ALLAHU TEALA KAADİRDİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ALLAHU TEALA KAADİRDİR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Temmuz 2015 Pazar

İNSAN DAİMA UMUTLU OLMALIDIR

Sevgili Dostlar Yorumlarınızla, Önerilerinizle bu makalelere can gelecektir
İNSAN HERZAMAN UMUTLU OLMALIDIR

Sizlere hakkımı helal ediyorum.

İNSAN HERZAMAN UMUTLU OLMALIDIR



Bir anadan doğma veya sonradan olma körler vardır. 

Bir de  görmek istemeyen körler vardır.

Görmek istemeyenlerden daha da kör kimse yoktur.
İnsan hayatı nerdeyse bir bilmece dir.
Uzun yıllar beraber çalıştığım fakat bir nedenle ayrı düştüğüm bir iş arkadaşım var. Kendisinden zarar gördüğümü anladım. Münakaşa sırasında ona hakkımı  helal etmeyeceğimi söyledim.
Aldığım cevap beni titretti.
“-Öyleyse ben de sana hakkımı helal etmiyorum.”
Zaten adamı sevemedim. Ahirette onunla helalleşmek için senelerce bekleyeceğim. Yalvardım. Yakardım. Ona hakkımı kat kat helal ettiğimi söyledim. Nihayet ondan da helallik alabildim. O zaman ki sevincimi anlatmaya kelimeler yetmez.
Yine yakın zamanda bir hastane’de bir profesör doktor ile tartıştım. Yüzde yüz haklıyım. Yine de ona yalvarıyorum. Ölüm kalım meselesi…
Eğer  beraber sıra beklediğim hastaya müdahele etmezse sonu ölüme kadar gidecek tehlikeli saatler yaşayacaktık.
Çaresizdim. Ağzımdan öfkeli bir söz çıktı. Doktoru Allahu Teala ya havale ettiğimi söyledim. Profesördü fakat pantalonuna baktığımda namaz kılan bir Müslüman olduğu belli oluyordu. Bir  ara göz göze geldik.
“-Ben de seni: Allahu Teala ya havale ettim” demesin mi.

Ne yapacağımı ne edeceğimi şaşırdım. Adeta ayaklarına kapandım. İkimiz de sözlerimizi geri aldık.

O esnadaki sevincimi ise hiiç unutamıyorum.

Yukarıdaki başlığı onun için yazdım. Bu dünyada sevdiklerim herzaman kalbimde yaşıyor. Onlardan memnunum. Memnun olmadıklarıma ise eğer varsa hakkım:   kat be kat helal ettim.
Eğer o memnun olamadığım tanıdıklar da haklarını helal ederler se çok sevineceğim.

Bu yazıyı okuyan tüm dostlarıma hakkımı  helal ettim.
Açıkça yazıyorum. Bu yazıyı okuyan veya okumayanlara da ister  dost ve arkadaşlarım olsunlar ya da bana
kızgın dargın olsunlar cümlesine hakkımı helal ediyorum.
Eğer onlar da bana güzellikle haklarını helal ederler se işte bugün bayram yaşayacağım.
Fazla bir hayal de olsa insan herzaman umudunu tüketmemelidir.
Bu dünyada kıymetini bilemediğimiz çok şey var.
Önce zamanın değerini bilmeliyiz. Bak öğle ezanı okundu. Hemen namazımızı kılmalıyız. Öyle alel acele değil nasıl emredildiyse öyle hatta cemeatle beraber kılmalıyız.
Dostlarımızın kıymetini bilmeliyiz. Onları kaybetmemek uğruna canımızı bile feda etmeliyiz.
Eski Dostlar yeni arkadaşlar ve eski düşmanlar ya da dost bildiklerimiz de olabilir.
Onlarla da iyi geçinmenin yollarını bulmalıyız.
Ölüm var ölüm.
Kıymetini bilemediklerimize iç değilse bir telefon ederek meraba diyebilmeliyiz.
Bu uzun ve biraz dokunaklı makaleyi okuyan dostlarımdan da dualar bekliyorum.

Yorumlarınızla bu isteğe cevap vereceğinizi umut ediyorum.

Bu makaleyi  görmek istemeyen körlere yazdım. Onlardan biri belki de ben olabilirim.
Öyleyse sizlere  görmek istemeyen körler adına hakkımı helal ediyorum.

http://makalelervar.blogspot.com.tr/2015/07/insan-herzaman-umutlu-olmalidir.html?spref=fb

17 Mayıs 2013 Cuma

KADERE İMAN

Sevgili Dostlar Yorumlarınızla, Önerilerinizle bu makalelere can gelecektir.



HAYIR VE ŞER ALLAHTANDIR

Allahu Teala İlk İnsan Hazreti Adem’i yarattı. Ona eş olarak Hazreti Havva’yı yarattı. Melekler Hazreti Adem’e kendisinden sonra gelecek neslinin ruhlarını gösterdiler. O Ruhlardan bir tanesini çok beğendi. Kim olduğunu sordu. Davut Peygamber dediler. Kaç yıl yaşayacağını sordu. Altmış yıl dediler. Kendisinin kaç yıl yaşayacağını sordu. Bin yıl dediler. Kendi yaşından bu evladına kırk yıl hediye etmek istedi. Allahu tealaya arz edildi. Allahu Teala Adem’in isteğini kabul etti.
Hazreti Adem yıllar sonra yani tam dokuzyüz altmış yıl sonra ölüm meleğine, daha kırk yıl daha ömrünün olduğunu söyledi. Bu kırk yılın Davud Aleyhisselama verildiğini söylediler. Vazgeçtiğini beyan etti. Çünki can tatlıydı. Allahu teala Hazreti Adem’in bin yıl yaşama isteğini hoş gördü. Fakat Davud Peygamberin Ömrünün yüzyıl olacağını bildirdi.
Allahu Teala Hazreti Adem’i yaratmadan önce bu hadisenin olacağını biliyordu. Çünki O mutlak Hakimdir. Fakat biz kullar bunları bilemeyiz. Hastalanınca doktora gideriz. İlaç alırız. İyileştik deriz. Bizim hastalanmamız, iyileşmemiz hepsi Allahtandır.
Allahu Teala  herşeyi sebebler aleminde yaratmıştır. Biz o sebeplere yapışırsak, karşılığını alırız. İnsan aciz bir varlıktır. Yaratanına karşı acizliğiğini gösterirse, kazanır. Büyüklük taslarsa, ben ben derse kaybeder.
Musa Peygamber Tur dağına giderken bir mümin yoluna çıkar. Ey Allahın Peygamberi, benim hep kızım oluyor. Hiç oğlum olmadı der. Allahu Tealaya arz etmesini diler. Musa Peygamber bu kulunun arzusunu ilettiğinde, ya Musa O kuluma ben oğul murat etmedim, cevabını alır.
Fakat yıllar sonra o Müminin kapısını çaldığında, kapıyı bir delikanlı açar. Sen kimsin sorusuna, ben bu evin oğluyum cevabı gelir. Musa Peygamber şaşkındır. Tekrar Allahu tealaya arz ettiğinde, şu cevabı alır. Ya Musa sen peygambersin. Sana bir şeyi söylediğimde peki der kabul edersin. Fakat senden sonra o eve bir meczup kulum geldi. Ellerini kaldırdı.Ağzını açtı. Ne ellerini indirdi. Ne de ağzını yumdu. Durmadan dua etti. Ey büyük Allahım sen herşeye kadirsin. Kaderi de sen yazdın. Bu garip kuluna bir oğul ver. Bu mümin kulunu sevindir. Söyledi. Söyledi. Hiç susmadı. Ben de o Mümin kuluma bir erkek evlad verdim.
Allahu Teala Adem peygamberin sonradan cayacağını, Musa peygamberi aracı koyup oğul isteyen kulunun muradına ereceğini biliyordu.
Hepsini sebeplere bağladı. Hazreti Ademin arzusuyla Davud Peygamber yüz yıl yaşadı. O meczubun duasıyla da o Kuluna bir erkek evlad verdi.
Sebeblere yapışan kazanır.
Mesela Namaz kılan, Oruç tutan, hacca giden Zekat veren cennete gider. Bunları yapmayan da gider. Fakat Allahu Teala bize emretti. Namaz kıl. Oruç tut, Zekat ver. Hacca git. Dedi.
Biz sebeplere yapışmalıyız. Allahu Teala katında acizliğimizi belli etmeliyiz. Herşeyi Allah rızası için yapmalıyız. Karşılık beklemeden yapmalıyız. Kul kula yardım eder. Karşılığını verecek olan Allahu Tealadır. O yücedir. O yeri göğü bizleri yaratandır.
Hayır ve şer herşey Allahtandır. Biz Allahu Tealaya güvenelim. O’na teslim olalım. İnşaallah bizleri iyi kulları arasından halk etmiştir.
Allahım, bizi, sevdiklerimizi, bizi sevenleri, iki cihanda aziz eyle. Amin.