İNSANLARIN DÜŞÜNCELERİYLE, HEMDERT OLACAĞIM. BU DERT ORTAKLIĞI İLE, BAŞLAYAN DOSTLUKLARA YELKEN AÇAN BİR GEMİ OLACAK BU SAYFALAR.
Hepimiz Kardeşiz
Hepimiz Kardeşiz
Deniliyor ki, Devlet sporda şike yapanları dinleyeceği yerde, PKK yı DHKP-C yi ve diğer terörist örgütleri dinleseydi. O zaman Bu gençlerimiz, bu savcılarımız şehit olmayabilirdi?
Devlet her ikisini de yapmalı. Kanunlara karşı gelen kim olursa olsun, cezasını verebilmelidir. Devlet içine çöreklenmiş ve ben devletim diyenlere karşı bir hareket çok önceleri başladı. Bunlar onun sancıları. Şehitlere elbette üzülüyoruz. Fakat onları koruyacak sistem de biraz aksaklık var. Hatta o bölgelere ana baba kuzusu yerine, yine Türk Silahlı Kuvvetlerimizin emrinde Profesyonel birlikler gitmelidir. Bu birliğin mensupları önce kendisini koruyabilmeli, hedefi ise onikiden vurabilmelidir. Ömründe eline silah almamış, masum saf gençleri oraya kim gönderiyor. Ona bakmalı. Devlet hem vatandaşının mutluluğu, hem de güvenliği için var olmalıdır. Devlet içinde devlet olanlar, artık yakamızı bıraksınlar. Milletin seçtiklerine söz hakkı versinler. Sorumlu iktidardır. Öyleyse onun emrine girsinler. Çünki Türkiye'de Demokrasi var. Halkın seçtiklerine önce halk saygı gösterecek. Facebook veya başka sitelerde, durmadan şikayet etmek. Hatta bu iktidara oy verenlere cahil insanlar demekle olmaz bu iş. Demokrasi saygı rejimidir. Dört yılda bir, sandık'a müracaat edilir. Sonrasında seçilenler, tebrik edilir. Tabii eleştiri de olur. Eleştirileri ana muhalefet partisi yapar.
Mahkeme kararı olmadan dinleme yapmak, hiçbir delil teşkil etmiyor. Mahkemelerimizin kararı ile dinlemeler yapılabilir.
Yine yukarıdaki başlığa atıfta bulunacağım. Demokrasi ile yönetiliyoruz. Bugünlere gelmek kolay olmadı. Kendisine Atatürk Soyadı verilen önderimiz zamanında, elbette demokrasi yoktu. Onun iki dudağından çıkan söz kanun hükmündeydi. Çok genç yaşta aramızdan ayrıldı. Ondan sonra İsmet Paşa Cumhurbaşkanı seçildi. Kendisine MİLLİ ŞEF dedirtti. Atatürk'e de EBEDİ ŞEF denmesini istedi. Onun zamanında ATATÜRK diye anılmadı. Hatta EBEDİ ŞEF bile denmedi. Sevgili Atatürk'ün naaşı tam 15 sene bir müzede bekletildi. Ta ki 1953 yılında ve Demokrat Parti zamanında yaptırılan Anıt Kabire kondu. Ruhu şad olsun.
Atatürk'ün paralardan da resmini kaldırdılar. Onun yerine MİLLİ ŞEF'in rasimleri kondu.
Zor olmadı bugünlere gelmemiz diyenlere bir hatırlatma yapalım. 1960 üç insanın idamı..1971-1980-28 şubat-27 nisan Bu millet bunların hepsini yaşadı. Bakın ortadoğuya, halk isyanlarda. Fakat iktidarlar hala direniyor. Ortadoğuda yada başka ülkelerde koltuklarını bırakmayanlar, bu gücü nereden alıyor.
Kendilerini korumak için bir teşkilat kurmuşlar. İşte bu ve benzeri kuvvetler sebebiyle, oralara DEMOKRASİ gelemiyor.
Bizim ülkemizde de sistemi koruyan güçler vardı. Sistemin dışına çıkan partiyi, yüzde yüz oy alsa da alaşağı ediyorlardı. Darbeler devri kapandı. Çok şükür HAKİKİ DEMOKRASİ ye kavuştuk.
Size bir anımı anlatayım. İstanbulda Belediye Otobüsündeyim. İhtiyar bir kadın otobüste ve ayakta. Otobüsün en ufak manevrasında dahi savruluyor. Aksilik bu ya, oturanların çoğunluğu ihtiyar ve bayan. Biz de ihtiyarız.
Yalnız bir delikanlı var. O da başını pencereye yapıştırmış, dışarıyı seyrediyor. Ayrıca bu gencin saçı sakalına karışmış. Dışarıda görsen korkarsın. Tek başına koltukta oturuyor. Dünya ve içindekiler umurunda değil.
Yavaşça ayağa kalktım. Ayaktaki bayana seslendim. Yanıma gelince, oturmasına da yardım ettim.
İhtiyar kadın yine de üzgündü. Ayaktakilerden biri, o tek koltukta oturan delikenlıya seslenmek istedi. Teyze onu durdurdu. Sonra da dediki:
"-Bu gencin insanlara saygısı olsa, saç sakal böyle hırpani dolaşmaz.”
Yukarıdaki olaydan yola çıkarak söylüyorum ki, Vatandaşın tercihine saygı duyun. Yüzde elli seçmen seçimini yaptı.
Kolay mı, bu hantal sistemi değiştirmek.
Her yerden sesler geliyor.
Atatürk'ün sözlerini stadlara yazdık.
'' Ben Spor'cunun Zeki,Çevik ve aynı zaman da ahlaklı olanını severim''. M.Kemal Atatürk'ü kullanıyorlar, her naneyi yiyorlar.
Biz diyorlar Atatürk'ün partisine oy verdik.
Peki O parti ATATÜRK'e hürmet etti mi? Yukarıdaki satırlara tekrar döndüğünüzde: Etmedi !
Etmedi! Diyeceksiniz.
Bu millet artık uyandı.
Hatta şahlandı.
Demokrasi içinde çare tükenmez diye bas bas bağıran bir büyüğümüz bile, halkın seçtiklerini tebrik etmedi.
Uyanın sevgili okuyucular.
Safınızı belli edin.
Vatandaşın yanında olun.
Bayrağımızı kim daha iyi savunmuşsa ondan yana olun.
Kim size hizmet ediyorsa ondan yana olun.
Dört senede bir yapılan seçimlerden sonra olsun, seçilenlere bir fırsat verin.
Çetelerden yana olmayın.
Halktan yana olun.
Halkımızın tercihine hürmet gösterin...
Burada yanlış anlamalara meydan vermemek için yazıyorum.
Ben Türk'üm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Bu topraklarda yaşayan ve hangi inanıştan, hangi kökenden olursa olsun. Kendisini bu ülkenin Vatandaşı kabul eden, Kürt, Çerkez, Arnavut ya da kim olursa olsun hepsini kucaklıyorum. Onların malı ve canı için de savaşacağımı ilan ediyorum.
Hepimiz Kardeşiz.
Onlardan da aynı anlayışı bekliyorum.