15 Şubat 2016 Pazartesi

TÜRKİYE GAZETESİNDE RAHİM ER YAZDI



TÜRKİYE GAZETESİ
TARİH. 16 ŞUBAT 2016 SALI

Rahim Er




RUSYA FEDERASYONU SURİYE GENEL VALİLİĞİ!
Tarih malumatından mahrum olanlar, olayları takip etmeyenler, Türkiye'nin Suriye mes'elesinde neden bu denli hassas, kararlı, hatta gözü kara davrandığını anlayamazlar. İngiltere ve Fransa I. Dünya Harbi'nde şu ân üzerinde fırtınaların koptuğu  orta doğu bölgesini daha sonra adına "Sykes-Picot" dedikleri bir anlaşmayla istedikleri gibi devlet yapılanmalarına kavuşturmuşlardı.
Öyle anlaşılıyor ki bu defa o andlaşmadan bir asır sonra bu defa ABD ve RF bölgeyi kendi arzularına göre şekillendirme mevzuunda anlaşmış bulunmaktalar. Bu andlaşmada Türkiye yok, AB yok fakat İran, PKK'nın Suriye temsilcisi PYD mevcuttur.
Fiili durum şöyledir:
Cizre'nin altında Suriye tarafında Derik, Mürşitpınarı'nın altında ise Cerablus vardır. YPG milisleri, Derik'le  Cerablus arasında yer alan ve Suriye'nin kuzeyini teşkil eden bölgeyi hemen hemen ele geçirmiştir. "Hemen hemen" dememizin sebebi aradaki ada gibi bazı bölgelerin rejime bağlı olmalarıdır.
YPG/PKK, hakimiyetini Cerablus'tan Kilis'in tam altında bulunan Azez'e uzatabilirse bu defa kendi ellerinde olan Afrin ilçesiyle buluşarak istisnasız bütün kuzeyi zaptedip Hatay'a komşu olacak ve Akdeniz'e açılmaya bir şey kalmayacaktır.
Azez, hem Halep ve hem de  muhalifler için Türkiye'ye açılan kapıdır. O, günümüzün Çanakkalesi'dir. Azez düşerse Türkmenler ve muhalifler düşecek, herhalde katliam başlayacak ve oluk gibi kan akacaktır.
Son en önemli gelişmelerden biri YPG'nin Halep'in kuzeyinde Menagh askerî havaalanını ele geçirmesidir. Bugün PYD/YPG-PKK'yı diğer malum devletlerden başka hem Rusya Federasyonu ve hem de Amerika Birleşik Devletleri desteklemekteler. Ankara-Moskova hattı çok gergin. Fakat Ankara-Washington hattı da gerilmeye başlamıştır.
Türkiye, her ne pahasına olursa olsun, Cerablus-Azez bölgesinin YPG'nin eline geçmesine müsaade etmeyecektir. Rusya, fiilen savaşsa da, ABD uçuşa yasak bölge ilân ettirse de buna müsaade edilmeyecektir.
Rusya, Esad rejiminin çağrısı ile Suriye'ye girdi. Bizdeki 3 milyon, Suriye'deki 3 milyon ve Lübnan, Ürdün, Irak'taki 3 milyon Suriye vatandaşı da Türkiye'yi çağırmakta. Buna rağmen biz bölge barışı adına Suriye'ye girmedik. Bugün yaptığımız evimizi taşlayanları bahçemizden çıkmadan def'etmeye çalışmaktır. Meşru müdafaa halindeyiz. Ama şartlar emrederse o havaalanı tarlaya çevrilecektir.
Buna hakkımız vardır. Zira Suriye, Suriye devleti olmaktan çıkıp Rusya Federasyonu Genel Valiliği haline gelmiştir. Beşar Esad, artık cumhurbaşkanı değil Moskova'nın genel valisidir. Washington, petrol uğruna buna razı olsa da yarın PYD kendisine değil, Rusya'ya yâr olacağından şüphe yoktur. Washington, bir kere daha hüsrana uğrayacağından emin olabilir.
Bütün bu dolambaçlı oyunlar oynanırken Türkiye'nin 96 sene evvel "Şam Vilayeti" olan bir bölgede yaşananlara seyirci kalması mümkün değildir. Bu sebeple Azez, Afrin ve Halep'i içine alan muhalif bölgenin tamamında Suriye Türkmen Cumhuriyeti Devleti'nin kurulması bir mecburiyettir.
İstanbul'un güvenlik hududu Belgrad'dı.
Belgrad, düşünce İstanbul işgal yaşadı.
16.02.2016

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder