Zehirlenmede İlk Yardım Girişimleri Ne Olmalıdır, Neler Yapılmalıdır.?
1. Hastaya ilk yardım verilmelidir. Zehirlenmeyi oluşturan şüpheli toksik maddeler (ilaç, kimyasal madde, bitki vb) kesinlikle atılmamalı, doktora miktarı ile birlikte gösterilmelidir.
2. Eğer varsa hastanın kusmuğu temiz bir kaba konularak doktora götürülmelidir. Hasta acil tedavi merkezine götürülürken taşınma sırasında kusmuğu nefes borusuna kaçabileceği için sırtüstü yatırılmamalıdır.
3. Solunumun devamı sağlanmalı ve şok durumu mümkünse kontrol edilmelidir.
Doktora ulaşmanın zor olduğu yerlerde, zehirlenmelerde ilk yapılması gerekenleri öğrenmek için Zehir Danışma Morkozinin telefonu aranabilir. Hastaya İlk yardım girişimleri yapıldıktan sonra çoğu kez doktorlar da bu merkezle irtibat kurarak bilgi alış verişinde bulunurlar. Böylece hastaya en süratli ve en doğru uygulamaların zamanında yapılması sağlanır.
Akut Zehirlenmelerde Tedavi Prensipleri Nelerdir?
Tedavi prensipleri dört ana grupta toplanabilir.
1. Toksik madde emiliminin engellenmesi: Kusturma, midenin yıkanması, aktif kömür verilmesi ve katartik (barsak hareketlerini arttırıcılar) verilmesi ile olur.
a) Kusturma : Özellikle ilk 6-8 saat içinde uygulandığında ağız yoluyla alınan zehirli maddenin uzaklaştırılması için etkin bir yöntemdir. Kusma yoluyla elde edilen materyal analiz için saklanmalıdır.
Bazı tür zehirlenmelerde hastanın kusturulması sakıncalı olabilir. Hastanın bilinci kapalı ve öğürme refleksi kaybolmuş ise kusmuk nefes borusuna kaçabilir. O nedenle kusturma zararlı olabilir.
Yine aynı nedenle havale geçiren çocuk kusturulmamalıdır.
Asit ve alkaliler gibi yakıcı maddeler ile olan zehirlenmelerde de kusturma yemek borusundaki hasarı arttırabilir.
Kusturmanın yararlı olduğu durumlarda, hastayı kusturmak için en çok kullanılan iki yöntem vardır.
Birincisi; boğaza parmak sokarak öğürme refleksini uyandırmak,
ikincisi; bir-beş yaş arasındaki çocuklara 15 mi İpeka şurubunu yarım bardak su ile içirmektir.
Tuzlu su ile kusturma yöntemi çocuklarda kullanılmamalıdır.
b) Mide yıkanması : Yemek borusundan mideye indirilen bir tüp aracılığı ile mide içeriğinin dışarı alınması işlemidir. Bu işlem doktor tarafından uygulanır. Geç emilen ilaçlarla olan zehirlenmelerde mide yıkaması olaydan 10 saat sonra bile yarar sağlayabilir.
c) Emllimin önlenmesi için aktif kömür verilmesi:
Aktif kömür (Char-flo) birçok kimyasal madde ve ilaçları absorbe ederek emilimi önler.
Son yıllarda zehirlenme vakalarına ilk müdahalenin kusturma ve mide yıkama gibi işlemlerle vakit kaybetmeden aktif kömür ile yapılmasının en uygun yol olduğu belirtilmektedir. Çünkü aktif karbon özellikle fazla ilaç alımı sonucu oluşan zehirlenme vakalarının çoğunluğunda kurtarma için etkin ve yeterlidir.
d) Katarsis: Barsağa geçmiş ancak henüz emilmemiş toksik maddenin barsak kanalından geçişinin hızlandırılması amacıyla hekim tarafından yapılır.
e) Deriye bulaşan toksik maddenin emiiiminin önlenmesi ve etkisinin giderilmesi : Zehirli madde vücudun dış yüzünde, burun ve ağız boşluklarında ise bol su ile yıkanarak uzaklaştırılmalıdır. Eğer zehirli madde yağlı ise sabunlu su ile yıkanmalıdır.,
2. Toksik madde atılımının hızlandırılması:
Bunlar doktor kontrolünde yapılan girişimlerdir.
a) Zorlu diürez : Fazla miktarda damardan serum verilerek idrar miktarının arttırılmasıdır.
b) Kan değişimi: Uygun verici kanı ile hasta kanının değiştirilmesidir.
c)Periton diyalizi : Diyaliz sıvısının periton boşluğuna verilmesi ve geri alınması işlemidir.
d) Hemodiyaliz : Yarı geçirgen bir zardan difüzyon yoluyla kandaki zehirli maddenin uzaklaştırılmasıdır.
3. Antidot (zehirli etkene karşı panzehir özelliği taşıyan madde) verilmesi:
Örneğin karbonmonoksite karşı oksijen, siyanüre karşı sodyum nitrit, narkotiklere karşı naloksan ilacı verilmesi gibi.
4. Destekleyici tedavi :
Ağrının giderilmesi, sıvı dengesinin sağlanması, solunum ve dolaşım desteğinin yapılması, yüksek ateşin düşürülmesi, tansiyonun normalleştirilmesi gibi belirtilere yönelik iyileştirmeleri içerir.
Zehirlenmeye Karşı Alınacak Önlemler
1. İlaçlar çocukların ulaşamayacakları dolaplarda ve kilitli olarak saklanmalıdır.
