşılığı yazı yazarak para kazanma yoluna gidiyor. Bu da içerik sektöründe kalitesiz ve niteliksiz yazıların artmasını beraberinde getiriyor.
Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim makale yazmak gerçekten emek isteyen bir iş. Yazılan yazıların kaliteli olması, başkaları tarafından keyifle okunması, bilgi vermesi, çözümler sunması çok önemli.
Yoksa aynı yazıyı cümle ve kelime değişiklikleri yaparak, başlığını değiştirerek, kelime sayısını azaltarak ya da artırarak biçimlendirmek kolay. Piyasa aslında bu şekilde dönüyor. Özgün, sıfırdan araştırarak makale üreten gerçek içerik yazarı pek yok. Bunun için ciddi bir alt yapı da olması gerek. Birkaç kelime yazarım, paramı alırım şeklinde profesyonellikten son derece uzak bir şekilde yapılan bu işlerin uzun vadede hiçbir getirisi yok.
Makale piyasasında işlerin nasıl döndüğünü gayet iyi biliyorum. Emeğinin karşılığını alamayan çok sayıda nitelikli yazar var. 100 kelime 1 TL'ye yazı yazılıyor. Bu nasıl bir mantık? 100 kelimelik bir yazının 15-20 kelimesi zaten seo adı altında şişirilen cümleler. Ansiklopedik formatta, okuyucudan uzak makale yazmak alışkanlık olmuş. Web sitesi sahipleri de kalite analizi anlamında yetersiz. Makale olsun da sitemi güncel tutayım yeter mantığı ile bakıyorlar. Verim alma gibi bir düşünce yok.
Şunu unutmamak gerek; Çok makale para kazandırmaz, iyi makale para kazandırır. Konusu ile ilgili iyi bir şekilde hazırlanmış makalede yer alan Adsense reklamları daha çok tık alır. Çünkü okur o makaleyi beğenmiştir. Makale ile alakalı çıkan reklamı da tıklayarak ürün ya da hizmeti incelemek ister. Çöp makaleler ile bu işler yürümez arkadaşlar. Ben 100 tane 1 TL'den yazı almak yerine 5-10 tane kaliteli yazı almayı tercih ederim. Çokluk demek kirlilik demek. Bilgi kirliliğinin her geçen gün arttığı internet sektöründe bu kirliliğe daha fazla katkı sağlamamak gerek.
Artık profesyonel makale, içerik hizmetleri önemsenmeli. O satın aldığınız makaleler ile bu işin yürümediğini siz de biliyorsunuz. Yabancı sitelerin Adsense kazançlarını gördükten sonra Türkçe sitelerde iş yok diyerek reklam verene çamur atıyorsunuz. Önce siz sitelerinizi kaliteli ve maksimum fayda sağlayan içerikler ile donatın. Öyle her şeyi hit getiriyor diye eklemeyin. Bir duruşunuz olsun. İçerikleriniz bütünlük sağlasın. Tek elden çıksın.
Profesyonel bir makale kolay mı üretiliyor? Yazmaya ve araştırmaya ciddi vakit harcadığım bir yazıyı neden 1-2 TL'ye satayım? Hocam bütçem bu kadar, hocam pahalı yazıyorsun, hocam ne kazanıyorum ki sana istediğini vereyim diye şikayet edenler bu işe hiç girişmesin. Emek sömürücülüğüne her zaman karşıyım.
Bütçen yoksa, yazarın emeğinin karşılığını veremeyeceksen bu işe başlamayacaksın arkadaş. Makale yazımı konusunda gelen düşük ücretli teklifleri düşünmeden geri çeviriyorum. 100 tane yazıyı yazıp 100 TL kazanmak için kaç gün aralıksız çalışmak lazım? Bunun yerine 5-6 yazı yazıp aynı parayı almayı tercih ediyorum. Kalite oluşturmak şart.
Bu konu ile ilgili belli zamanlarda yazılar yazmamın sebebi kaliteli içerik üretiminin daha fazla artmasını sağlamak. Kaliteli içerik yazarlarının daha iyi şartlar altında yazılar yazmasını sağlamak.
Bir yazar emeğinin karşılığını ne kadar iyi bir şekilde alırsa ortaya çıkan yazıların kalitesi de o denli yüksek olacaktır. 100 kelime 1 TL'ye yazan birinden çok yüksek kalitede fayda sağlayıcı yazı beklemek aptallık. Bu konuyu ciddi ciddi düşünün derim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)