5 Ağustos 2011 Cuma

Şok

Şok

Hayati organların kanlanamamasına neden olan dolaşım yetmezliğine şok denir.

Ağır kan kaybı, kusma ve ishaller, ağır kalp hastalıkları, toksin salgılayan mikroplarla oluşan ağır enfeksiyonlar şok nedeni olabilir.

En önemli belirtileri tansiyonun çok düşmesi, nabızın zayıf ve hızlı olması, soğuk terlemeler, deride soluklaşma, dalgınlık, halsizlik ve bilinç bulanıklığıdır.

Şoktaki bir hastaya ilk yardım olarak düz bir yere yatırmalı, bacaklarının altına destek konarak alt uzuvlar yükseltilmeli ve böylece kalp, beyin ve böbrekler gibi hayati organlara daha fazla kan gitmesi sağlanmalıdır, Isı kaybını azaltmak için hastanın üzeri bir örtüyle ört ölmelidir.

Bilinç kapalı ise rahat soluk alması için başa pozisyon verilebilir. Ağız içi ve çevresi temiz bir bezıle temizlenir. Mümkünse parmakla dil öne çekilir. Kusma tehlikesine karşı başın yan yatırılması en uygunudur. Bilinç kapalı olduğu için ağızdan hiçbir şey verilmez. Bilinç açık ise ılık içecekler verilerek hastanın morali yükseltilmeye çalışılır.

Şoktaki hasta derhal en yakın sağlık kurumuna yetiştirilmelidir. Doktor önce şokun tipini belirledikten sonra ilgili tedaviyi uygular. Hipovolemik şokta kaybedileni yerine koyma, kardiyojenik şokta kalbi güçlendirme, septik şokta ise antimikrobik tedavi ve steroidler kullanılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder