Gelişen teknoloji ile birlikte bize dayatılan hızlı yaşam kavramı sabırsız olmamıza neden oluyor. Beklemek istemiyoruz, dayanmak istemiyoruz. Her şeyin bir an önce olup bitmesini istiyoruz. Çok çabuk kızıyoruz, geç sakinleşiyoruz. Öfke kontrolü yapmak gün geçtikçe zorlaşıyor.
Yaşanan tüm bunlar hem internet ortamında hem de fiziki ortamlarda ciddi sıkıntılar yaşamamıza neden olabiliyor. Sosyal medyada öfke dolu paylaşımlar, insanların görmedikleri ve tanımadıkları kişiler hakkındaki saçma sapan yorumları durumun aslında ne kadar vahim olduğunun somut bir göstergesi.
Hoşgörünün giderek azaldığı günümüzde çevremizdeki insanların en ufak hatalarını bile büyüterek yüze vurmak moda oldu, en ufak bir söze bile tahammül edemiyoruz. Tahammül eşiğinin hızla düşmesi hayatımızı çekilmez yapıyor ama hala kendimizi düzeltmek adına ciddi adımlar atmıyoruz. Bu konudaki problemimiz için uzman psikolog desteği almayı gereksiz görüyoruz. Psikolog ile sorunları çözmek bizim kendimize yediremediğimiz bir şey.
Öfkeli kişiler her yerde
Öfke kontrolünün sadece günlük hayatımızda değil internet ortamında da mutlaka önemsenmesi gerektiğine inanıyorum. İnternet tabanlı iş yapanlar iyi bilir, çok farklı kişilik yapılarına sahip insanlar ile sanal da olsa problem yaşanabiliyor.
Yaptığınız en ufak hatalar büyütülüyor, sizin telafi etmeniz için fırsat verilmiyor, kaliteniz bir anda düşürülebiliyor. Bu ve benzeri sorunlar ile en çok karşılaşılan alanlar e-ticaret içerik editörlüğü, blog ve haber sitesi yönetimi, web tasarımı olarak öne çıkıyor. Bu alanlarda hizmet veriyorsanız öfke kontrolü yapamayan müşterilerin hadlerini aştığına şahit olmanız kaçınılmaz olacak.
İçerik yazarlığı yapmaya yeni başladığım dönemde birkaç farklı kişiden yazı işi almıştım. Bu yazıların birçoğunu zamanında teslim ettim. O dönem yaşadığım bir sağlık sorunu nedeniyle birkaç gün geç teslim ettiğim yazılar da oldu.
Geç teslim edeceğimi yazı sahibine önceden söylesem de yaşanan birkaç günlük gecikme için öfkeli bir yaklaşımda bulundu. O dönem bu işlerde yeni olduğum için biraz gücüme giden bir durum olsa da zaman içinde öfke kontrolünün hayatımızda ne kadar önemli olduğunun farkına vardım.
Alttan almam sayesinde benim iyi niyetimi anlayan müşteri benimle çalışmayı sürdürdü. Gecikme karşılığında ekstra ücret talep etmeden kendi isteğim doğrultusunda fazladan birkaç adet yazı da yazdım. Ben de öfkelenip bir kenara çekilseydim hoş olmayan durumlar yaşanabilirdi.
Bunun yanı sıra Medya İstasyonu'nda yazmaya başladığımda istikrarlı içerik üretimimi çekemeyenlerin öfkeli tavırlarına maruz kaldığım oldu. Birbirimizin açıklarını bulup bundan nemalanmayı çok seviyoruz. Bu hastalıklı davranış maalesef internette de çok var.
Adam yazdığım yazıya takılmış gereksiz yorumlar yazıyor, bununla kalmıyor mail de atıyor. Kolayını bulsa küfür edecek. Farklı isimlerle yorumlar atıyor. Bana hem akıl veriyor hem de üstü kapalı tehdit ediyor.
Yazdığım yazıyı herkes beğenecek diye bir durum yok. İsteyen beğenir. İstemeyenin zaten blogumda işi ne? Daha iyisini, faydalısını yapabiliyorsan buyur, meydan senin. Sevmesen de, beğenmesen de saygı duymak zorundasın. Elinden bir şey gelmeyen insanlarda öfkeli tavırları daha çok görüyorum.
Adam onlarca site açmış, tutunamamış. İşi bilmiyor, araştırmıyor, kolaya kaçıyor. Sonra başarılı olanlara çamur atarak kendi hastalıklı ruhunu tatmin ediyor. Bu tür davranışlarla sizler de karşılabilirsiniz. Öfkesinden gözü hiçbir şeyi görmeyen insanları dikkate alarak değerli vaktinizi harcamayın.
Öfke kontrolü yapamadığınızdan dolayı günlük hayatınız çekilmez bir hal alıyorsa bir uzman desteği alabilirsiniz. Bu konuda yusufbayalan.com'u ziyaret edebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder