HAYIR VE ŞER ALLAHTANDIR
Allahu Teala İlk İnsan Hazreti Adem’i yarattı. Ona eş olarak Hazreti Havva’yı yarattı. Melekler Hazreti Adem’e kendisinden sonra gelecek neslinin ruhlarını gösterdiler. O Ruhlardan bir tanesini çok beğendi. Kim olduğunu sordu. Davut Peygamber dediler. Kaç yıl yaşayacağını sordu. Altmış yıl dediler. Kendisinin kaç yıl yaşayacağını sordu. Bin yıl dediler. Kendi yaşından bu evladına kırk yıl hediye etmek istedi. Allahu tealaya arz edildi. Allahu Teala Adem’in isteğini kabul etti.
Hazreti Adem yıllar sonra yani tam dokuzyüz altmış yıl sonra ölüm meleğine, daha kırk yıl daha ömrünün olduğunu söyledi. Bu kırk yılın Davud Aleyhisselama verildiğini söylediler. Vazgeçtiğini beyan etti. Çünki can tatlıydı. Allahu teala Hazreti Adem’in bin yıl yaşama isteğini hoş gördü. Fakat Davud Peygamberin Ömrünün yüzyıl olacağını bildirdi.
Allahu Teala Hazreti Adem’i yaratmadan önce bu hadisenin olacağını biliyordu. Çünki O mutlak Hakimdir. Fakat biz kullar bunları bilemeyiz. Hastalanınca doktora gideriz. İlaç alırız. İyileştik deriz. Bizim hastalanmamız, iyileşmemiz hepsi Allahtandır.
Allahu Teala herşeyi sebebler aleminde yaratmıştır. Biz o sebeplere yapışırsak, karşılığını alırız. İnsan aciz bir varlıktır. Yaratanına karşı acizliğiğini gösterirse, kazanır. Büyüklük taslarsa, ben ben derse kaybeder.
Musa Peygamber Tur dağına giderken bir mümin yoluna çıkar. Ey Allahın Peygamberi, benim hep kızım oluyor. Hiç oğlum olmadı der. Allahu Tealaya arz etmesini diler. Musa Peygamber bu kulunun arzusunu ilettiğinde, ya Musa O kuluma ben oğul murat etmedim, cevabını alır.
Fakat yıllar sonra o Müminin kapısını çaldığında, kapıyı bir delikanlı açar. Sen kimsin sorusuna, ben bu evin oğluyum cevabı gelir. Musa Peygamber şaşkındır. Tekrar Allahu tealaya arz ettiğinde, şu cevabı alır. Ya Musa sen peygambersin. Sana bir şeyi söylediğimde peki der kabul edersin. Fakat senden sonra o eve bir meczup kulum geldi. Ellerini kaldırdı.Ağzını açtı. Ne ellerini indirdi. Ne de ağzını yumdu. Durmadan dua etti. Ey büyük Allahım sen herşeye kadirsin. Kaderi de sen yazdın. Bu garip kuluna bir oğul ver. Bu mümin kulunu sevindir. Söyledi. Söyledi. Hiç susmadı. Ben de o Mümin kuluma bir erkek evlad verdim.
Allahu Teala Adem peygamberin sonradan cayacağını, Musa peygamberi aracı koyup oğul isteyen kulunun muradına ereceğini biliyordu.
Hepsini sebeplere bağladı. Hazreti Ademin arzusuyla Davud Peygamber yüz yıl yaşadı. O meczubun duasıyla da o Kuluna bir erkek evlad verdi.
Sebeblere yapışan kazanır.
Mesela Namaz kılan, Oruç tutan, hacca giden Zekat veren cennete gider. Bunları yapmayan da gider. Fakat Allahu Teala bize emretti. Namaz kıl. Oruç tut, Zekat ver. Hacca git. Dedi.
Biz sebeplere yapışmalıyız. Allahu Teala katında acizliğimizi belli etmeliyiz. Herşeyi Allah rızası için yapmalıyız. Karşılık beklemeden yapmalıyız. Kul kula yardım eder. Karşılığını verecek olan Allahu Tealadır. O yücedir. O yeri göğü bizleri yaratandır.
Hayır ve şer herşey Allahtandır. Biz Allahu Tealaya güvenelim. O’na teslim olalım. İnşaallah bizleri iyi kulları arasından halk etmiştir.
Allahım, bizi, sevdiklerimizi, bizi sevenleri, iki cihanda aziz eyle. Amin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder