ÜRETİM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ÜRETİM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Aralık 2013 Pazar

9 - ÜRETİM FAKTÖRLERİ & TÜKETİM

ÜRETİM 


Üretimin elemanlarından olan tabiat ve toprak İslam ekonomisinde Allah'ın insana vermiş olduğu bir emanet ve nimet olarak O'nun koyduğu kanun ve kurallar çerçevesinde kullanılmak durumundadır
.
Üretimi gerçekleştiren faktörlerden ikincisi de emektir. İslam insan emeğine çok büyük önem vermiştir. İslam'a göre ibadet yaratılış sebebidir. Zariyat 51/56.  Salih ameller ibadet kavramının içinde çok geniş bir yer tutar. İnanmak şartıyla salih amel işleyen kullara ebedi hayat vaat edilmiştir. Mesela bkz. Bakara 2/25.

Üretici olan ve insanlara faydası dokunan kişi inandığı sürece Allah'ın yeryüzündeki halifesi olma sıfatına hak kazanmıştır.Nur 24/55.  

Allah Teâlâ kâinatı insanın faydalanması için yaratmış ve ona musahhar kılmıştır. Hayvanlar, bitkiler ve cansız varlıklar, su kaynaklan, yeryüzü ve gökyüzü hep insanın maddi ihtiyaçlarını tatmin için yara-tılmıştır. Bakara 2/22.  
Geniş manasıyla insan emeği onun kâinat içersindeki yerini tayin eder. İnsanın sorumluluğunu biçimlendiren ve onun kıymetini tayin eden de onun emeğidir Bkz. Zümer, 53/39-40.  Erkek ve kadın arasında bu açıdan hiçbir fark bulunmamaktadır.

İnsan hasta olmamaya çalıştığı gibi, işçi olmamaya da yani başkasının işini (karın tokluğuna, köle statüsü gibi) yapmamaya da çalışmalıdır. Mümkün olduğu kadar herkes kendi işinde çalışmalı; İş hayatı ortaklaşa yürütülmelidir. İşte bu imkân bugün bireye verilmemektedir. Hâlbuki toplum bireyin velisi olduğundan, onun hem vekili ve hem de kefili durumundadır. Bu yüzden bireye serbest çalışma kredisi verilmeli, böylece birey sevdiği ve beceri sahihi olduğuna inandığı bir alanda kendisi iş kurabilmelidir. Zamanımızda ise böyle bir uygulama yoktur; hatta buna bir hayal gözüyle bakanlar dahi olabilir.

Üretim faktörlerinden birisi de sermayedir. Geniş anlamda sermaye, gelir elde etmek üzere işletilebilecek her türlü mal ve paradır.

İslam ekonomisi çerçevesinde sermaye, iktisadi faaliyete emekle birlikte katılan ve bereket için dua edilen, bu faaliyet neticesinde de ihtiyaçları karşılayan  bir üretim faktörüdür.

İslam sermayeyi, üretim faktörleri yanında başka şeyleri de ihtiva eden mal kavramı içersinde ele alır. Mal ise mülkiyete mevzu olan, alınıp satılan, faydalı olup piyasa değeri ve fiyatı taşıyan şeydir. Bu tanım meta tarifiyle birleşmektedir. Hava ve güneş ısısı gibi faydalanılabilen fakat mülk edinilemeyen şeylerle bozulmuş gıda maddeleri gibi, mülk edinilebilen fakat faydalanılamayan şeyler mal kavramının dışında kalır.

Allah’ın, sizin için geçim kaynağı yaptığı mallarınızı aklı ermezlere vermeyin. O mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin. NİSÂ 4/5

'Duvar ise, şehirde, iki yetim erkek çocuğa aitti. O duvarın altında çocuklara ait kenz/hazine vardı. Babaları da dindar, ahlâklı, hayır-hasenat sahibi, mü’min, sâlih bir adamdı. Rabbin onların erginlik, yaşlarına gelmesini, Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini( كَنزَهُمَا) kendilerinin çıkarmasını istedi. Bu icra planını da kendiliğimden uygulamadım. İşte, senin sabredemediğin şeylerin içyüzü budur.' dedi. KEHF 18 / 82 

Faiz haricinde emek sarfedilerek kazanılan mallar kişilerindir. Bakara 2/279  

Sermaye sürekli olarak üretim süreci içinde kalmalıdır. İslam'ın mülkiyete getirdiği sınırlamalarHaşr 59/7; Tevbe 9/34.  ve İslam vergileme politikası sermayenin hem üretim sürecinin dışına çıkmasını önler hem de bütün toplumda yaygınlaşmasını sağlar. Yıllık olan vergilendirme günümüz şartlarında anlık vergilendirmeye kadar süresi daraltılabilir. Zira tarım tsektörünün yanında, hayatımıza sanayi sektörü de girmiştir.


İslam faiz yasağı ile sermaye sömürüsünü, fakir ve miskinlere devlet bütçesinden yardım etmekleTevbe 9/60.   de emek sömürüsünü önlemiştir. Böylece sermayenin emek üzerinde baskı kurmasına mani olmuş ve aralarında iş birliğinin kurulmasını ve akıcılığı sağlamaya çalışmıştır. 


TÜKETİM

"Mallarını gece ve gündüz gizli ve açık olarak harcayanlar (infak edenler) yok mu, işte onların Rableri katında ecir ve mükâfatları vardır." Bakara 2/274.


Ey Âdem oğulları! Her secde edişinizde güzel elbiselerinizi giyin; yeyin, için, fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri sevmez. A'RÂF 7 / 31

6 - ÜRETİMİN TARİFİ


İnsan muhtaç olduğu mallan tabiatta tüketime elverişli bir şekilde hazır bulmaz. Pınar suları gibi içmeye elverişli temiz su bulunsa bile bunları hem taşıma mecburiyeti vardır ve hem de böyle hazır olan malların çeşidi tabiatta çok azdır.

Onun için insanoğlu çalışmak, üretmek ve malların evsafını değiştirip tüketilebilir hale getirmek zorundadır.
İslam Ekonomisinde kâinat ve tabiatın sahibi Allah'tır. Bkz. Bakara 2/107; Al-i İmran 3/189; Maide 5/17. Kâinatı yaratan Allah, insanı bu varlık âleminin bir cüzü ve bir parçası yapmıştır. Onu yaratıkların en üstünü ve en şereflisi kılmıştır. İsra 17/70; Teğabün 64/3; Tin 95/4.

İnsanı yeryüzünde kendisine halife tayin etmiştir. Bakara 2/30.  Bu sebeple bütün varlık âlemini gece ile gündüzü; İbrahim 14/33; Nahl 16/12.  güneş ile ayı, Ra'd 13/2; İbrahim 14/33. denizleri ve ırmakları İbrahim 14/32; Casiye 45/12. ve hatta bütün göklerde olanları ve yeryüzünde bulunanları onun emrine amade kılmıştır. Lokman 31/20; Casiye 45/13 Böylece Allah bu varlıkları insanlar için musahhar kıldığını beyan buyurmaktadır. Bu musahhar kelimesi Arapçada bedelsiz ve karşılıksız, meccanen çalışmak ve üretim yapmak demektir. Şu halde bütün kâinat canlı ve cansız tüm varlıklar insanoğlu için üretim yapmaktadırlar. Neticede insan tabiatın kendisi için ürettiği mallara emeğini katarak ihtiyaçlarını temin etmektedir.

"O Allah ki, gökleri ve yeri yarattı, gökyüzünden su indirdi ve bu su ile size
besin olarak çeşitli meyveler bitirdi. Buyruğuyla denizde akıp gitmesi için gemileri
emrinize verdi; ırmakları musahhar kıldı. Güneş ile ayı devamlı olarak sizin (için üretim
) hizmetinize verdi. Geceyi ve gündüzü de hizmetinize amade kıldı. Ve kendisinden
istediğiniz her şeyden size bir parça verdi. Eğer Allah'ın verdiği nimetlerini saymaya
kalksanız buna gücünüz yetmez. Doğrusu insan zalim ve nankördür." İbrahim 14/32-34.

Görmediniz mi!? Allah göklerde olanları ve yerde bulunanları sizin hizmetinize verdi ve zahir ve
batın (dış ve iç; görünen ve görünmeyen; bildiğiniz ve bilmediğiniz) nimetlerini size
eksiksiz yaptı." Lokman 31/20

"Gerçekten sizin çalışmanız çeşit çeşittir." Leyi 92/4. 

"İnsana çalışmasından başka bir şey yoktur. Emeği yakında görülecek ve sonra karşılığı ona tastamam verilecektir." Necm 53/39-41. "Herkesin yaptıkları şeylerden derece derece hakları vardır. Allah onlara yaptıklarının karşılığını tam verir; kendilerine hiç haksızlık edilmez." Ahkaf 46/19.  "Kim inanmış olarak faydalı işler yaparsa onun çalışmasına nankörlük edilmez." Enbiya 21/94. "Elbette biz işi güzel yapanların ücretlerini kaybetmeyiz." Kehf 18/30. "Cuma namazı kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfünden (nasibinizi)
arayın." Cuma 62/11. "O size yeryüzünü boyun eğer kıldı. Haydi, onun omuzlarında yürüyün ve Allah'ın verdiği rızıklardan yiyin." Mülk 67/15.  "Allah'ın sana verdiği (bu servet) içinde ahiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma." Kasas 28/77.  "Bir kısım insanlar yeryüzünde dolaşıp Allah'ın ihsan ettiği nimetlerden ararken diğerleri de Allah yolunda savaşırlar." Müzzemmil 73/20.