2. Böcek öldürücü ve tarım ilaçları ile olan zehirlenmeler çok ağır sonuçlar doğurabilir. O nedenle bunların mutlaka kilit altında tutulması ve kullanıldıklarında da çok dikkatli olunması gerekir.
3. Çocukların tanımadıkları bitkileri özellikle de mantarları yemesini önlemek gerekir.
4. Bozulmuş yemekler ve konserve besinlerin tüketilmesi gıda zehirlenmelerinin en önemli kaynaklarıdır. O nedenle şüpheli gıdalardan kaçınılmalıdır.
5. Yiyecek ve içeceklerin bakır, çinko içeren kaplarda saklanması ile de besin zehirlenmesi olabileceği unutulmamalıdır.
Zehirlenme Tedavisi Gerektirmeyen Durumlar
Diş macunu, termometre civası, sakkarin gibi tatlandırıcılar, ayakkabı boyası, gazete, mürekkep, tükenmez kalem boyaları, sabun, şampuan, pil, tebeşir, mum, kurşun veya renkli kalem, kil, makyaj malzemeleri, el ve traş losyonu veya kremi, kibrit kutusunun sürtme yüzü gibi maddelerin yutulması tedavi gerektirmezler.
Buna karşılık kolonya ve benzeri maddeler, güneş yağları, saç boyaları ve spreyleri, fazla sayıda (20'den çok) kibrit, deodorantlar fazla alındığı zaman tedavi gerektirirler.
Çocuklarda sık görülen zehirlenmeler
Böcek ilaçları ile zehirlenme : Tarımda zararlı böcekleri yok etmek için çok yaygın kullanılır. Zehirlenme deri yoluyla ise veya havaya sıkılmışsa ilk işlem bütün elbiselerin çıkarılmasıdır. Sonra den su ve sabunla yıkanmalıdır. Ağız yoluyla alındıysa kusturma ve mide yıkanması uygulanır. Ek hastalıklar gelişmediği sürece özellikle fosfor zehirlenmelerinde hastayı doktora canlı yetiştirmek yeterlidir. Uygun izlem ve tedavi ile hastanın kurtulma şansı %100'e yakındır. O nedenle hastanın zamanında doktora getirilmesi önemlidir.
D.D.T zehirlenmesi : Vektör kontrolünde kullanılan bir zehirdir. Zehirlenme durumunda hastanın solunum yolu açık tutulmalı ve oksijen verilmelidir. Havaya sıkılmış ise, hastanın elbiseleri çıkarılıp vücudu sabunlu su ile yıkanmalıdır. Süt, yoğurt ve yağlı besinler DDT’nin emilimini arttırdığı için verilmemelidir. Ağız yoluyla alınmış ise kusturul-malıdır. Doktora yetiştirildiğinde de midesi yıkanır, serum takılır.
Salisilat zehirlenmesi : Genellikle fazla miktarda aspirinin yutulması ile ortaya çıkar. Çocuğun solunumunun sıklaşması, yüzünün kızarması ve ateşinin yükselmesi en önemli belirtileridir. Zehirlenme halinde hasta kusturulur veya midesi yıkanarak ilaç uzaklaştırılır. Aktif kömür verilerek emilimin önlenmesine çalışılır. Ateş yüksek ise soğuk uygulama ile ateş düşürülmeye çalışılır. Doktor tarafından serum tedavisi uygulanır.
Gaz yağı, neft yağı, benzin, mazot gibi petrol diştitasyon ürünleri ile zehirlenme : Ağız ve boğazda yanma hissi, bulantı ve kısa sürede kusma olur. Öksürük, solunum güçlüğü, hızlı nefes alıp verme, kanlı balgam ve ateş en önemli belirtilerdir. Tedavide çok dikkat edilmesi gereken bir nokta hastanın kusturulmaması ve nefes borusuna kaçmasının önlenmesidir. Kusan hastalarda aspirasyon yolu ile akciğerlere madde kaçtığı ve zatürre belirtileri ortaya çıktığı için hastalığın seyri daha ağırdır.
Zeytinyağı veya süt, absorbsiyonu azaltmak amacıyla verilebilir. Deriden emilimleri az da olsa elbiselere bulaşmışlarsa, elbiselerin çıkarılıp vücudun bol sabunlu su ile yıkanmasında fayda vardır. Solunum yollarının açık tutulması ve oksijen verilmesi yararlıdır. Özellikle bu maddeler çok fazla miktarda alınmışsa doktor tarafından hava yoluna bir tüp yerleştirilip mide yıkaması yapılabilir. Ağır olgularda gerekirse alet ile solunum desteği yapılır.
Asit ve alkaliler ile zehirlenme : Yakıcı maddelerin başında çamaşır suları ve benzeri temizleyiciler gelir. Deterjan, çamaşır sodası, amonyak, zefiran da bunlar arasındadır. Asit ve alkali maddeler temas ettikleri yüzeyde yanıklara neden olur. Ağız yoluyla alınmış ise göğüs ortasında şiddetli ağrı duyulur. Yutma, soluk alma ve konuşmada güçlük olur. Tedavide kusturma ve mide yıkanması çok sakıncalıdır, zarar verir. Bol miktarda su ve süt içirilerek yakıcı madde sulandırılmaya çalışılır. Çiğ yumurta içirilmesi de koruyucu bir tabaka oluşturacağı için faydalıdır. Karbonatlı içecekler gaz yaparak zayıf mide duvarında delinmeye neden olabileceği için verilmemelidir. Yemek borusunda yanık varsa ağızdan beslenme kesilir, damardan serum tedavisi uygulanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder