10 Şubat 2013 Pazar

KİLİSE VE HAVRALAR MI?




 Onlar ki yalnızca, “Rabbimiz ALLAH’tır“ dedikleri için haksız yere ülkelerinden çıkarıldılar. ALLAH halkın bir kısmını bir kısmına karşı savunmasaydı silolar, alışveriş merkezleri, yardım kurumları, ve içlerindeALLAH’ın isminin çokça anıldığı mescidler yıkılırdı. ALLAH kendisine yardım edenlere elbette yardım edecektir. ALLAH Kuvvetlidir, Güçlüdür. (HAC 40)
SaWaMi’ = Silolar  (GIDA/ÜRETİM/GÜVENLİK)
BiYA’ = Alışveriş merkezleri (ÜRÜN DAĞITIM)
SaLaWat = Yardım kurumları (SOSYAL YARDIM)
maSaCiD = Secde yerleri  (RUHİ/FELSEFİ KURUMLAR)


Yukarıdaki ayetteki bu kelimelerin anlamlarını sorgulayalım.
Gerçek Yönetici olan ALLAH çok yücedir. Sana vahyi tamamlanmadan önce Kuran'ı (anlamak için) acele etme ve, "Rabbim, bilgimi arttır," de. (TA-HA 114)
20:114 ayetine uyarak Rabbimizden ilim talep ederek ayeti analiz edelim.
Milattan önce Özellikle Yunanlılar/grekler  SaWaMi’ kelimesinin silolar için kullanılmakta idiler. 
 صوامعSAVAMİU 
Ayette geçen “ صوامعsavamiu” kelimesi kılasik kabulle “manastırlar”, “ بيعbiyeu” kelimesi de “kiliseler” şeklinde tercüme edilmiştir.  Sözcüklerin “lam-ı tarifsiz nekre olarak gelişi ve صلوات salavâtü sözcüğünün klasik anlayışta İbraniceden arapçalaştırılmış olduğu kabul edilişi, yıllardır yapıla gelen bir hatadır. Bu nedenle صوامع savâmiu,  بيعbiyeu,  ifadeleri üzerinde araştırma yapalım.
Bu durum karşısında da Allah’ın, kilise ve havralara onay verdiği anlaşılmaktadır. Bu günkü ve Kur’an indiği dönemdeki havralar ve kiliselerin Allah ve Müminler tarafından tasvib edilecek bir yanı olmadığından bu durumu, ilk halleri, yani Musa’nın dönemindeki havralar; İsa’nın dönemindeki kiliseler olarak zorlama bir anlam yıllarca brileri tarafından erbab edinilen ülema tarafından benimsenmiştir.
صوامعSavâmiu” sözcüğünün kökü, “ صمعsamea”dır. Yani kök harfler “ 
صsad   
مmim v
e  
عayn”dır. 
Bu sözcük, “küçük kulak”, “küçük topuk”,  “keskin zeka” anlamlarındadır. Bu sözcüğün türevlerinden olan “ صماءsamâe” ve صومة savme’nin  şu anlamları vardır:
Dikenli bitki (kediotu), Bitkilerin filizi, Olgunlaşmış, toplanmış, saklanmış bakla (baklagiller), Ağacın en tepesindeki meyve, açılmamış tomurcuk, gonca, Heybe (yolculukta, özellikle de hayvan üzerinde yapılan yolculukta içine öteberi konulan iki gözlü torba).
 “ صs مm  عa” kökünün türevlerinden olan ismi tafdili ( أصمعesma’u” kalıbı) şöyle kullanılmaktadır:
 الكعب لأصمعEl ka’bül esma, Güzel düzgün topuk
 النبت الأصمعEl nebtül essma’, meyve veren, sökülmeyen bitki, meyvesi olgunlaşan, toplanıp saklanan bitki
 الريش الأصمعEr Riyşü esma’,  yeni, güzel, açılmış uzunca yatak
 القلب الأصمعEl kalbül esama’, zeki, uynık kalp.
 صومةSavma, hıristiyanların evi, rahiplerin fener kulesi.
صومة Birbirine yapışık olan her türlü bina.
Araplar, bu sözcüğün türevlerini farklı şeylere ad yapmışlardır. Bu anlamların alakası; ana ekseni, “küçük bir şeyin büyük bir şeye yapışıklığı”dır. Başa kulak, kulağa küpe; binaya kule, baca; başa külah, şapka, ağaca tomurcuk, meyve, toprağa bitki; … gibi.
صوامعSavâmiu” sözcüğünü,  صماءsamâe”nin, صومة savme’nin çoğulu olarak ele aldığımızda, sözcüğün nekreliğini de dikkate alarak sözcüğün anlamını “filiz, tomurcuk, ağaçtaki meyve, toplanmış tahıl, bakliyat, kıraç arazide diken, yapılı bina ne varsa hepsi” diye ifade edebiliriz.
 بيعBiyeu
Bu sözcük de kılasik anlayışta, “ بيعةbiyat” ın çoğulu olarak ele alınmış ve Hıristiyanların “kiliseler”i olarak kabul görmüştür. Hatta bazılarına göre de Yahudilerinin kiliseleridir. (Tac ve Lisan)
Haddizatında yine kadim lügatlarda “ بيعbiyeun” sözcüğünün tekili olan “ بيعةbiat” sözcüğünün “ هيئة البيعhey’tül bey’ı (alış- verişin şekli)” olduğu da yer alır. (Lisan ve TAC). Sözcüğün arapça kökenli olduğu kesin olduğuna göre “kilise” ile “alış- veriş” ifadesinin arasında bir alaka da bulunmamaktadır.
“ بيعBiyeu” sözcüğü, ezdattan (karşıt anlamın ikisini de ifade eden sözcüklerden) olan, “satın alma ve satma; alış-veriş” anlamındaki “ بb ىy عa”nın türevlerinden olup, halliyet (bir mekan içinde bulunan şeyi zikredip mekanını kastetme) mecazı mürseliyle ve sözcüğün nekreliğiyle “tüm alış veriş yerleri; çarşı-pazar” demektir.
 صلواتSalavât
Klasik kaynaklar ayetteki “Salavât” sözcünü Arapçadaki “salât” sözcüğünün çoğulu olan “salavât” olmayıp ibraniceden gelme “Saluta” sözcüğünden arapçalaşmış bir sözcük olduğunuı yazdılar. Birçok yerde açıkladığımız gibi “salavât”, “salât”ın çoğuludur. Burada da Halliyet mecazi mürseliyle “tüm Salât; destek yerleri (iş; istihdam ve istihsal yerleri, eğitim öğretim kurumları ve güvenlik merkezleri) demektir.
Durum bu olunca bir de Rabbimizin Bakara/ 251’deki  savaşın gerekçelerinde beyan buyurduğu “Eğer Allah’ın, insanların bir kısmını diğer bir kısmıyla savması olmasaydı,yeryüzü kesinlikle bozulur giderdi. ” ifadesi dikkate alındığında ayetteki sözcüklerin gerçek arapça anlamlarının dikkate alınması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Böylece Rabbimizin Bakara/251’deki “yeryüzü kesinlikle bozulur giderdi” ifadesi Hacc/40 ta “ …. Eğer Allah, bir kısım insanları diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi, mutlak sûrette, filiz, tomurcuk, ağaçtaki meyve, toplanmış tahıl, bakliyat, kıraç arazide diken, yapılı bina ne varsahepsi, tüm alış-veriş yerleri; çarşı-pazar, tüm Salat; destek yerleri (iş; istihdam ve istihsal yerleri, eğitim öğretim kurumları ve güvenlik merkezleri) ve içlerinde Allah’ın ismi bol bol anılan mescitler yerle bir edilirdi.” şekliyle bizzat Allah tarafından açıkça tefsir edilmiş bulunmaktadır.
Bu açıklamalardan sonra kesin olarak diye biliriz ki konumuz olan ayetteki “  يذكر فيها yüzkerü…. “cümlesi, sadece ayetteki “ مساجدMesacidü” sözcüğünün sıfatı olup “ فيهاfiha” zamiri de “ مساجدmesacid”e râci olup sıfat cümlenin anlamı “içinde Allah’ın zikredildiği mescitler” şeklindedir.  Açıkça birileri, mevcut kiliseleri, havraları ve manastırları meşrulaştırmak için epey vakit harcamış, zemin hazırlamış.

***

FARKLI BİR KAYNAĞIN KELİME TESPİTLERİ


Anahtar Kelimeler:
ص وامع (savâmiu’) : 8 ciltlik Lanes sözlüğüne göre bu kelime oruç tutmak anlamına gelen
ص ام (sâme) kökünden geliyor ve anlamı “sıkça tutulan oruçlar”, “manastır” değil!
بی ع (biyeu’) : sözlük anlamı “sinagoglar ve kiliseler” olarak verilmiş ama bu kelimenin
tekil halinin anlamının “alışveriş, satış, pazarlık” olması garibimize gitti. Kelimenin kökü
ب اع da “satmak, ticaret yapmak ve satın almak” anlamlarına geliyor. Sinagog ve kilise gibi
yerlerin böyle bir kökün altında verilmesi çok ilginç. Kelime “alışverişler, pazarlıklar”
anlamına geliyor.
ھدم : altüst olmak; kırılmak; yıkılmak; parçalara ayrılmak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder